Siyasi baskı belgelendi
Adalet Bakanlığı'nın, Ergenekon soruşturmasına birinci sınıf yargıç ve savcıların da 'dahil edilmesi' için çaba harcadığı ortaya çıktı. Yargıç ve savcılarla ilgili işlemlerin Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nce yapılması gerektiğini belirten Ergenekon savcılarını yanıtlayan bakanlık, soruşturmanın savcılar tarafından yapılması için ısrarcı oldu.
cumhuriyet.com.trBakanlık, alınacak sonucun Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne bildirilmesini istedi. Bakanlığın soruşturulmasını istediği isimler arasında, Ergenekon soruşturması sırasında bulunan belgelerde ismi geçmeyenler de yer aldı. Listedeki savcı ve yargıçların çoğunun, iktidarı rahatsız eden soruşturma ve mahkeme kararlarına imza atan isimler olması dikkat çekti.
Adalet Bakanlığı’nın Ergenekon savcılığına, soruşturulmaları Yargıtay’ın yetkisinde olan birinci sınıf yargıç ve savcıları soruşturması için “emir” verdiği ortaya çıktı. Ergenekon savcılığının, soruşturulmaları istenen yargıçların “birinci sınıfa ayrılmış ve çoğunun ağır ceza merkezlerinde görevli olması” nedeniyle bunu yapamayacaklarını bakanlığa iletmelerine karşın, bakanlık bu konuda ısrarcı oldu. Adalet Bakanlığı, Ergenekon savcılığına yargıçları “sıfatlarına bakmaksızın soruşturup sonucunu bildirmesi” talimatı verdi.
Cumhuriyet’in ulaştığı belgelere göre Ergenekon soruşturmasına birinci sınıf yargıç ve savcıların da “dahil edilmesi” için Adalet Bakanlığı yoğun çaba içine girdi. Bu çaba, Ergenekon savcılığı ile Adalet Bakanlığı’nın arasında geçen yıldan bugüne kadar süren yazışmalara yansıdı. Tartışmalı süreç şöyle gelişti:
Ergenekon soruşturması sırasında yapılan aramalarda bulunduğu belirtilen kimi belgelerde bazı yargıç ve savcıların isimleri de yer aldı. Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, Adalet Bakanlığı’na gönderdiği “2008/1763 B.M” sayılı ve 14 Ağustos 2008 tarihli yazıda, “Bu belgelerin delil olarak hangi vasıf ve mahiyette bulunduğu gibi hususlar tahlil edilmeksizin, tamamen ilgili ve yetkili makamlar tarafından değerlendirilebilmesi için olduğu gibi gönderilmiştir” dedi.
Daha sonra dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, kendisinin 5 Eylül 2008 tarihli oluruyla, “gizli tanık ifadaleri, Osman Akyıldız adıyla gönderilen elektronik mektup ve İP Genel Merkezi’nde bulunan CD’de adı geçen hâkim ve savcıların” Adalet Müfettişliği’nce incelenmesi ve delil elde edildiğinde de soruşturmaya geçilmesine vize verdi. Adalet müfettişlerinin istemi doğrultusunda da yargıç ve savcıların telefonları dinlemeye ve izlemeye alındı.
Adalet başmüfettişleri yaptıkları incelemenin ardından düzenledikleri 19 Ocak 2009 tarihli tutanakla, Türkiye’nin değişik bölgelerinde görev yapan birinci sınıf hâkim ve savcıların eylemlerine ilişkin dosyanın İstanbul Özel Yetkili Başsavcı Vekilliği’ne devrine karar verdi.
Özel yetkili savcılık da “2009/270 Soruşturma” sayılı ve 20 Nisan 2009 tarihli fezlekeyi Adalet Bakanlığı’na gönderdi. Ergenekon savcılığı, fezlekede “... Yapılan inceleme sonucunda, mevcut delillere göre cumhuriyet başsavcılığımızca soruşturmanın yürütülmesinin mümkün bulunmadığı, bu konuda gereğinin Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nce yapılmasının gerektiği kanaatine ulaşılmıştır” görüşünü ortaya koydu. Savcı Ercan Şafak ve Fikret Seçen fezlekede şu dikkat çeken değerlendirmeyi yaptı:
“(CMK’nin 250. maddesindeki suçların işlenmesi halinde) Adı geçen yargı mensuplarının tamamının birinci sınıfa ayrılmış ve çoğunun da ağır ceza merkezlerinde görevli olması, keza fiillerinin suç teşkil etmesi halinde bu suçları görevle ilgili ve görev sırasında işlediklerinin anlaşılması... CMK’nin 250. maddesindeki suçlardan birini işledikleri yolunda yeterli delil bulunmaması nazara alındığında, soruşturma evrakının gereğinin takdir ve ifası için Adalet Bakanlığı’na gönderilmesi gerekmektedir.”
Başsavcılığın, değişik kentlerde görev yapan yargıç ve savcıları soruşturamayacağına ilişkin fezlekesine Adalet Bakanlığı’nın yanıtı “sert” oldu.
Adalet Bakanı adına Ceza İşleri Genel Müdür Yardımcısı Çetin Şen imzasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekilliği’ne gönderilen yazıda, Ceza Muhakemesi Kanunu değerlendirilerek, hâkim ve savcılara yönelik “İddia edilen Ergenekon terör örgütüne üye olmak ve bilerek bu örgüte yardım etmek suçlarından soruşturmanın suçu işleyenin sıfatına bakılmaksızın ilgili cumhuriyet başsavcılığınca yürütüleceği açıkça anlaşılmaktadır” denildi. Bakanlığın yazısında, işlem sonucunun da Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne bildirilmesi istendi. Bakanlığın soruşturulmasını istediği yargıç ve savcılar listesinde, Ergenekon kapsamında bulunan belgelerde ismi geçmeyenlerin de yer almış olması dikkat çekti. Listede yer alan savcı ve yargıçların çoğu, iktidarı rahatsız eden soruşturma ve mahkeme kararlarına imza atan isimler olarak öne çıktı.