Spastik çocuklarda erken tedavi önemli

Prof. Dr. Memet Özek, ülkemizde spastisite tedavisindeki en büyük sorunun yanlış zamanda yapılan uygulamalar olduğunu belirtti.

cumhuriyet.com.tr

Acıbadem Sağlık Grubu, Çocuk Beyin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Memet Özek başkanlığında, Avrupa’da ilk kez “Spastiste tedavisinde multidisipliner yaklaşım” konulu bir eğitim kursu düzenleyerek tıbbi birikimini yabancı uzmanlara aktardı. 8 kasım 2012 Perşembe günü başlayan ve Acıbadem Kozyatağı Hastanesinde gerçekleştirilen 3 günlük kursa, başta İngiltere ile Brezilya olmak üzere dünyanın 21 değişik  ülkesinden 62 doktor eğitim almak için katıldı.

Çocuk Beyin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Memet Özek, eğitim kursunda spastisite tedavisindeki son gelişmeleri, canlı olarak yaptığı ameliyatlar ve vaka sunumlarıyla da destekleyerek yabancı hekimlere aktardı. Prof. Dr. Memet Özek, spastisite tedavisinde başarılı olmak için doğru zamanda, doğru tedavi yöntemini uygulamanın son derece önemli olduğuna dikkat çekerek, “Ancak maalesef ülkemizde spastik çocukların tedavisinde 3 önemli hata yapılıyor. Bu hatalar da çocuklarda geri dönüşü olmayan hasarlar bırakabiliyor.” uyarısında bulundu.

Spastisitenin en sık görülen nedeni, doğum sırasında oksijensiz kalmak

Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Çocuk Beyin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Memet Özek, ülkemizde her bin bebekten 5’inin beyninde kalıcı ve hayat boyu düzelmeyecek hasar oluştuğunu ve tabloya Serebral Palsi dendiğini belirtti. Prof. Dr.  Memet Özek, kol ve bacak kaslarında artan tonus nedeniyle hareket kısıtlılığı ve şekil bozukluğu ile seyreden Spastisite’nin de, Serebral Palsi ile doğan çocukların yüzde 60’ında görüldüğünü belirterek sözlerine şöyle devam etti:  “Serebral Palsi, doğum öncesinde, doğum anında ya da doğum sonrasında beyinde gelişen hasara bağlı ortaya çıkan hareket ve şekil bozukluğudur. Bu hastalık beyindeki hasarın olduğu yere göre çeşitli özellikler gösteriyor ve tiplere ayrılıyor. Spastisite de Serebral Palsi’de en sık görülen hareket bozukluğu tipidir. Spastisite’nin ülkemizde en önemli nedeni ise bebeklerin çeşitli etkenlerden dolayı doğum sırasında oksijensiz kalmaları.

Spastisite hastalığında doğru zamanda doğru tedaviye dikkat çeken. Prof. Dr. Memet Özek, ülkemizde spastisite tedavisindeki en büyük sorunun yanlış  zamanda yapılan uygulamalar olduğunu belirterek şunları söyledi: “Örneğin fizik tedavi için çocuğun 1 yaşına gelmesini beklemek ne kadar hatalıysa, bunun aksine erken yapılan ortopedik ameliyatlar da bir o kadar yanlış bir uygulama. Zamanlama hataları maalesef geri dönüşü olmayan problemler ortaya çıkarıyor. Oysa doğru zamanda doğru tedavi gören çocuklar hayatlarını başkalarına bağımlı olmadan yaşayabiliyor.”
 

Riskli grupta tedaviye çocuk doğar doğmaz başlanmalı

Prof. Dr. Memet Özek Türkiye’de Spastisite tedavisinin çocuk 1 yaşını doldurduktan sonra başlanması gerektiğine dair yanlış bir inanış olduğuna dikkat çekti. Beynin gelişiminin yüzde 90’ını 1 yaşında tamamladığını belirten Prof. Dr. Memet Özek şunları söyledi: “Bu yüzden tedavi için çocuğun 1 yaşına gelmesi beklendiğinde maalesef geç kalınmış oluyor. Spastisite’de, tedavi basamağının ilk aşaması olan fizik tedaviye mutlaka emme bozukluğu, aşırı uyku, fazla ağlama, nöbet tablosu gibi erken belirtilerin olduğu ilk aylarda başlanmalı. Erken doğum, doğum sırasında veya sonrasında beyin kanaması geçirilmesi gibi riskli durumlarda ise hiçbir belirti olmasa bile tedavi protokolü çocuk henüz hastanedeyken uygulanmalı.”

Çocukların yüzde 70’i fizik tedavi ile iyileşebiliyor


Prof. Dr. Memet Özek, Spastisite’nin erken dönemde tedavi edilmesinin çocuğun tüm hayatını etkilediğini belirtti. Prof. Dr. Özek, erken dönem fizik tedavi gören çocukların yüzde 70’inin kimseye bağımlı olmadan günlük hareketlerini yerine getirebilecek düzeye geldiğini söyleyerek, “Tedaviye zamanında başlanması ayrıca fizik tedavi ile sonuç alınamayan çocuklarda ileride ihtiyaç olan ameliyatların sayısını da azaltıyor.” dedi.

Operasyon en geç 3-4 yaşlarında yapılmalı

Prof. Dr. Memet Özek, fizik tedavi ile beklenen iyileşme çocuk 3-4 yaşına gelmesine rağmen sağlanamamışsa, zaman kaybetmeden, Spastisite’nin giderilmesine yönelik operasyonun yapılması gerektiği uyarısında bulundu. Bu yaşlarda gerçekleştirilen operasyonun çocuğun günlük hareketlerini kolaylıkla yapmasına imkan tanıdığını belirten Prof. Dr. Memet Özek sözlerine şöyle devam etti: “Ayrıca doğru zamanda operasyon geçiren çocukların yüzde 70’i, ileride ortopedik ameliyata ihtiyaç duymuyorlar. Bunun aksine tedavide geç kalındığında ise aşırı kasılmaya bağlı olarak eklemlerin hareket kabiliyeti azalıyor. Bunun sonucunda çocuk dirseklerini 180 derece bükemediği için herhangi bir nesneyi almak istediğinde tüm vücudunu döndürmek zorunda kalıyor, dizdeki bükülmeler nedeniyle bacaklarını açamadığı için de yürüyemiyor. Özetle bir başkasının yardımı olmadan hayatına devam edemiyor.”

Ortopedik ameliyatlarda 7-8 yaşları en ideal dönem

Prof. Dr. Memet Özek, ülkemizde ortopedik ameliyatların zamanından önce yapıldığını, bunun da geri dönüşü olmayan sorunlar oluşturabildiğini belirterek sözlerini şöyle noktaladı: “Tüm tedavi yöntemlerine rağmen kontraktürlerin  ve kısalıkların geliştiği çocuklarda ortopedik ameliyata başvurulmalı. Ancak bu ameliyatların erken dönemde yapılmaması gerekiyor, çünkü çocuğun boyu uzarken kemik, kas ve tendonlar da uzuyor. Dolayısıyla erken yapılan ameliyat, bu işlemin tekrar tekrar yapılmasını zorunlu kılıyor. Bu nedenle ortopedik ameliyatlarda 7-8 yaşları en idel dönemler.”