Siyasilerden yeni yasama yılı mesajları

Canikli, 1 Ekim'de başlayacak yeni yasama yılından beklentilerini değerlendirdi. 24. Dönem 3. Yasama Yılı'nın önemli konularla başlayacağını ifade eden Canikli, öncelikli olarak yerel seçimlerin öne alınmasına ilişkin Anayasa değişikliği teklifi, büyükşehir belediye sayılarını artıracak düzenleme ile toplu iş ilişkileri yasa tasarısının görüşüleceğini söyledi. Yeni anayasa çalışmalarının yeni yasama yılında da süreceğini anlatan Canikli, ''bazı BDP milletvekilleriyle ilgili olarak toplumun vicdanını rahatlatacak, toplumdan gelen yoğun talebi karşılayacak çözümü bulacaklarını'' söyledi.
Geçen yasama yılının, iki siyasi partinin yasama faaliyetlerini boykot tavırları nedeniyle gergin başladığını, gerginliğin tüm yıla yayıldığını hatırlatan Canikli, şöyle konuştu:
''Temennimiz yeni yasama yılında gerginlik ortamının ortadan kalkması, daha sakin ve sağduyulu çalışma yürüten bir Meclis'in olmasıdır. Kişisel tespitlerim ve tecrübelerimden yola çıkarak yeni yasama yılının da sert geçeceğini söylemek mümkün. Bunun dozajını ve kriterini belirleyecek olan muhalefettir. Çünkü her zaman iktidar, sakin olunmasını, çalışmaların usuletle yürütülmesini ister. Bu sadece bizim için değil tüm iktidarlar için geçerli. İktidar bir an önce gündemdeki konuların görüşülmesini ve tamamlanmasını ister. Çünkü iktidar icraat makamıdır. Gerginliğin kaynağı hiçbir şekilde siyasi iktidarlar olamaz. Bir gerginlik varsa bunun üreticisi muhalefettir. Nitekim geçen yıla baktığımız zaman aynı şeyi söylemek mümkün. Gerginlik taşıyan tüm oturumlarda gerginlik kaynağı muhalefettir. Bunun bir istisnası yoktur.Bazen çok ağır eleştirilerde bile cevap hakkımızı kullanmayarak gündemdeki konunun bir an önce sonuçlanmasını istiyoruz. Bırakın gerginlik nedeni olmayı ya da görüşmeleri sertleştirmeyi....''


''Terör sorununu birlikte çözmek durumundayız''

Türkiye'nin önemli bir sorunu olan ve zaman zaman Meclis'in de gündemine gelen ''terör sorunu''na dikkati çeken Canikli, şöyle konuştu:
''Terör sorununu hep birlikte çözmek durumundayız. 'Terör olsun, biz eleştirelim, iktidar da yıpransın' gibi bir anlayışla buradan siyasi rant devşirmeyi amaçlayan muhalefet anlayışı kabul edilemez. Bu doğru da değil, ahlaki de değil. Böyle bir konuda eleştirmek, iktidar ve güvenlik güçlerinin zafiyetini dile getirmek, terör örgütünün politikalarına hizmet eder. Varsa bu konuda söyleyecekleri kapımız herkese açık. Bu konuda önerisi olup da dikkate almadığımız söz konusu değil. Bu sorun milletin sorunudur, hepimizin sorunudur. Sorunu çözecek iradeyi ortaya koyacak, elin taşın altına koymayı gerektiren adımlar atılmamıştır. Öneriler muhalefet tarafından bu boyuta taşınamamıştır. Yoksa sürekli konuşuyoruz. Terörün tahribatını en aza indirecek, bir milim bile azaltacak öneri olursa biz bunu mutlaka uygularız.''

 

CHP Grup Başkanvekili İnce

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, yeni yasama yılında siyasetin üslubunun daha yumuşak olmasını, Meclis'te kaba kuvvet ve şiddetin olmamasını, denetim mekanizmalarının daha iyi çalışmasını temenni etti.

Eksik milli irade ve tutuklu demokrasinin devam ettiğini, 8 milletvekilinin halen cezaevinde olduğunu ifade eden İnce, milletvekillerinin, GATA'ya, kamplara alınmadığını, Meclis'in saygınlığına gölge düşürüldüğünü söyledi. İnce, ''Bunlara susan, tepki göstermeyen bir Meclis Başkanı var'' dedi.

Denetim mekanizmalarının işlemediğini, soru önergelerine zamanında yanıt verilmediğini ya da hiç yanıtlanmadığını, temel kanunun hiç gerekmediği yerlerde kullanıldığını savunan İnce, ''Bütün bunlardan milletin gündemi ile Meclis'in gündeminin aynı olmadığını görüyoruz. Millet, terör ve zamlarla boğuşuyor ama iktidar partisi petrol yasasıyla uğraşıyor. Önümüzdeki günlerde İngiliz petrol şirketleriyle ilgili yeni yasalar gündeme gelecek'' diye konuştu.

İnce, kaba kuvvetin ve şiddetin olduğu bir yasama dönemi yaşadıklarını belirterek, milletvekillerinin komisyona alınmadığını, Genel Kurul'da fiziksel güç gösterilerinde bulunulduğunu ifade etti.

Yeni dönemde siyasetin üslubunun daha yumuşak olmasını temenni eden İnce, sözlerini, ''Meclis'te kaba kuvvet ve şiddetin olmamasını, denetim mekanizmalarının daha iyi çalışmasını bekliyoruz. Muhalefetin kanun tekliflerinin gündeme alındığı, görüşüldüğü, Meclis gündeminin sadece bir kişinin belirlemediği, geometrik çoğunluklarına dayanarak Meclis'te yasa geçirmeye çalışmadıkları bir Meclis diliyorum'' diye sürdürdü.
Yeni yasama yılında Meclis'in öncelikle ele alması gereken konuların sorulmasına İnce, ''Tek tek konu başlığı belirtirsek, onlar bir daha gündeme gelmeyecektir demektir'' karşılığını verdi.
 

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, yeni yasama döneminde MHP'nin, milletine karşı sorumluluk hisseden bir anlayışla hareket etmeye devam edeceğini belirterek, ''Etkili muhalefetimizi ve alternatif olma özelliğimizi koruyarak, Parlamento'da etkin bir çalışma öngörüyoruz'' dedi.

Vural, TBMM'nin 1 Ekim'de başlayacak yeni yasama yılı öncesinde, partisinin Parlamento'da nasıl bir muhalefet ortaya koyacağına ilişkin AA muhabirinin sorularını cevaplandırdı.

Meclis'in çok önemli gündem maddeleriyle açılacağını dile getiren Vural, ''Sınır ötesi operasyon tezkeresi, terörün çok yoğunlaştığı bir dönemde geliyor. Ayrıca yerel seçimlerin öne alınmasıyla ilgili bir gündemimiz olacak. MHP yeni dönemde de milletine karşı sorumluluk hisseden bir anlayışla hareket etmeye devam edecek. Etkili muhalefetimizi ve alternatif olma özelliğimizi koruyarak Parlamento'da etkin bir çalışma öngörüyoruz'' şeklinde konuştu.

''Amacımız, milletin gündemini Meclis'e taşımaktır'' diyen Vural, şöyle devam etti:
''Bu konuda bir muhalefet partisi olarak meseleye Türkiye açısından bakıyoruz. Bu yönüyle amacımız; olumlu atılacak adımları desteklemek ve daha iyi olmasını temin etmek, olumsuz olanlarla ilgili etkili bir muhalefet yaparak caydırmak. Böylelikle milletimize olan faydayı maksimize, zararı minimize edebilmek için 50 milletvekili ile bunu yapma gayreti içerisinde olacağımızı düşünüyorum.''
 

BDP Grup Başkanvekili Baluken

 BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, ülke gündeminin 3 aydır ölümler ve anaların gözyaşlarıyla meşgul olmasının nedeninin, geçen yasama döneminin başarısız geçmesi olduğunu ifade ederek, ''Önümüzdeki dönemin ilk gündeminin, mutlaka can kayıplarının önlenmesine yönelik olması gerekir'' dedi.

Baluken, 1 Ekim'de başlayacak yeni yasama yılını değerlendirdi. Geçen yasama yılında siyaset kurumu olarak yapamadıkları çalışmaları bu yasama döneminde mutlaka yapmak zorunda olduklarını belirten Baluken, geçen dönem siyaset kurumunun çok başarısız bir sınav verdiğini söyledi.

''Kavga eden, tartışan, kıran, döken ve sorunları çözmekten çok, toplumun gündemine yeni sorunlar katan bir Meclis pratiği gördük'' diyen Baluken, bunun yansımalarının ağır olduğunu vurguladı. Baluken, ülke gündeminin 3 aydır ölümler ve anaların gözyaşlarıyla meşgul olduğunu, bunun da başarısız geçen yasama döneminin ürünü olduğunu düşündüklerini ileri sürdü.

Baluken, şunları kaydetti:

''Önümüzdeki dönemin ilk gündeminin, mutlaka can kayıplarının önlenmesine yönelik olması gerekir. Bu, Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü için son derece önemli. Artık klasik devlet anlayışı ve statükocu reflekslerle gitmenin ülkeye fayda getirmeyeceğini düşünüyoruz; savaş politikaları üzerinden gündeme getirilen politikaların kan, gözyaşı ve acı dışında bir şey getirmediğini düşünüyoruz. Gelecek dönemde müzakere ve diyaloğu esas alan, barış politikalarını önceleyen Meclis çalışmasının ortaya konması gerekir.

''Bizler de hata yapmış olabiliriz''

Bu konuda bütün siyasi partilerin sorumluluğu olduğunu belirtmek gerekiyor. Bizler de belki geçmiş yasama döneminde zaman zaman hatalar yapmış olabiliriz, üslupta toplumun beklentisini karşılayamamış olabiliriz. Geçmiş bir yıllık yasama dönemine özeleştirel bir bakışla bakıp, gelecek döneme yeni bir sayfa açmak gerekiyor.''
Baluken, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun çalışmalarını devam ettirdiğini anımsatarak, ''Bu Komisyon, ülke için tarihi bir fırsat. Komisyon, halkımızın belirlediği misyonu ve rolünü yerine getirirse, ülkede yaşanan bütün sorunların çözümünü burada başarabiliriz. Ancak bugüne kadarki çalışmaların günlük hamlelerle geçtiğini görüyoruz'' dedi. Baluken, gelecek yasama döneminde, bağıran çıkaran bir üslup yerine, az konuşan, toplumsal kutuplaşma konusunda hassasiyet gösteren ve çok çalışan bir Meclis istediklerini sözlerine ekledi.