Siyasi partilerden hazine yardımına tepki

Hazine tarafından, 2003-2008 yılları arasında 7 siyasi partiye toplam 758 milyon 140 bin 71 YTL para yardımı yapılması, para yardımı alamayan partiler tarafından tepkiyle karşılandı. Sadece yüzde 7 oy alabilen partilere yardım yapılması diğer partiler tarafından güçlünün daha da güçlendirilmesi olarak değerlendirildi.

cumhuriyet.com.tr

Siyasi partilerin gelirleri Siyasi Partiler Kanunu’nda düzenleniyor. Kanuna göre partiler, partili milletvekillerinden alınacak milletvekilliği aidatı; milletvekili, belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği ve il genel meclis üyeliği aday adaylarından alınacak özel aidat; parti bayrağı, flaması, rozeti ve benzeri rumuzların satışından sağlanacak gelirler; parti yayınlarının satış bedelleri; üye kimlik kartlarının ve parti defter, makbuz ve kâğıtlarının sağlanması karşılığında alınacak paralar; partice tertiplenen balo, eğlence ve konser faaliyetlerinden sağlanacak gelirler, bağışlar, parti mal varlığından elde edilecek gelirler ve devletçe yapılan yardımlarla gelir oluşturuyorlar.

 

Sadece 3 parti par alabiliyor

Bu gelirler içinde en önemlisini devlet tarafından yapılan yardımlar oluştururken bir partinin bu yardımı alabilmesi için yüzde 7’nin üzerinde oy alması gerekiyor. 2003-2008 yılları arasında 7 partiye toplam 758 milyon 140 bin 71 YTL para yardımı yapılırken, 2008 yılında Hazine’den yardım alabilme koşulunu sadece AKP, CHP ve MHP olmak üzere 3 parti yerine getirebildi.

 

Kışanak: Yüzde 2 alan partiye de verilmeli

Hazineden para yardımı alamayan siyasi partiler yaptıkları açıklamada bu duruma tepki gösterdiler.

DTP Diyarbakır Milletvekili Gülten Kışanak: “Siyasi partilerin farklı güç odaklarına mahkum olmasını önlemek onlarla farklı ilişkiler içine girmesini önlemek için bir yasal önlem alınması ve Hazine’den yardım yapılmasını doğru bir yaklaşım. Yasa şu anda son seçime girmiş ve en az yüzde 7 oy almış partilere ancak Hazine yardımı verilebileceğini öngörüyor. Bu da büyük partilerin kayrılması ve güçlünün daha da güçlendirilmesi gibi bir sonucu ortaya çıkarıyor. Hazine yardımı yapılmasının felsefi ve demokratik mantığı halkın demokratik iradesini ortaya çıkarabilecek imkanlara kavuşmasıdır. Bu mantıkla hareket edilirse aslında küçük partilerin daha gözetilmesini öngören bir yasal düzenlemenin olması gerekir. Bu konuda ben meclis kapanmadan bir yasa teklifi verdik. Bu teklifte seçimde en az yüzde 2 oy almak, seçime kendi adıyla girmemiş olsa bile mecliste grup kurmak, grubu olmamışsa bile Türkiye genelinde yarısından bir fazlasında örgütlü bulunmak. Hükümet de AB uyum sürecinde siyasi partilerle ilgili yasaları masaya yatırma zorunluluğu var. Bu kapsamda ele alınmasını istiyoruz.

 

Türker: Yüzde 7 barajı adil değil

DSP Genel Sekreteri Masum Türker: “Türkiye’de siyasi partilere yardım yapılması partilerin egemen güçlerin denetimine girmesinin önlemesi bakımından yararlıdır. Ancak yüzde 7’nin altında oy alan partilere bu yardımın yapılmaması hem adil değildir hem de partilerin egemen güçlerin kontrolü altına girmesini önleyici değildir. Parlamentoda yer almayan, belli oranda oy almayan diğer partilere de yardım yapılması ve egemen partilerle egemen olmayan partiler arasında dengenin kurulması gerekir. Bu siyaset etiği ve siyasi faaliyetin özgürleştirilmesi bakımından gereklidir.”

 

Uras: Ulufe gibi dağıtılıyor

ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras: “Bu yardımlar her seçim öncesinde ulufe olarak dağıtılıyor. Hazine yardımı almak için belli bir oy oranı almak gerektiği için demokratik yarışta bile bir eşitsizlik doğuruyor. Siyasi partilerin başka güç odaklarının kontrolüne girmemesi için yardım yapıldığı gerekçesi anlamlı bir gerekçe değil. Çünkü bu partiler suyun başını tutanların etkisi altında. Hazine yardımı partilerin aldığı oy oranına ve üyelerden toplanan aidatlara göre yeniden düzenlenmeli ya da kaldırılmalı.”

 

Yazıcıoğlu: Parayı alan plaza yapıyor

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu: “Demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan siyasi partilerin varlığını sürdürebilmek için iş adamlarıyla ilişkiye girmesi ve meşruiyet dışı yollara başvurmasın diye Hazineden siyasi partilere yardım yapılıyor. Ancak bu yardım olağanüstü ölçüsüz yapıldığı gibi yardımlar tam bir israf ve savurganlık örneği. Yardım alan siyasi partiler kendilerine birer plaza yapıyorlar, sonra holdingleşiyorlar ve parti olma vasıflarını da kaybediyorlar. Bir zenginleşme aracı oluyor bunlar için. Eğer sırf başka ilişkileri girilmesin diye demokrasimiz adına bir fedakarlık yapılacaksa siyasi partilere sadece kira ve telefon gibi temel giderlerine yönelik sembolik bir para olur. Para yardımı seçime girme yeterliliğine sahip tüm partilere adil bir şekilde yapılmalı.”