'Suriye, Türkiye'nin iyi bir ticari partneri'
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Arap Birliği dışişleri bakanlarının, Suriye'ye karşı çeşitli yaptırımları dikkate alarak açıklama yaptıklarını belirterek, ''En azından bugün Suriye'nin içinde bulunmuş olduğu durumu dikkate alması gerekiyor'' dedi.
cumhuriyet.com.trEkonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Toplantı Salonunda gerçekleştirilen, Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) 2011 yılı mali destek programlarının açıklanmasıyla ilgili toplantıda, Türkiye'nin son dönemlerde hayal bile edilemeyecek başarılar elde ettiğini söyledi. Türkiye'nin bugünkü başarısını artık herkesin takdirle karşıladığını anlatan Çağlayan, bu konuda, kuruluş amacına uygun olarak çalışan kalkınma ajanslarının da önemli bir yerinin olduğunu vurguladı.
Adana ve Mersin'in ortak hareket ederek çalışmasının daha mantıklı olacağını dile getiren Çağlayan, şöyle devam etti: ''Bu noktada belirli alanlarda da alt yapılar oluşturuluyor. Mesela bunların en önemlilerinden birisi de gerek Adana'ya gerekse Mersin'e katkılar sağlayacak Çukurova Bölgesel Havalimanı. Bu proje sayesinde Mersin, Türkiye'nin en büyük 2. havalimanına sahip olacak. Ülkemizde 46 havaalanı var. Ama ayın 15'inde ihalesini yapacağımız Çukurova Havalimanı'nın yolcu kapasitesi 30 milyon olacak. Gerek bölge havaalanı yapılırken, gerekse faaliyete geçtiğinde burada müthiş rakamlarda insanlar istihdam edilecek. Şoför esnafımız bile bu işten kazançlı çıkacak.''
Antalya'nın turizm noktasında ömrünü tamamladığını aktaran Çağlayan, ''Mersin'in bu yüzden yıldızı parlayacak. Sadece deniz anlamında değil, inanç ve kongre turizminde de büyük bir turizm merkezi yaratılabilir'' diye konuştu.
'Yeni nesil teşvik sistemi'
Bakan Çağlayan, yeni teşvik sistemiyle ilgili bazı bilgilere de yer verdiği konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Yeni bir teşvik sistemi üzerinde çalışıyoruz. Bizim masa üzerinden de teşvik sistemini düzenleme imkanımız var. Ama bu yeterli değil. Bilhassa yerel dinamiklerin de devreye sokulması gerekir. Teklifim üzerine Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve bürokratlarıyla bir araya geldik, konuyu değerlendirdik. Teşviklerin içerisinde kalkınma ajanslarının da oyuncu olarak yer almasını önerdim. Hangi alanda, hangi konuda teşviklerin verilmesi gerekiyorsa, bu kararların alınmasında kalkınma ajanslarının da önerileri bizler için önemli olacak. Teşvik mekanizmasının oluşturulmasında, herkes kendi bulunduğu yerlerin avantajlarını anlatmasını prensip olarak belirledik.''
Bakanlık olarak il il ticaret verilerini içeren bir çalışma yaptıklarını böylelikle hangi sektörlerde rekabetçi güce sahip olunduğunu gördüklerini ifade eden Çağlayan, şöyle konuştu: ''Bizim artık Adana veya Mersin için üretme şansımız bitmiştir. Dünyaya satabileceğimiz ürünler üretmeliyiz. Bu noktada 81 ilden öne çıkmış olan sektörleri tespit ederken, 73 ülkeyi de değerlendirdik. Bu ülkelerin ithalatını araştırdık. Bu 73 ülke dünya ticaretinin yüzde 93'üne sahip. Hangi ülke ne alıyor, nereden alıyor, bunları inceledik. Artık bizim elimizde hangi bölgede neyi üretebileceğimizi ve hangi alanda uluslararası alanda nelerle rekabet edebileceğimizi gösteren bir çalışmamız var. Şimdi 81 ilimiz kendi hedef ülkelerini görerek, çalışmasını yürütüyor. Teşvik konusunda da bunlar bize yardımcı olacak. Teşvikler artık gözü kapalı yapılmıyor. Biz artık dışa bağımlı olduğumuz konuları, kendimiz üretmek için çalışacağız. Hangi alanda daha rekabetçi güce sahipsek, sistemi buna göre kuracağız. Şimdi aklıma geldi, yeni teşvik sisteminin adı, 'Yeni Nesil Teşvik Sistemi' olsun.''
Özel Ekonomik Alanlar
Bakan Çağlayan, bakanlık olarak yeni bir konu üzerinde çalıştıklarına işaret ederek, ''Özel Ekonomik Alanlar üzerinde çalışıyoruz. Bunun örneklerini dünyada gördüm. Özel Ekonomik Alanların içerisinde, eğitim, eğlence, sanayi ve ticaret tesislerinin yanı sıra, golf sahaları ve üniversiteler de olacak. Dünyada örneği var. Bizde niye olmasın? Evvel Allah biz de yaparız. Pilot bölge olarak Adana ve Mersin'i seçtik. Çalışmalarımız sürüyor. Bakanlık nezdinde bu çalışmaları tamamladıktan sonra sizlere müjdeleyeceğiz. Ümit ediyorum ki, bu çalışmanın artılarını eksilerini ölçtükten sonra, Adana-Mersin içerisinden çalışmaya başlayacağız'' dedi.
Tarsus-Kazanlı Turizm Sahil Bandı Projesini de geliştirdiklerini aktaran Çağlayan, ''Size bir müjde vereyim. Tarsus-Kazanlı'da ortalama 8 bin yataklı bir proje var. Bu arazinin simetriğinde yeni bir alan daha var. Kısmet olursa, Tarsus-Kazanlı bölgesinde, toplamda 16 bin yatağa çıkmayı hedefliyoruz. Ardından da Erdemli'ye geleceğiz'' diye konuştu.
Vali Güzeloğlu
Mersin Valisi ve ÇKA Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Güzeloğlu da, Türkiye'de ilk kurulan kalkınma ajanslarından biri olan ÇKA'nın kurulduğu günden bu yana öncü ve yenilikçi birçok gelişmeyi Türkiye'ye kazandırdığını söyledi. Girişimciliğin geliştirilmesi ve inovatif fikirlere birlikteliğin de eklenmesiyle kalkınmanın kaçınılmaz olacağını ifade eden Güzeloğlu, bu noktada Mersin'de önemli bir örneğe şahit olduklarını ve son dönemlerde kentin yakaladığı kalkınmada birlikteliğin önemli rol oynadığını vurguladı.
Çağlayan'ın Mersin için önemli bir kazanç olduğunu dile getiren Güzeloğlu, ''Çalışmalarımızı büyük bir hızla sürdürüyoruz. Biz Türkiye'nin istikrarlı büyümesi ve 2023 yılı hedeflerine bir iz düşümü sağlayacağız. Bizim bu güne gelmemizde en büyük katkı Çağlayan'ındır. Bu yüzden kentim ve Çukurova yöresi olarak kendisine teşekkür ediyorum'' diye konuştu.
'Biz gazete haberleriyle hareket edemeyiz'
Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çağlayan, İran'ın olası saldırı durumunda Türkiye'deki füze kalkanlarını hedef alacağı yönündeki haberlerle ilgili bir soru üzerine şöyle konuştu: ''Bu konularla ilgili söylenenler, sadece gazete haberlerinde ifade ediliyor. Biz, gazete haberleriyle hareket edemeyiz. Bizim bu konuda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ne olduğunu, gücünün ne olduğunu tüm dünya biliyor. Tekrar tekrar ifade ediyoruz, bizim Suriye konusunda, Suriye halkı ile hiç bir meselemiz söz konusu olamaz. Bilakis, Suriye halkının özellikle şu anda talep etmiş olduğu demokratik hak ve özgürlüklere kavuşması noktası, Başbakanımız ve bizler tarafından sıkça dile getiriliyor. Bu noktada füze çevirmiş, rampa çevirmiş... Tabii ki gazetelerde yazan haberler üzerinden dış politikalar yapılmaz. Bu konuyla ilgili açıklamalar yapılmaz, hele hele bu konular ayaküstü hiç konuşulmaz. Onun için bu konuda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin gücünü, yapısını herkes biliyor. Bir şey söylememize gerek yok.''
Suriye'ye yönelik Arap Birliği'nin gündeminde olan yaptırımların hatırlatılması üzerine, Bakan Çağlayan, ''Suriye, Türkiye'nin iyi bir ticari partneri. Suriye, aynı zamanda Türkiye için bir geçiş güzergahı. Ama tüm bunlara rağmen hiçbir şey alternatifsiz değil, her şeyin bir alternatifi var. Hatırlayın, Mısır'da olaylar başladığında önce ticaretimiz geri gitmişti, sonra tekrar toparlandı. Şu anda Suriye ile olan ticaretimize geçen yılın aynı dönemine göre baktığımız zaman yüzde 7'lik bir azalma var. Bu çok dramatik bir azalma değil, oldukça küçük bir azalmadır ve onun da çeşitli sebepleri var'' diye konuştu.
Bakanlık bünyesinde kurdukları Suriye İzleme Masası vasıtasıyla firmaların her türlü bilgi, soru ve sorunlarının kendilerine ulaştığını ifade eden Çağlayan, bu konuda 24 saat bakanlıkta çalışma yürütüldüğünü dile getirerek, ''Bu konuyla ilgili bugüne kadar bize intikal eden herhangi bir işletmemize, yatırımcımıza, iş adamımıza yönelik en ufak bir şey söz konusu olmamıştır, olmayacağını da kesinlikle umut ediyoruz. Bu konuda herkesi dikkate davet etmek istiyorum'' dedi.
Suriye'ye yaptırımlar konusunda çeşitli ülkelerin kararlarını açıkladıklarına işaret eden Çağlayan, Suriye'yi bunları dikkate almaya davet ederek, şöyle devam etti: ''Biz de konu üzerinde önümüzdeki günlerde yapmamız gereken şeyler varsa, çıkar bunlarla ilgili açıklamalarımızı yaparız. Bu konuda Arap Birliği bakanları bir araya geldiler, dışişleri bakanları bir araya geldiler ve çeşitli yaptırımları dikkate alarak açıklamalar yaptılar. En azından bugün Suriye'nin içinde bulunmuş olduğu durumu dikkate alması gerekiyor. Neden bu ülkeler şimdi Suriye'ye karşı bir tutum izliyorlar? Bunun neticesini ve amacını iyi görmeleri lazım. Suriye'nin bir an önce bu yanlıştan dönmesini ümit ediyoruz. Hiçbir ülke yoktur ki, kendi vatandaşlarını katlederek bir yere gitsin. Hiçbir ülke yoktur ki, kendi vatandaşlarının demokratik hak ve özgürlük taleplerine silahla karşılık versin. Umut ediyoruz, inşallah en kısa zamanda bu yanlıştan dönerler. Bizi, oradaki kardeşlerimizin böyle bir olay nedeniyle hayatlarını kaybediyor olması ilgilendiriyor. Olaylar, bizi oradaki halkın insan oldukları için ve bizim komşumuz, dostumuz olduğu için özellikle ilgilendiriyor. İzlemeye devam edin bakalım.''