Tam burslu yoksunluk
Burslu girdikleri bölümlerde ücret politikası hayatın dışına itiyor.
cumhuriyet.com.trÜniversite tercih sonuçlarının açıklanmasının adından üniversitede okumayan hak kazanan öğrencileri bu kez kayıt, yerleşme, burs gibi işlemlere başvurma heyecanı sardı. Devlet üniversitelerinde okumaya hak kazanan öğrencilerin yanı sıra, özel üniversitelerde tam burslu okuma imkânı yakalayan öğrencilerin bu üniversitelerde yaşadıkları ya da yaşabilecekleri sorunlar da hala sosyolojik bir sorun olarak duruyor.
Biz de bu öğrencilerin bilinen ancak dile getirilmeyen durumlarına tanıklık ediyoruz, öğrencilerin kiminin durumu içler acısı, kimisi günlük minimum 15 lira olan yemekhaneyi kullanmamak için evinden yemek götürüyor, kimisi okula gitmek için 3-4 araç değiştiriyor. Öğrencilerin yaşadıkları sorunları kendilerinden dinledik. Türkiye’de 185 üniversite var ve bunlardan 65’i vakıf üniversitesi yani özel üniversite statüsünde. Özel üniversitelerde burslu olarak okumaya hak kazanan öğrencilere çeşitli düzeylerde burslar ve eğitimde bazı kolaylıklar (yurt, kitap) sağlanıyor. Ancak bu yine de yeterli değil. Çünkü hâlâ bu desteklere rağmen, ciddi yaşamsal sorunlarla boğuşmak zorundalar. Özel üniversitelerde tam burslu olan öğrenciler, beslenmeden sosyal ilişkilere bir çok yaşamsal sıkıntıyla okumaya çalışıyor. Tam burslu, rahat okuyordur dediğimiz öğrencilerin pek de okuyamadıklarını biliyor muydunuz? Devlet üniversitelerinde 1 TL’den başlayıp en fazla 3 TL olan yemek ücretleri, özel üniversitelerde 10 katını aşan ücrette sunulabiliyor. Bu durum tam burslu öğrencilerin beslenemediği ve derslere konsantre olamadığı şikâyetlerini de beraberinde getiriyor. Merkezden uzak üniversitelerde burslu okuyan öğrenciler, yüksek yemek ücretlerinden daha da çok etkileniyor. Üniversite içinde yüksek ücretten yiyemedikleri gibi dışarıda alternatif bir şey olmadığı için genellikle aç kalıyorlar. Özel üniversitelerde tam burslu okuyan öğrenciler; kurumlara, vakıf ve derneklere yaptıkları burs başvurularında kendilerine, “tam burslu olmanıza rağmen özel üniversitede okuduğunuz için burs veremeyiz” dediğini belirtiyorlar. Burs bulamayan öğrenciler, okul dışı zamanlarında mutlaka çalışmak zorunda kalıyor, bunun sonucunda da derslerinde verim düşüklüğü yaşabiliyor. Maltepe Üniversitesi’nde tam burslu okuyan Mehmet Kızmaz, özel üniversitelerin para alacak nokta bulmak için bin takla attıklarını, her şeye bu derece parayla bakılmasının üniversitenin amacının içini boşaltığını belirtti.
İnsanların fütursuzca para gösterisi yapmasının gözüne battığını ve buna güldüğünü belirtti. Bazen alternatif olarak 10-15 arkadaşla evden getirdikleri yemekleri yediklerini söyleyen Kızmaz, bunun bir etkinliğe dönüşerek sıcak bir ortam oluştuyor olmasına rağmen her zaman yapamadıklarını belirtti. Nişantaşı Üniversitesi’nde tam burslu okuyan Zınar Ay, beslenme konusunda çok sorun yaşadıklarını, tam burslu öğrencilere devlet üniversitelerinde uygulanan yemek ücretinin uygulanması gerektiğini belirtti. Ay, kampuslarının Maslak’a yeni taşındığını ve burada yemek fiyatının 30-50 TL gibi olduğunu ve çevrede alternatif bir yerin olmadığını bunun yanında üniversite içinde de daha uygun yerlerin olmadığını bazen de aç kaldığını belirtti. Kitap ve fotokopi fiyatlarının yüksekliğini de vurgulayan Ay, dışarda 5 krş olan fotokopinin üniversitede 25-50 krş olduğunu bunun belki ücretli öğrenciyi fazla etkilenmediğini ama tam burslu öğrencileri çok zorladığını söyledi. Ay, YÖK’ün özel üniversitelere zorunlu alınması için verdiği belli bir tam burslu kotasının olduğunu bunun altının doldurulması gerektiğini, YÖK’ün tam burslu öğrencilerin okuyabileceği ortam ve koşullar içinde devreye girmesi gerektiğini söyledi. Devlet üniversitelerinde yemek 2 TL olunca kıyamet koparken, bugün 10 TL olan yemek yarın 13 TL olsa, okuldaki herkesin sorgulamadan vereceğini, vakıf üniversitesi öğrencilerinin okullarının kamu alanı olduğunun farkına varması, bu gözle bakması gerektiğini vurguladı. Tam burslu okuyan öğrencilerden Funda Akyol, tam burslu ile ücretli okuyan öğrenciler arasında, yaşamdan beklenti, profiller ve yetişme koşulları farklı olunca uyum sağlamada problem yaşandığını bu nedenle ağırlıklı arkadaşlarının da tam burslu öğrenciler oluduğunu vurguluyor. Akyol, dışarda 3-4 TL olan bir tostun okulda 10 TL, 8 TL olan yemeğin 13 TL olduğunu belirtti. Okuldan yemek yiyemedikleri için dolayı hemen hemen hepsi tam burslu olan arkadaş grubuyla okulda bir nevi protesto niteliğinde ara sıra komünal yemek yaptıklarını söyledi.
‘Başarı bursu verilmeli’
Ortalaması iyi olan tam burslu öğrencilere başarı bursu verilmesi gerektiğini söyleyen Akyol, Erasmus programında da tam burslu öğrencilere pozitif davranılması gerektiğini vurguladı. Aydın Üniversitesi’nden Bese Dermez ise, ‘özellikle kadın öğrenciler arasında kılık kıyafette bile ayrım olduğunu, eğitim görevlilerinin de tam burslu öğrenciler üzerinde ‘sen başarısız olamasın, nasıl bilemezsin’ baskısı yaptığını söyledi. Vakıf üniversitelerinde geliri kısıtlı, orta hali ailelerin, anne-babasının emekli maaşıyla, kredi çekerek, kıt kanaat mecburi ücretli okumaya çalışan öğrencilerin de olduğu ve çok sorun yaşadığına değindi. Ayda ortalama 600 TL’nin yemek harcamasına gittiğini, tam burslu öğrencilerin bunu karşılayamadığını ama üniversitesinin bir kısım kitap bursu verdiğini belirtten Koç Üniversitesi’nde tam burslu okuyan Doğu Aracı ise, üniversitede toplumsal olaylarda tepki verenlerin ağırlıkla tam burslu öğrenciler olduğu, en son mezuniyette töreninde düşüncesini ‘Nuriye ve Semih’ pankartı açarak ifade ettikleri için 20’ye yakın öğrenciye soruşturma açılmasının ve burslarıyla tehdit edilmesinin de başlı başına bir sorun olduğunu belirtti.
‘Ticari olmamalı’
Eğitim-Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şubesi Başkanı Görkem Doğan, eğitim ve bu eğitimle çeşitli sosyal hizmetler satılıyor, bu savunduğumuz bir eğitim şekli değil. Üniversitenin hiçbir aşamasının ticari olmaması gerekir. Vakıf üniversiteleri kamusal olmalı’ dedi. ‘Tam burslu öğrencilerin bursumu kaybedebilirim’ korkusu yaşadığını belirtti. Vakıf üniversitelerinde okuyan öğrenciler son olarak, sağlıklı ve ucuza beslenme haklarının olduğunu belirterek ödedikleri masraflardan ve okulların ‘şirket’ mantığıyla yönetilmesinden yakındılar. Yüksek yemek ve yurt ücretlerine itiraz eden öğrenciler, ‘Müşteri değil öğrenciyiz’ diyor.
Bursluyuz diye kilo veriyoruz
Özel üniversitelerde tam burslu öğrenci olma durumunu İstanbul’da vakıf üniversitelerinde okuyan bir grup öğrenciyle konuştuk. Maltepe Üniversitesi’nde tam burslu okuyan Mehmet Kızmaz, “Haftanın 4-5 günü derslerimiz sabah 9’da başlayıp akşam 17’ye kadar sürüyor. Böyle olunca öğle yemeğini kesinlikle yememiz gerekiyor, ama nerede? Yemekhanede ücret 10 TL, kantin deseniz yanından geçilmiyor. Üniversite çevresinde büfe, dürümcü vb. mekânlar da olmayınca doğal bir açlık grevi yapıyoruz. İnsanlar yıllarca diyet programlarına milyonlar harcıyor. Benim önerim diyet programlarına harcanan parayla özel üniversitede bir bölüme kayıt olsunlar, hiç uğraşmadan, kilo vermek istedikleri kadar üniversitede kalsınlar. Hem ders hem kilo verme” dedi.