Sosa: Büyük hayallerimiz var
Trabzonspor’da takım kaptanı Jose Sosa, hem Ziraat Türkiye Kupası hem de Süper Ligi en üst noktada tamamlamak istediklerini belirterek, “Çok şanslıyım ki içinde bulunduğum takımla büyük hayallerimiz var ve bu hayallerimizi gerçekleştirebilecek güçteyiz. İsminiz Trabzonspor ise hedefiniz doğal olarak zirve olur” dedi.
DHA Trabzonspor’da takım kaptanı Jose Sosa, hem Ziraat Türkiye Kupası hem de Süper Ligi en üst noktada tamamlamak istediklerini belirterek, “Çok şanslıyım ki içinde bulunduğum takımla büyük hayallerimiz var ve bu hayallerimizi gerçekleştirebilecek güçteyiz. İsminiz Trabzonspor ise hedefiniz doğal olarak zirve olur” dedi.
Bordo-mavili takımın kaptanı Jose Sosa, kulüp dergisine hedefleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Geçen sezon başlayan sakatlık kabusunun bu yıl da ilk yarıda devam ettiğini belirten Sosa, şöyle konuştu:
“Özellikle bu sezon sakatlıklar kabus gibi üzerimize çöktü diyebilirim. Tüm arkadaşlarımla birlikte özellikle Abdülkadir Ömür’ün yaşadığı sakatlık beni derinden etkiledi. Çünkü Abdülkadir hem kendi yeteneği hem de takım için önemli bir oyuncu ve dahası genç oyuncularımız için bir rol modeldi. Diğer takım arkadaşlarım da onun bu sakatlığına çok üzüldü. Ancak genç bir oyuncu olması sebebiyle eskisinden daha güçlü geri döneceğine eminiz. Tüm oyuncularımızın sahaya sağlıklı bir şekilde çıkabilmesi hem takımımız hem de lig yarışı için çok önemli. Umuyoruz ki ligin ikinci yarısında talihsizlikler yaşamayız.”
“İSMİNİZ TRABZONSPOR İSE HEDEFİNİZ DOĞAL OLARAK ZİRVE OLUR”
Kaptan Sosa, lig ve kupadaki hedeflerine yönelik ise şunları söyledi:
“Özellikle ligin çok iyi analiz edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben analizin gücüne inanan biriyimdir. Lige baktığınızda isimleri büyük olan takımların diğerleriyle yaptığı maçlarda sürpriz puan kayıpları yaşadığını görüyoruz. Buna biz de dahiliz. Dolayısıyla üst tarafla alt taraf arasında çok büyük fark yok. Bunun sonucunda yakalayacağınız bir galibiyet serisi sizi yukarıya taşıyabilir ya da olumsuzluk durumunda aşağılara inebilirsiniz. Ligin her duruma açık olduğunu düşünüyorum. Kupada da zorlu bir sürecin yaşanacağını düşünüyorum. Her takım bu başarıyı elde etmek isteyecektir. Biz her iki kulvarı da en üst noktada tamamlamak istiyoruz. İsminiz Trabzonspor ise hedefiniz doğal olarak zirve olur. Takımın ortamını ve uyumunu çok iyi buluyorum. Tüm oyuncular aynı hedefler doğrultusunda ve aynı iyi niyetle hareket ediyor. Dostluk da üst düzeyde. Bu tarz ortamlar kolay kolay bulunmaz. Ligin ilk yarısı itibarıyla bu değerler neticesinde tabii ki daha iyi olabilirdi ama yine de zirvenin içerisinde yer alıyoruz. Şimdi iyi bir devre arası kampının ardından ikinci yarıya iyi bir başlangıç yapmak ve sezonu mutlu sonla tamamlamak istiyoruz.”
UEFA Avrupa Ligi’nde grubu bitirdikleri konumun kendilerinde buruk bir tat bıraktığını anlatan Sosa, bu konuda şunları dedi:
“UEFA Avrupa Ligi'nde grubumuzu bitirdiğimiz konum bizde buruk bir tat bıraktı. Çünkü biz bunu hak etmemiştik. Özellikle Ekuban ve Abdülkadir Ömür'ün yaşadığı sakatlıklar gerçekten bizi derinden etkiledi. Her ikisi de takım için çok önemli oyunculardı. Onlara en çok ihtiyacımız olduğu dönemde ikisini de çok uzun süreli olarak kaybettik. Dolayısıyla onların yokluğuna alışmak gerçekten bizim için zaman aldı. Zorlayıcı bir süreçti. Şunu da bilmek gerekir ki Trabzonspor gibi bir kulübün her zaman Avrupa kupalarında olması gerekir ve her yıl üzerine koyarak, tecrübeler kazanarak, genç oyuncularına tecrübeler kazandırarak bu yolda daha da iyi bir şekilde ilerlemelidir. Çünkü çok genç arkadaşlarımız var. Bu genç arkadaşlarımızın tecrübe kazanmaya ihtiyaçları var. Bu sezon hem ligde hem de Avrupa Ligi’nde oynamak zorunda kaldılar. Dolayısıyla iki lig arasındaki farkı çok iyi anlayamadılar. Bu farkı anlamak için tecrübe sahibi olmanız gerekir. Belki o genç arkadaşlarımızda tecrübe eksikliği yaşandı. Ancak gruptaki rakiplerimize baktığımızda hiçbiri bizden daha iyi değildi. Grubu zirvede tamamlamak için önümüzde hiçbir engel yoktu. İsmiyle, geçmişiyle bu takım her zaman Avrupa'da olmak zorunda. Dolayısıyla tecrübe kazanarak çok daha iyi bir yola girebileceğimizi düşünüyorum.”
“İŞİ EYLEME DÖKEN BİR KAPTAN OLMAYA ÇALIŞIYORUM”
Sözden ziyade işi eyleme döken bir kaptan olmaya çalıştığını kaydeden Sosa, şöyle devam etti:
“Kaptanlar ve taşıdıkları misyon farklı şekillerde değerlendirilebilir. Saha içinde ve dışında bir kaptan olmanın sorumluluğu her zaman vardır. Kaptanlığın sadece insanlarla konuşarak ya da insanlara bir şeyler anlatarak, kısaca kelimelerle yapılacak kadar kolay bir şey olduğunu düşünmüyorum. İnsanlara ancak saha içinde duruşunuzla, yaptığınız işinizle ve işinize gösterdiğiniz saygı ile örnek olabilirsiniz. Ben kendimi bu şekilde bir kaptan olarak değerlendiriyorum. Bu şekilde örnek olmaya çalışıyorum. Özellikle genç oyunculara saha içerisinde neler yapmaları ve nerde durmaları gerektiğini anlatmaya çalışıyorum. Daha önce öğrendiğim bilgileri onlarla paylaşıyorum. Belki onlara ufak bir katkım olur. Sonuç olarak ben sözden ziyade işi eyleme döken ve bunu yaparak gösteren bir kaptan olmaya çalışıyorum. Umuyorum bunda da başarılıyımdır. Çünkü böyle bir şehirde ve böyle takımda kaptanlık yapıyor olmak gerçekten büyük bir gurur. Aynı zamanda çok büyük bir sorumluluk.”
“TAKIMLA BÜYÜK HAYALLERİMİZ VAR”
Büyük hayallerinin olduğunu ve bunu gerçekleştirecek güçlerinin bulunduğunu ifade eden kaptan Sosa, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hayatım boyunca çalışmanın gücüne inandım. Futbolun içinde olduğum, oynadığım sürece her zaman hayallerim ve hedeflerim oldu. Genelde önüme büyük hedefler koydum. Artık kariyerimin son dönemine giriyorum ve bu gerçekle de yüzleşmek durumundayım. Dolayısıyla son zamanların tadını çıkarmaya çalışıyorum. Çok şanslıyım ki içinde bulunduğum takımla büyük hayallerimiz var ve bu hayallerimizi gerçekleştirebilecek güçteyiz. Bu nedenle ayrıca kendimi heyecanlı hissediyorum. Cesaret korkunun olmayışı değil, korkunun üstesinden gelebilmektir. Bunu vücuduma dövme yaptırdım. Ayrıca hayattaki hiçbir şeyin imkansız olmadığını düşünüyorum. Ben hayatımı bu düşünce üzerinden kurguluyorum.”
“YALNIZ OLSAYDIM ÇOKTAN TÜRKÇEYİ ÖĞRENEBİLİRDİM”
Türkçeyi çalışarak öğrenmediğini de belirten Sosa, “Bazı temel şeyleri anlayabiliyorum. Ancak Türkçe tamamıyla çalışarak öğrendiğim bir dil değil. Konuşma anlamında sıkıntılarım var. Antrenman dışındaki zamanımı genelde evde ailemle geçirdiğim için Türkçe konuşmaya çok zaman olmuyor. Yalnız olsaydım çoktan öğrenebilirdim diye düşünüyorum” dedi.
“MENAJER, SPORTİF DİREKTÖR YA DA TEKNİK ADAM OLARAK BİR ŞEKİLDE FUTBOLUN İÇERİSİNDE YER ALACAĞIM”
Futbolu bıraktıktan sonra yine futbolun içerisinde yer alacağını söyleyen Sosa, “En başından beri futbolun içinde kalmayı planladım. Belki menajerlik olabilir. Genç yaştan itibaren bir oyuncunun yanında yer alıp, gelişimine katkı sağlayabilirim. Bazen sportif direktör, bazen de teknik adam olmayı istiyorum. İlk zamanlar teknik adamlık yapmayı aklımdan bile geçirmedim ama şimdilerde bunun olabileceğini de hissediyorum. Hâlâ tam olarak kararımı vermedim. Tek bildiğim; bir şekilde futbolun içerisinde yer alacağımdır” ifadelerini kullandı.