Sokaktan karton toplayıp bir yandan antrenman yapıyordu, dünya şampiyonu oldu

Karton toplayarak geçimini sağlayan ailesine yardım ederken bir yandan antrenman yaparak Antalya’da düzenlenen MMA Dünya Şampiyonası’nda şampiyon olan Kadir Dalkıran “Bu iş hem yürekle hem yetenekle alakalı. Mücadele edin, vazgeçmeyin” dedi.

cumhuriyet.com.tr

Kadir Dalkıran 22-26 Mart’ta Antalya’da düzenlenen MMA (Karma Dövüş Sanatları) Dünya Şampiyonası’nda 65 kiloda finalde Rus rakibini yenerek dünya şampiyonu oldu. Yalova’da yaşayan 18 yaşındaki Dalkıran kick boks, muay thai, MMA ve wushu branşlarını yaparken bir yandan da ailesinin geçimine destek oluyor; onlarla birlikte kağıt, karton topluyor.

Milliyet gazetesinden Özge Tabak'ın röportajı şöyle:

Nasıl başladınız karma dövüş sanatlarına?

Dört sene önce her zamanki gibi yine karton topluyordum. O sırada salonun tabelasını gördüm. MMA branşı yazıyordu, hiç bilmediğim bir şey... Başta girmeye çekindim tek başıma. Arkadaşlarıma söyledim, hep beraber salona gittik. Antrenör İbrahim Yıldız hocamı gösterdiler, tanıştık. Birkaç hafta sonra hocam bu sporu yapıp yapamayacağımı sorunca “Yaparım” dedim ve hazırlanıp maçlara girmeye başladım. Başladığımızdan beri de bir ücret almıyor benden hocam. İlk maçımı kazandım, ikinci maçımda yenildim ve ondan sonra girdiğim tüm turnuvalarda birinci oldum. Son olarak da Antalya’da düzenlenen MMA Dünya Şampiyonası’nda 65 kiloda finalde Rus rakibimi yenerek dünya şampiyonu oldum.

Devam etmenizi sağlayan, size bu sporu sevdiren ne oldu?

Başta böyle bir isteğim yoktu ama salona girdikten sonra her şey değişti. Oradaki atmosfer, o mücadele, vuruş teknikleri ilgimi çekti ve devam ettim. Maça çıktığınızda da her şey değişiyor zaten. Şampiyonluktan sonra artık daha özgüvenli hissediyorum.

Aileniz nasıl tepki verdi başarınıza?

Önce desteklemediler ama ilerleyen zamanlarda ben şampiyonlukları getirdikten sonra fikirleri değişti. Şimdi destekliyorlar. Bu dünya şampiyonluğundan sonra da hepsi çok gururlandı.

Bir yandan da ailenizin geçimini sağlamasına katkıda bulunuyorsunuz.

Aileme karton toplamalarında yardım ediyorum her gün. Günde üç-dört saat karton toplayıp sanayiye götürüyoruz.

“Dünya şampiyonu oldun, artık kağıt toplama” demiyorlar mı?

Herkes öyle diyor ama babamı tek bıraktığım zaman yoruluyor, tek başına bırakmak istemiyorum.

“Kötü alışkanlıkları olan arkadaşlarımı salona çektim”

İlerisi için çok iyi paralar kazanayım, aileme karton toplama işini bıraktırayım gibi bir hedefiniz de var mı?

Evet, aynen öyle... Benim hedefim bu sporun en iyi organizasyonu UFC’ye çıkmak. Bunun için hem çalışmak hem de maddi olarak destek gerekiyor ve şu an bir sponsorum yok. İleride bu alanda kariyer yaptıktan sonra antrenör olmak, salon açmak istiyorum benim gibi gençlere destek olabilmek için.

Arkadaşlarınız bekliyor muydu böyle bir başarıyı?

Hepsi bekliyordu. Biliyorlardı, ben bir işe girdiğimde en iyisi olmak için çaba sarf ederim. Bu şampiyonaya hazırlanırken de her gün Sabah, öğlen ve akşam günde üç kez antrenman yaparak çıktım maçlara. Çok sıkı çalıştım. Çalışmaya da devam edeceğim önümdeki maçlar için.

Kardeşlerinizin arkadaşları, sizin arkadaşlarınız çekiniyordur artık biraz sizden.

Benim nasıl biri olduğumu bildikleri için korkmuyorlar. Biz beş kardeşiz. İki abim benden büyük, onlar da babama yardım ediyor. Kız kardeşlerimin de biri 9, biri 16 yaşında. Onlar okuyor. Ben de açıktan lise okuyorum.

Bu şekilde spora başlamak isteyenlere ne demek istersiniz?

Bu iş hem yürekle hem yetenekle alakalı. Maddi durumları kötü diye vazgeçmesinler, zorluklara karşı mücadele etsinler.

Sizi örnek alıp spora başlayanlar oldu mu?

Tabii. Bizim mahalledeki çocukların yarısı başladı, şu an eğitim veriyoruz onlara. Kötü alışkanlıkları olan tüm arkadaşlarımı ben çektim buraya, onların yarısı da bunları bırakıp salona gelmeye başladı. Boş vakitlerini burada geçiriyor mahalledekiler.

“Yumruk yesem de gülüyorum”

Neler değişti bu şampiyonluktan sonra hayatınızda?

Sosyal medyada herkes takip etti, herkesin ilgisi arttı.

Kızların da ilgisi artmıştır.

Biraz arttı.

Sert bir spor yapıyorsunuz ama çok güler yüzlüsünüz.

Sert bakamıyorum ben, gülüyorum sürekli. Yumruk yesem de gülüyorum yine. Canın acıyor ama hissetmiyorsun o anki psikolojiyle. Rakipler de beklemiyor güler yüzlü birini, bu yüzden psikolojik olarak benim avantajıma aslında.