'Sorun yüzde 99 anadili'

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kürt sorununun anadilinde eğitim olmadan çözülemeyeceğini söyledi.

cumhuriyet.com.tr

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hükümetin Ortadoğu politikasına “tutarsız” eleştirisini yöneltirken, “Meclis’e tezkere gelirse ‘hayır’ oyu kullanırız” değerlendirmesini yaptı. Demirtaş, anadilinde eğitimin Kürt sorununun yüzde 99’u olduğunu belirterek “Asla ama asla anadilinde eğitim olmadan, sorun çözülmez” dedi.

Demirtaş, bir grup gazeteciyle bir araya gelerek gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Demirtaş’ın değerlendirmeleri şöyle:

Sıkıntıyla karşı karşıyayız: Bu hafta arkadaşlarımız hükümet yetkilileri ile görüştü. 1 Eylül öncesi görüşme önemliydi. 2. aşamada mesafe katedildiğini söyleyemeyiz. Hükümetin paket çalışması olduğunu biliyoruz. Bu çalışmanın hangi takvim ve yöntemle kamuoyuyla paylaşılacağını, içeriğinin tartışmaya açık olup olmadığı konusunda ciddi sıkıntıyla karşı karşıyayız.

Tarihlerde anlaşılmıştı: (“Cemil Bayık, 1 Eylül’e kadar adım atılmazsa geri çekilme durdurulur’ diyor, ne olacak?” sorusu üzerine) Öyle diyorlarsa durdururlar. KCK tarihleri kafasından uydurmuyor. Bu tarihler Öcalan ile devletin yaptığı görüşmelerde belirlenen tarihler, oradaki mutabakatta söylenen tarihler. Hükümet bunu bir PKK dayatması olarak yansıtmaya çalıştı ki bu yanlıştır.

Velev ki çekilmediler: Biz demokratikleşme paketinin tartışmaya açılması, öneriye açık hale getirilmesi ve bunun üzerine 15 Ekim’e kadar şekillendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hükümetin şimdi çıkıp “Yüzde yüz çekilmediler” şeklinde bir tartışma başlatması doğru değildir. Velev ki hiç çekilmediler, Türkiye demokratikleşmeyecek mi? Hükümet demokratikleşme paketi, açılım falan yapmayacak mı?

Anadili olmadan olmaz: Anadilinde eğitimin çözülmediği bir yerde Kürt sorununun yüzde 99’u duruyor demektir. Çünkü Kürt sorunu dil meselesidir. Ve ağırlıklı olarak anadilinde eğitim meselesidir. “Anadilinde eğitim yoktur” demek, “Ben Kürt sorununu çözmüyorum, Kürtlerle alay ediyorum” demektir. Böyle bir şeyi hiç kimse kabul etmez. Zannediyorum ki AKP içinde büyük bir kesim bu söylemden rahatsızdır. Uzun süre sürdüremezler bu söylemi. Er geç bu ülkede anadilinde eğitim görülecek. Bu ülkenin bölünmediği de görülecek. Ama bunun takvimini, periyodunu biraz demokratik ve özgürlük mücadelesi belirler. Başbakan bunu tek başına belirleyemez.

Öcalan’ın stratejik konumu: AKP hükümeti müzakere konusunda çok inanılmaz şekilde korkak yaklaşıyor. O kadar üstü kapalı, o kadar korkak ve kaygılı konuşuluyor ki yani söyledikleri her söz seçmen anketlerinde yüzde kaça tekabül ediyor onu ölçüyor, konuşuyorlar. Abdullah Öcalan şu an sürecin aktörüdür, yürütücüsüdür. Cesaretiniz yoksa bu işe niye girdiniz. Bu iş cesaret işidir.