Starbucks beklerken IŞİD geldi!

Irak'ın en büyük tesislerinden birinin kuran işadamı Sabri Özel, "Şu işe bak, Starbucks beklerken IŞİD geldi" dedi.

cumhuriyet.com.tr

İşadamı Sabri Özel, IŞİD tehdidi nedeniyle 2007 yılında Kuzey Irak’ta kurduğu dev çelik fabrikasındaki Hintli işçilerini özel uçaklarla geri göndermek zorunda kaldı. Özel, bölgedeki son durumu "Şu işe bak, Starbucks beklerken IŞİD geldi" diyerek özetliyor.

Milliyet Gazetesi'nden Aslı Aydıntaşbaş'ın yazısı şöyle:

IRAK'IN EN BÜYÜK TESİSLERİNDEN BİRİNİ KURDU 

Güver - Erbil’den çıkıp IŞİD cephesine giderken, her şeyi görmeye hazırdım da cephenin birkaç kilometre gerisinde kalan bu dev fabrikaya hazır değildim.

İşadamı Sabri Özel, Türkiye’den Kuzey Irak’a gelen öncü işadamlarından. 2007’de kurduğu Erbil Steel, bugün sadece Kürdistan bölgesindeki değil, tüm Irak’taki en büyük tesislerden. 800 işçinin çalıştığı fabrikası, dev hurda yığınlarını 1200 derece sıcakta ateş fırınlarda eriterek Irak’ın her köşesinde inşaat sektöründe kullanmak üzere çelik çubuklar üretiyor. Aylık 18 bin ton!

Buraya kadar güzel.

Ancak IŞİD her şeyi değişmiş. Geçen ay Erbil’e yönelik taarruza geçen IŞİD, Güver-Erbil arasında 600 dönümlük bir arazide yer alan fabrikaya birkaç kilometre kadar yaklaşmış.

ERBİL'E KOŞTU

IŞİD taarruzu, özellikle fabrikada çalışan 600 Hintli işçiyi tedirgin etmiş. Yurtdışı seyahatini yarıda kesip Erbil’e koşan Özel, o günleri şöyle anlatıyor:

“Hintliler kendi aralarında temsilci seçti. İlle de ‘IŞİD gelirse önce bizi sünnet edecek, sonra kafamızı kesecek’ diye inanmışlar. Ben Erbil’e kadar gelebileceklerine inanmıyordum. Ama bu kadar yaklaştıklarında özel uçaklar kiralayıp Hintlileri ülkelerine yolladık.”

Güver düştükten sonra IŞİD’in 5 kilometre yaklaştığı fabrika, şu anda kapalı. Az ötede IŞİD’le peşmergenin sınırı var. Musul, çok uzak değil.

TUNCELİ VE ŞIRNAKLILAR ÇALIŞIYOR 

Özel’le birlikte fabrikayı gezerken, dev hurda yığınlarının arasından geçerek tesisin içindeki elektrik santraline gidiyoruz. Kumanda odasında çalışanlar, hep Türkiyeli işçiler. “Nerelisiniz?” sorusuna gelen cevaplar “Dersim”, “Şırnak.” Başlarında yıllarca Mersin’de demir-çelik sektöründe çalışmış emektar fabrika yöneticisi Hulusi Büyüközer var. Kapısına kilit vurulan dev tesis, artık bu ekibe emanet. “Biz zaten zor yerlerden geliyoruz” diyor Şırnaklı işçi.

Cesaretlerine hayran kalıyorum.

Hintlilerin, dehşet sala sala ilerleyen IŞİD’den kaçmak istemeleri anlaşılabilir bir durum. Ancak fabrikayı gezerken kalan işçilerin anlattığı bazı olaylar var ki “anlaşılamaz” cinsten.

ARAPLAR IŞİD GELİYOR DİYE HALAY ÇEKMEYE BAŞLADI

IŞİD yaklaştığında tesisteki 100 civarındaki Arap işçi, bir anda kutlamalara başlamış. Yıllardır Türkler, Kürtler ve Hintlilerle bir arada çalışan bu işçiler, diğer çalışanların dehşetli bakışları arasında halay çekmeye, havaya ateş açmaya, IŞİD geliyor diye dans etmeye başlamış.

Ne fabrika yönetimi ne de kalan işçiler, “ihanet” dedikleri bu olayı affetmemiş. Fabrikayı gezerken Sabri Özel’e neden bütün tesisi olduğu gibi Türkiye’ye taşımadığını soruyorum. “Bizlerin böyle zamanda burada olması lazım. Ben burada kalacağım. Burada köklü yatırımlarım var. Daha da yatırım yapmaya devam edeceğim. Giden Türk işadamları var ama eminim yakında dönecekler. Durumun birkaç ay içinde düzeleceğini düşünüyorum. Artık IŞİD kolay kolay geri dönemez. Peşmerge silahlandı, güçlendi” diyor.

Özel’in yatırımlarından biri, Gulan Towers ismiyle Erbil’in merkezinde (Zorlu Center ölçeğindeki) dev rezidans ve ofis blokları.

STARBUCKS BEKLERKEN IŞİD GELDİ 

“Starbucks’la görüşme halindeydik. 2014 sonuna kadar gelmek istiyorlardı. Şu işe bak, Starbucks beklerken IŞİD geldi!” diyor gülerek. Sahi, “Starbucks beklerken IŞİD’e yakalanmak”, bu bölgenin kaderi olsa gerek!