Takipteki kredi kâbusu hortlayacak
Ekonomideki daralma ve işsizlik tahsili gecikmiş alacakları büyütüyor. Yaklaşık 700 şirketin TMSF’ye devri batık kredileri daha da artıracak.
Ayfer ArslanYurtiçi ve yurt dışı jeopolitik riskler, artan terör olayları ve siyasi belirsizliklerin etkisiyle çok sayıda işyeri kapanıp binlerce kişi işsiz kalırken, Türk bankacılık sektöründeki tahsili gecikmiş alacakların da hızla artması bekleniyor. Özellikle darbe girişimi sonrası turizm, inşaat, enerji ve gıda sektöründeki sorunların daha da büyümesinin yanı sıra Olağanüstü Hal (OHAL) sürecinde FETÖ soruşturması kapsamında TMSF’ye (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) devredilen şirketler ile beraber şu anda yüzde 3.3 civarında olan takipteki kredi oranının 2017 yılında yüzde 4.5-5’ler civarına kadar tırmanabileceği tahmin ediliyor.
Yüzde 5’i bulabilir
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun Eylül 2016 verilerine göre, 55 milyar liralık takipteki kredilerin toplam krediler içerisindeki oranı yüzde 3.32 civarında. Kredilerde takibe dönüşüm oranı yüzde 4.46 ile en yüksek toptan ticaret ve komisyonculuk sektöründe. İkinci sırada ise yüzde 4.21 ile tekstil ve tekstil ürünleri sanayii yer alıyor. Perakendede bu oran yüzde 3.87’yi bulurken, inşaat sektöründe ise yüzde 3.78 civarında. Varlık Yönetim Şirketleri Derneği Başkan Vekili ve Turkasset Varlık Yönetim Üst Yöneticisi (CEO) Hilmi Güvenal, takipteki kredi oranının 2017’de yüzde 4’e çıkabileceği tahmininde bulunurken, bankacılar ise Fon’a devredilen şirketler ile birlikte bu oranın yüzde 5’i bulabileceğini öngörüyor.
DOLARLA BORÇLANANLAR YANDI
Piyasalarda şu anda tam anlamıyla bir ‘sis bulutu’ olduğunu belirten bankacıların yanı sıra, yaklaşık 700 şirketin Fon’a devredilmesinin belirsizliği daha da arttığından yakınan Hilmi Güvenal, “Bu şirketlerinin hangilerinin faaliyetlerine devam edeceği veya satılacağı henüz belli değil. Faaliyetlerine devam etseler bile kredi borçları ödenebilir mi? Ekonomideki daralma nedeniyle bankacılık sektöründe bozulan aktif kalitesinin daha da bozulmasından endişeliyiz” dedi. Bankaların tahsili gecikmiş alacaklarının 55 milyar lira olduğunu kaydeden Güvenal, “Bankaların hukuksal aşamalar da dahil 2 yıllık bir süreçten sonra tahsil edemediği kredi alacaklarını varlık yönetim şirketleri olarak belirli bir iskonto ile bizler devralıyoruz. 2016’da bankalar 5 milyar liralık alacağını devretti. Yıl sonuna kadar 2 milyar liralık daha satış yapılmasını bekliyoruz. Tahminimiz; 2017’de bankaların 7.5-8 milyar liralık bir alacak satışı olur” diye konuştu.
Sıkıntılar arttı
15 Temmuz darbe girişiminin imalat sektörünün yanı sıra ticaret ve hizmet sektöründe de sıkıntıları daha da artırdığına işaret eden Güvenal, şunları söyledi:
“Bütün bunların üzerine döviz kurundaki tırmanış da eklenince haliyle sıkıntılar iyice büyüdü. Dövizle borçlanıp Türk Lirası ile satış yapanlar, ithal girdi oranı yüksek olan sektörler negatif etkilenecek. Ayrıca farklı sektörlerdeki 600’ü aşkın şirket TMSF’ye devroldu. Bütün bunları gözönünde bulundurursak; tahsili gecikmiş alacakların önümüzdeki dönemde yükselmesi kaçınılmaz.”
Ödemelerde aksaklık
Şu anda varlık yönetim şirketlerinin takibinde olan bireysel kredi borçlusunun 2 milyon kişi civarında olduğunu belirten Güvenal, “Belirsizlikler dolayısıyla ödemesini aksatanlar veya geciktirenler olabiliyor. 72 ay taksit kampanyası yaparak kredi borçlularına ödeme kolaylığı sunuyoruz. Ancak devraldığımız alacak portföyününün yarısına bile zor ulaşabiliyoruz. Ulaşsak bile ‘işimi kaybettim, ödeyemeyeceğim’ deyince icra takibi bir taraftan devam ederken öte yandan görüşmelere devam ederek ödeyebileceği vade ve tutarı belirlemeye çalışıyoruz” diye konuştu.