Sonsuz sessizlik

Kimi ülkeler vardır; tarih sayfalarında yer alır sessizce, yola düştüğünüzde karşılar sizi! Bunlardan birisi Çin’in güneyi, Myanmar ve Tayland’ın doğusu, Kamboçya’nın kuzeyi ve Vietnam’ın batısında bulunan, kısa adı Laos olan, Lao Demokratik Halk Cumhuriyeti’dir.

cumhuriyet.com.tr

Laos, 236 bin 800 kilometrekare yüzölçümüne sahip, altı milyon nüfuslu bir Uzakdoğu ülkesi. Nüfusun çoğunluğu Laolardan oluşuyor. Halkın yüzde 60’ı Budist. Laos, Türklere vize uyguluyor. Ülkeye girerken, sınır kapısından 30 dolar karşılığı 15 gün vize alınabiliyor.

Ben, Tayland’ın sınır kenti Udon Thani ile Laos’un başkenti Vientiane’yi birbirinden ayıran Mekong Nehri üzerindeki Dostluk Köprüsü’nden geçerek girdim Laos topraklarına. Vize işlemleri kısa sürdü. Dolmuşla Vientiane’nin iç kısımlarına kadar gelerek, geceliği dört dolara merkezde bir otele yerleştim.

Vientiane, beş yüz bin nüfuslu bir kent. Başkent olmasına karşın, gelişmiş olduğu söylenemez. Yollarının çoğu topraktan. Şehiriçi taşımacılıkta genellikle motosiklet ve tuk tuklar kullanılıyor. Ancak, küçük bir şehir olması nedeniyle yürüyerek her tarafı gezebilmek de mümkün! Hem sınır kenti hem siyasal merkez olması nedeniyle, turistlerin uğrak yeri durumunda. Çok sayıdaki Budist tapınağından en önemlileri Laos Budizminin sembolü kabul edilen Pha That Luang. Budizm müzesinde 6 bin 840 adet buda figürü taşıyan Vat Si Saket ile sütunlarından birinin çukurunda hamile bir kadının cesedinin bulunduğuna inanılan Vat Si Muang Tapınakları‘dır. Tapınakları gezmek için en uygun yol, motosiklet fayton karışımı motorlu bir araç tuk tuk kiralamak. Bağımsızlık sembolü sayılan Zafer Anıtı ve Devrim Müzesi ile içinde kuyumcuların olduğu alış veriş merkezi Talat Sao, başkentin görülmesi gerekli noktaları.

Vientiane’deki birkaç günlük misafirliğin ardından gidilecek yer Prabang.. Dağların arasından ve inişli-çıkışlı yollardan geçilerek ulaşılan L. Prabang, Laos’un en çok turist çeken bölgesi. Ancak konaklama sorun, öğleden sonra 16.00 sularında otobüsten inmeme rağmen, ara sokakta bir aile evinde yer bulabildim.

L. Prabang, küçük ve sakin bir kent. Tüm işletmeler ana cadde üzerine kurulmuş. Gündüzleri motosikletlerle dolu bu cadde, akşama doğru trafiğe kapatılarak, hediyelik eşyanın satışa sunulduğu pazar yerine dönüştürülüyor. Akşamları, geç saatlere kadar açık olan tezgâhlardaki çeşitli yiyeceklerinin, özellikle ateşte pişirilen hindi budunun tadına doyum olmuyor.

L. Prabang’da, 1560’da Şieng Tong’un başını çektiği altmış kadar Budist Tapınağı bulunuyor. Tapınaklar dışında, krala sunulan hediyelerle, çeşitli eşyaların teşhir edildiği Ulusal Müze, görülmesi gereken bir yer.

L. Prabang’dan Mekong Nehri vasıtasıyla, yakındaki köy ve mağaralara günlük turlar düzenleniyor. Yarım günlük turlar dört dolar. Buda heykelinin bulunduğu kutsal Pak Ou Mağarası ise tekne turlarının uğrak yeri.

L. Prabang, UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alıyor. Turistik bir kent olmasına karşın, fiyatlar ucuz. Turistlerin çokluğuna rağmen, sakinliği ve halkıyla içiçeliği itibariyle, çok keyif aldığım bir yer oldu.

Vietham yolunda Ponsavan

Laos’un Vietnam tarafında Ponsavan yer alır. L. Prabang’dan her sabah erken saatte kalkan otobüsle gidiliyor Ponsavan’a. Burası, Vietnam’a kara yoluyla bu bölgeden geçmek isteyenlerin uğrak yeri.

Önemli gezi noktalarına da sahip. Kentin birkaç kilometre uzağında, Kavanoz Ovası‘nda bulunan, nereden geldiği, nasıl oluştuğu kesin olarak bilinemeyen, her biri birer ton ağırlığındaki kavanoz benzeri taş parçaları ve yine Ponsavan’ın dış kısımlarında; 70’li yıllarda ABD ve Rus uçaklarından düşen patlamamış bombaların bulunduğu geniş alan Ponsavan’ın konuklarına sunabileceği birkaç gezi noktasından ilginç olanlarıdır. Ponsavan’dan Vietnam’a geçmek için; önce, her hangi bir araçla Laos’un sınır kasabası Nong Haat’e, oradan da başka bir araçla sınıra gitmek gerekiyor.

Laos’ta yaşam zor sürüyor. Fakat, herkes hayatından memnun da görünüyor. Nedendir bilinmez ama; bu engebeli coğrafyadaki yaşam, tapınaklar arasında sessiz sedasız devam ediyor. Laos’ta en çok duyduğum kelime “Sabadi” olmuştu. Laos dilinde “merhaba!” demek! Aralarında bulunduğum sürede gördüğüm o ki; Laosluların gönüllerindeki sıcaklık, kelimelerine yansıyor, o ise; konuklarına insan ruhunu hafifleten, dinlendirici bir sessizlik sunuyor. Galiba bu da; tapınaklar arasındaki yaşam sessizliğinin Laos’taki dayanılmaz hafifliği olsa gerek!