Stanley Kubrick yılı...
Fransız Sinematek Derneği 2011'i sinemanın kurallarını altüst eden yetkin yaratıcı Stanley Kubrick'in yılı ilan etti.
cumhuriyet.com.trYönetmenin başyapıtlarının yenilenmiş kopyaları, sanatçıya ait belgeler haziran süresince Fransız Sinematek’inde ilgililere sunuluyor. Mükemmelliğin şaşmaz ustasının birçok projesi başka yönetmenlerce çekildi. Arthur C. Clarke 1982’de Kubrick’in filmleştirdiği 2001: Uzay Yolu Macerası’nın (1968) devamını, 2010’u yazdı. Bu bilimkurguda denetimini yitiren bilgisayar Hal 9000’in izini bulmak için Amerikalılarla Ruslar işbirliği yapmak zorunda kalırlar.
Görevlerinde başarılı olamazlarsa insan türünün sonu gelecektir. Kubrick, 2010: The Year We Make Contact’i gerçekleştirmek istese de sonunda filmi Peter Hyams çeker.
1969’da yönetmen Brian Aldiss’in insan olmak isteyen robot çocuk öyküsünü okur, 1975’te öykünün telif haklarını satın alır. Yetmişlerde fütüristik bir dünya yaratımı için gelişmiş bir teknoloji yoktur. Kubrick 1994’te projesini yetmişlerden beri tanıdığı meslekdaşı Steven Spielberg’e verir. Spielberg, Yapay Zekâ’yı ancak 1999’da Kubrick’in ölümünden sonra gerçekleştirir.
Kubrick’in yirmi dört yıldır yapamadığı bilimkurguyu Spielberg yirmi ayda çeker. 1985’te Patrick Süskind’in ünlü Parfüm romanı tüm dünyada büyük bir etki yaratır. Üç yıl sonra Roman Polanski’den erken davranan Kubrick romanın haklarını satın alır. Sinemacı yeni bir Barry Lyndon (1975) çekmeyi planlıyordur ancak Süskind’le işbirliği iyi gitmeyince bir yıl sonra projeden vazgeçer. Tom Tykwer 2006’da Parfüm’ü yapar. Kubrick’in yarım kalan projeleri içinde en ünlüsü Napolyon’dur. Daha önce Anthony Burgess’in Otomatik Portakal romanını sinemaya uyarlayan (1971) yönetmen bu kez yazarın 1969 tarihli Napoleon Symphony: A Novel in For Movements’i çekmek ister (1974).
Tonlarca belge toplar, elli bin figüran işe alınır, filmin bütçesi giderek kabarır, sonunda yapımcı şirket MGM havlu atarak pes eder. Kubrick, Napolyon’un gençliği için Al Pacino’yu, yetişkinliği içinse Marlon Brando’yu düşünür ama iki dâhi Kubrick’le Brando anlaşamazlar.
Geride kalan notlar, senaryo parçaları, fotoğraflar Napoléon: The Greatest Movie Never Made kitabında yer alır. “Her ne kadar başkaları sizi zorlasa da, engellemeye kalkışsa da sinemada denetim salt kendinizdedir. Sinema, askeri sanata benzetilebilir. Napolyon manevralarının ayrıntılarına önem vermeseydi savaş alanında bir deha olamazdı. Sinemada kesinlikle lojistiği denetlemeniz gerekiyor. Bence savaşlar komutan olarak yorulmuş Napolyon için film setleri gibiydi” diyen Kubrick setlerdeki temel stratejisini özetler. 2006’da ustanın dört kayıp senaryosu bulunur, bunları 1961’de Hollywood’dan Londra’ya taşınırken bir kasada unutmuştur.
The Killing (1956) ve Zafer Yolları’nda (1956) çalıştığı polisiye yazarı Jim Thompson’a ısmarladığı Lunatic at Large ellilerde New York’taki huzurevinden kaçan baltalı katilin izlenme öyküsüydü.
Shelby Foote’un Amerikan iç savaşı dramı The Down Slope, özel görevlerdeki özel bir birimi anlatıyordu. Gerçek öykü God Fearing Man, 1916-21 yıllarında ABD’nin en ünlü hırsızı rahip Herbert Emerson Wilson’ın ilginç portresiydi. Yarım kalan, hiç başlanmayan projelerinin yanı sıra Kubrick’le ilgili çok sayıda söylenti de vardır. Yönetmen Umberto Eco’nun Foucault’nun Sarkacı romanıyla çok ilgilenmişti.
Gülün Adı romanının sinema uyarlamasından hiç hoşnut kalmayan Eco bu projeye hiç sıcak bakmamıştır. Kubrick propaganda filmi Jew Süss’ün (1940) yönetmeni Nazi sinemacı Veit Harlan’ın yaşamını anlatmayı da istemişti. Louis Begley’in Wartime Lies (1991) kitabını Aryan Papers adıyla sinemaya uyarlamayı düşünen Kubrick, Nazi işgalindeki Polonyalı bir Yahudi kadının yazgısını işlemekten Schindler’in Listesi’nin (Steven Spielberg/1993) büyük başarısından sonra vazgeçti.