Tak şak Paşa’dan sonra şimdi de ‘başüstüne Bakan’ı

Duvar yazıları.

cumhuriyet.com.tr

Türk siyasi tarihinde “Tak-şak Paşa” vardı.

Eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, “Başbakan Çiller tak diye söyler ben şak diye yaparım” deyince adı öyle kalmıştı.

Şimdi görüyoruz ki, bir de “Başüstüne bakanı” çıktı.

Bunu da bizzat bakan itiraf etti.

Yeni Kültür Bakanı Yalçın Topçu, dün Yeni Akit gazetesine konuşmuş.

Büyük Birlik Partisi eski genel başkanı olan Topçu, aynen şöyle demiş:

“Devletimiz, dün dedelerimizi Çanakkale’ye emretmişti, dedelerimiz koştu, bugün de bizi Ankara’ya çağırdılar, biz de o emrin gereğini yerine getirdik. Devleti ve milleti bu asmosferde hükümetsiz bırakmamak için başüstüne dedik.”

Ne diyelim, hayırlı olsun.

HDP’li bakan ilk günden yandaş hedefi

HDP’li AB Bakanı Ali Haydar Konca, görevi devralınca basın toplantısı yaptı.

Konca sayesinde AKP iktidarları sırasında ilk kez gazeteciler arasında bir ayırım yapılmadı, akreditasyonu kalktı, gazeteciler istediklerini bakana sordu.

Bir gazeteci de, AB Bakanı’na, “Sözde Ermeni soykırımı konusunun Avrupa Birliği’nde gündeme gelmesi karşısında alacağı tavrın ne olacağı”nı sordu.

Bakan, “Bir katliam yapıldığı çok açık ve nettir. Bunu herkes kabul ediyor” dedi.

Bu haber yandaş gazeteye nasıl yansıdı dersiniz.

Gazete, bakanı “Küstahlıkla” ve haddini aşmakla suçladı, “SEN Kİ- MİN BAKANISIN?” diye başlık attı.

Başbakan zaten bu bakanları azletme formülünü hazırlamıştı.

Bakalım HDP’li bakanlar ne kadar dayanacak?

‘Dershaneler tarih oldu’ yalanı

Milli Eğitim bürokrasisi, herkesin gözünün içine baka baka bir yalanı sürdürüyor.

Bunun adı dershane yalanı.

Malum dershaneler için yasa çıktı, Anayasa Mahkemesi de bozdu.

Sonra yönetmelik çıkarıldı ve şu koşullar getirildi:

“Dershane adı kullanılmayacak. Sadece ‘Özel Öğretim kursu’ açılabilecek. Bu kurslar da ancak 3’er ders verecek. Ya matematik, fizik, kimya ya da biyoloji, Türkçe, coğrafya. Öğrenci bir kursta 3 ders alacak. 6 dersi veren kapatılacak. Bu altı dersi birden almak isteyen, iki ayrı kursa gidecek.”

Tabii tüm bunlar koca bir yalan.

Çıkın, gidin herhangi bir özel ortaokulun son sınıf öğrencilerine sorun.

Her yerde dershaneler açık, değişik isimler adı altında, faaliyette, kimsenin ders sınırı filan taktığı yok.

Giden öğrenci sayısı da az buz değil.

Ama siz duymamış gibi yapın, çünkü ‘beyefendi’ kızıyor.

Dün de Abbas Güçlü yazdı, “Dershaneler kapanıyormuş. Gelin de gülmeyin. Bir ara faizi kaldırıyoruz demişlerdi, adı değişti, kâr payı oldu. Şimdi olan da ondan farklı değil” dedi.

Bilenler biliyor.

Kendisi ‘Başarısızım’ diyen vali

Edirne Valisi Dursun Ali Şahin, kendisine her ay not vererek özeleştiri yaptığını söylemiş dün: “Ben her ay kendime not veriyorum. Şu ana kadar da 7’yi geçemedim. Bazı aylar 5, bazı aylar 4 olarak kendime not verdim.”

Yani vali kendi kendine bile iyi not vermiyor.

Bırakın iyi notu, bazı aylar için sınıfta kalır not almış.

Aslında samimiyeti iyi bir şey.

Ancak Türkiye’de başarısız olmanın sonucu olmadığı da açıkça görülüyor.