Soyu tükeneceği düşünülen Tazmanya canavarı için iyi haber
Bilim insanları, Tazmanya canavarlarının, kendilerini uzun süredir tehdit eden canavar yüz tümörü pandemisine adapte olduğunu ve bu yüzden yok olma tehlikesinin ortadan kalktığını söyledi.
cumhuriyet.com.trAslında Avustralya anakarasına özgü olsa da bu hayvanlar uzun zamandır adlarını da aldıkları Tazmanya adasında. Bu yıl, küçük bir popülasyonu, Avustralya'nın Yeni Güney Galler’e yeniden getirilmişti.
Independent Türkçe'nin Phys.org'dan aktardığına göre, söz konusu hastalık ilk olarak 1996’da tanımlandı. Hayvanlar aralarında kavga ettikleri sırada birbirlerini ısırmaları sonucu yayılan ve canlıların yüzüyle ağzında kitlelerin oluşmasına neden olan canavar yüz tümörü, popülasyonun o tarihten bu yana yüzde 80 azalmasına sebep oldu.
Hastalık üzerine yapılan önceki çalışmalar, kanserin yayılımını anlamak için tipik olarak saha çalışmalarına ve modellemelere dayanıyordu.
Washinton State Üniversitesi’nden bilim insanlarıysa, çalışmalarında hayvanın genetik kodundaki değişikliklerin hastalığın yayılımını nasıl etkilediğini belirlemek için, influenza ve Covid-19 gibi virüsleri izlemede kullanılan bir yöntem olan "filodinamiği" ilk kez kullandı.
Ancak canavar yüz tümörü hastalığı, birçok virüsten çok daha karmaşık. Hastalık, hayvanların kendi hücrelerinden ortaya çıkan bir kanser türü olduğu için bilim insanlarının izlemesi gereken genler, hayvanlara ait. Bu da tipik bir viral patojene göre çok daha fazlası anlamına geliyor.
Araştırma ekibi, hızla biriken mutasyonları gösteren ve “saat benzeri” şekilde değişen genleri bulmak için hayvanlardan alınan tümör örneklerindeki 11 binden fazla geni taradı. DNA’nın temel birimleri olan 430 binden fazla baz çiftini temsil eden 28 geni tanımladı. Karşılaştıracak olursak, Covid-19’a neden olan SARS-CoV-2 genomu 29 bin baz çiftine sahip.
Ekipten Biyolog Andrew Storfer, haberlerin iyi olduğuna işaret edip Tazmanya canavarlarının, “kanseri tolere etmek ve hatta muhtemelen direnmek için evrim geçiriyor gibi göründüğünü” belirtti ve şöyle konuştu:
Sanırım, Tazmanya canavarlarının orijinal popülasyonlarından daha az sayıda ve yoğunluklarda hayatta kalmaya devam ettiğini göreceğiz.
Araştırma, hastalığın temel çoğalma sayısının bir civarında olduğunu ortaya koydu. Yani, enfekte olan her Tazmanya canavarı, kanseri bir ya da daha az hayvana geçiriyor.
Dr. Storfer, 10 yıl önce türün yok olacağının tahmin edildiğini ancak bu olasılığın düşük olduğunu ekledi.
Bulgular, Tazmanya canavarlarını kurtarmak için uygulanan yaklaşımların gözden geçirilmesi gerektiği anlamına da geliyor. Zira bilim insanları, kontrollü çiftleştirmelerdeki hayvanların yaban hayatına salınmasının, yarardan çok zarar verebileceğini söyledi.
Yabani hayvanların, söz konusu hayvanlarla üremesi durumunda gen havuzunun karışacağını vurgulayan Dr. Storfer, bu durumun hayvanların hastalığa karşı daha az adapte olmasına yol açacağını belirtti.
Bununla birlikte, çalışmanın yazarlarından Biyolog Austin Patton, çalışmada benimsenen yaklaşımın her patojone uygulanabilme fırsatı doğduğunu ifade etti.
Çalışma, virüslerin incelenmesinde çok önemli olduğu görülen yöntemlerin, insanları ve yaban hayatını etkileyen yepyeni bir patojen grubuna kullanılmasının kapısını açıyor.
Çalışma 10 Aralık’ta saygın bilim yayını Science’ta yayımlandı.