Süt tüketmeniz için 11 neden

Tüm dünyada 1 Haziran Dünya Süt Günü kutlanırken, uzmanlar güçlü bağışıklık için süt tüketiminin önemine dikkat çekiyor. Hijyen ve gıda güvenliği açısından da tüketicilerin, içeriği tam bilinmeyen açıkta satılan sütler yerine, ambalajlı süt tercih etmeleri öneriliyor.

cumhuriyet.com.tr

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından alınan karar doğrultusunda 2001 yılından bu yana 1 Haziran tüm dünyada Dünya Süt Günü olarak kutlanıyor. Bu yıl koronavirüs pandemisi gündemi ile birlikte Dünya Süt Günü, bağışıklık sistemini güçlendirilmede önemli bir rol oynayan sütün faydalarına dikkat çekiyor. Toplumdaki bilinci artırmaya, süt ve süt ürünlerinin tüketimine teşvik etmenin yanı sıra, güvenli süt tüketilmesinin önemi hakkında farkındalık yaratmak için de bir fırsat sunuyor.

Türkiye’de süt içme oranlarının Avrupa ülkelerine göre düşük olduğu, Türk halkının Avrupa ülkelerinden daha az süt içtiği biliniyor. Türkiye'de kişi başı yıllık ortalama süt tüketimi 276 litre. Bu oranın 40 litreye yakın kısmı içme sütü, geri kalanı ise süt ürünleri. Süt tüketimi AB ülkelerinde 342,5 litre iken ABD'de ise kişi başına ortalama yıllık 292 litre civarında olduğu görülüyor. Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği'nin (ASÜD) verilerine göre, Türkiye’de toplam süt üretimi son 20 yılda neredeyse iki katına çıkarak bu yıl 23 milyon tona ulaştıysa da bu miktarın sadece yüzde 45’i süt endüstrisine giderek, güvenilir ve sağlıklı ürünlere dönüşüyor.

Prof. Dr. Neriman İnanç, sütün yaşamın her evresinde önemli olduğunu vurgulayarak, sütün içeriğinde bulunan 40’tan fazla besin öğesinin savunma sistemini oluşturan hücrelerin iyi çalışmasını sağlayarak vücudun bağışıklık sistemine olumlu etkisi olduğuna dikkat çekiyor. İnanç, her gün düzenli olarak içilen iki bardak sütün çocuk ve yetişkinlerin günlük mineral ihtiyacının tamamını karşılayabildiğini ifade ediyor.

SÜT TÜKETMENİZ İÇİN 11 NEDEN

Bağışıklık sistemini güçlendirir: İçerdiği 40’ın üzerinde besin öğesiyle süt, özellikle mevsim değişimi sonucu bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla sıkça görülen solunum yolu enfeksiyonları, grip ve soğuk algınlığı gibi pek çok rahatsızlığa karşı doğal bir koruyucudur.

Süt son derece önemli bir protein kaynağı: 1 litre süt 32 gram protein içerir. Sütte bulunan proteinler; hücre ve dokuların oluşmasında, saç ve tırnakların gelişmesinde önemli rol oynar, büyüme ve gelişmeye büyük ölçüde katkı sağlar, kasların sağlıklı gelişmesine ve çalışmasına yardımcı olur.

Vücutta kaybedilen suyu yerine koyuyor: Süt rehidrasyonu, yani vücutta kaybedilen suyun yeniden yerine konmasını sağlayan çok miktarda su molekülünden meydana gelir.

Kemik gelişimini sağlar, osteoporozu engeller: Süt, kemiklerin güçlenmesi ve kemik sağlığının korunması için gerekli olan kalsiyum deposudur. Günde 2 bardak süt tüketmek, osteoporozu engellemeye yardımcı olur.

Kalp hastalıklarından korur: Süt ve süt ürünleri, kan yağlarının ve kan basıncının düşürülmesinde etkili olan protein, kalsiyum, fosfor gibi pek çok besin öğesine sahiptir. Günlük düzenli kullanıldığında koroner kalp hastalıklarına karşı koruyucu ve hipertansiyonu dengeleyici rol oynar.

Gebelikte mineral kaybını önler: Gebelik boyunca annelerin vücudunda azalan mineraller, günde 2 bardak süt ile karşılanabilir.

Dişleri korur: İçerdiği yüksek miktarda kalsiyum ve fosfor ile süt, asitli ve şekerli yiyeceklerin yarattığı mikroorganizmalarla savaşarak dişlerde oluşabilecek çürükleri engeller.

Cildi güzelleştirir: İçerdiği vitamin ve mineraller sayesinde akne ve cilt inflamasyonu riskini azaltarak cilt sağlığını korur.

Kilo alımını önler: Glisemik indeksi yüksek besinlerden olan süt, günde 2 bardak tüketildiğinde tokluk hissini artırarak fazla kilo almayı engeller.

Enerji verir: Yeterli ve dengeli beslenebilmek için ihtiyaç duyduğumuz besin grupları içinde yalnızca süt, enerji oluşumunda etkili olan karbonhidrat, protein ve yağı bir arada içerir.

Okuldaki başarıyı artırır: İçerdiği B12 vitamini sinir sistemi ve sinirler arası iletimini olumlu yönde

etkileyip çocukların algı ve öğrenme kapasitelerini artırırken, çinko ve tirozin de bilişsel gelişim, dikkat, aktivite, davranış ve motor gelişimini olumlu yönde etkiler.

Güvenli süt ile ilgili ipuçları

Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. U. Tansel Şireli, gerek

pandemi gündeminde gerekse gündelik hayatta güvenli süt ile ilgili olarak şu uyarılarda bulundu:

“Dünya Sağlık Örgütü’nün gıdalar için sunduğu önerilere mutlaka uyulması gerekiyor. Açıkta satılan

peynir, süt, yoğurt, çiğ et, sebze ve meyveler ile diğer gıdalar için bulaşmayı önleyici temel hijyen

tedbirleri uygulanmalıdır. Açıkta satılan, sağım ve saklama koşulları belli olmayan sokak sütlerinden

muhakkak uzak durulmalıdır. Sütler için özellikle ısıl işlem uygulanmış pastörize veya UHT sütler tercih

edilmesi gerekiyor”.

Açıkta satılan sütün ve bu sütten yapılan ürünlerin insan sağlığı açısından taşıdığı riskleri ve ambalajlı

süt tüketimi konusunda önerileri ise şöyle sıralanıyor:

·

Doğrudan sütçü güğümünden bir bidona veya plastik torbaya dökülerek açıkta satılan sütün, zararlı

bakteri ve katkı maddelerini içerme olasılığı bulunur.

·

Hijyenik olmayan ortamlarda sağım yapılarak elde edilen çiğ süt; yetersiz hijyen koşullarında hızla

soğutulmaması durumlarında bozulabilir. Özellikle de akşam sütleri hızla bozulabilir. Bu sütlerin

tüketiciye ulaşana kadar dayanması amacıyla, yasal olmayan ve insan sağlığına zararlı olabilecek

kimyasallarla maruz bırakılabilir.

·

Sütü evde kaynatmak her zaman onu güvenilir hale getirmez. Kaynatma işlemi sadece bazı

mikroorganizmaların canlı formlarına etki edebilir. Fakat bazı spor ve toksinleri yıkımlamaya yeterli

olmayabilir. Bazen de bozulmayı önlemek için katılan kimyasallar ısı ile parçalanarak zararlı bileşikleri de ortaya çıkarabilir. Ayrıca birkaç dakika boyunca kaynamış sütün besleyici içeriğinde

de kayıplar olur.

Ultra yüksek sıcaklıkta işleme (UHT), sütün 135-140 santigrat derece aralığında, 4 saniye süreyle

ısı işlemi uygulaması yapılan bir teknolojidir. Hastalık oluşturan canlı bakterileri yok eden bu süreç,

besin değerlerine etki etmeden, takiben hızlıca soğutularak devam ettirilir. Bu işlem, sütün

kirlenmesini önleyecek şekilde kapalı ve güvenli bir ortamda gerçekleştirilir.

Pastörizasyon, sütün hastalığa neden olan mikropları öldürmek için yeterince uzun bir süre yüksek

bir sıcaklığa kadar ısıtılması işlemidir. Pastörize süt, bu işlemden geçmiş süttür.

Süt paketi açıldıktan sonra buzdolabında saklanmalı ve üç gün içinde tüketilmesi önerilmektedir.

UHT ve pastörize olarak işlem görmüş ambalajlı sütler, içme sütü olarak işlem görmeden önce

platform testleri denilen güvenlik testlerinden geçer. Bu nedenle, bu sütler kontrolü ve denetimi

yapılmış sütlerdir.

Etiketi okuyun. Güvenli süt, etiket üzerinde "Pastörize veya UHT" kelimesine sahip olacaktır. Bir

ürünün etiketinde "Pastörize veya UHT" kelimesi görünmüyorsa o süt güvenli olmayabilir.

Pastörize olduklarını doğrulayamazsanız, köy pazarlarından veya sokak satıcılarından süt veya süt

ürünleri almayın.