'Sıvas'ta bir ayrım söz konusu değil'
Devlet Bakanı Faruk Çelik, Roman ve alevi yurttaşlar ile dış Türklerin sorunlarının çözümüne yönelik önemli çalışmalarda bulunduklarını belirterek, ''Kim ve nerede olursa olsun vatandaşlarımızı dezavantajlı konuma iten bir durum varsa avantajlı konuma dönüştüreceğiz'' dedi.
cumhuriyet.com.trDevlet Bakanı Faruk Çelik, Roman ve Alevi yurttaşlar ile dış Türklerin yıllardır büyük sorunlar yaşadıklarını söyledi. Sorunların çözümüne yönelik hükümet olarak önemli çalışmalar yaptıklarını ifade eden Çelik, bunun amacının milli birliği güçlendirmek, toplumda var olan dezavantajlı konumları ortadan kaldırmak olduğunu vurguladı. Çelik, bu çerçevede Roman yurttaşlarla ilgili çok ciddi dezavantajlı konuların söz konusu olduğunu ifade ederek, ''Yasal açıdan Roman vatandaşlarımızı dışlayan bazı düzenlemeler vardı. Hükümetimiz döneminde onların birçoğunu değiştirdik'' diye konuştu. Roman yurttaşlarla ilgili sadece İskan Kanunu'nda yapılacak bir değişikliğin kaldığını belirten Çelik, onu da yakın bir zamanda değiştirerek ''Romanların ikinci sınıf vatandaş konumundaki durumlarını ortadan kaldıracaklarını'' ifade etti.
Çelik, Roman yurttaşların çok olumsuz şartlarda yaşadıklarını ifade ederek, şunları söyledi: ''Bu vatandaşlarımızın sağlıklı bir çevrede yaşamaları ve çocuklarını sağlıklı bir çevrede yetiştirmeleri sağlamak için TOKİ ile görüşmelerimiz sürüyor. Bu vatandaşlarımızı kamuoyunda çok bilinen 22 yıl vadeli 100 TL taksit ve 2 yıl ödemesiz konutlardan edindirmeye çalışacağız. Ayrıca mesleki eğitim konularında da devlet üzerine düşeni yapacak. Kimliği olmayan, yani nüfus cüzdanı olmayan Roman vatandaşlara onların nüfus cüzdanlarını almaları hususunda atılması gereken adımları atacağız.''
İstanbul Abdi İpekçi Spor Salonu'nda 14 Mart Pazar günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla bir toplantı düzenleneceğini dile getiren Bakan Çelik, burada Başbakan Erdoğan'ın vereceği çözüm reçetesiyle Roman yurttaşların sorunlarına köklü bir şekilde çözüm bulacaklarını vurguladı. Çelik, hükümet olarak sorunların çözümünü gerçekleştirdikçe büyük bir mutluluk yaşadıklarına değinerek, ''Kim ve nerede olursa olsun vatandaşlarımızı dezavantajlı konuma iten bir durum varsa avantajlı konuma dönüştüreceğiz. Vatandaşların görmezden gelinen sorunlarını artık gören bir iktidar var, çözen bir iktidar var'' dedi.
Madımak Oteli'nin kütüphane olması
Alevi yurttaşların sorunlarının çözümüne yönelik 7. çalıştayı da tamamladıklarını anımsatan Çelik, konuya ilişkin hazırlanan ön raporu Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, hükümet üyeleri ve siyasi partilere takdim ettiklerini bildirdi. Çelik, ön raporda sorunların belirlendiğini anlatarak, şöyle devam etti: ''Sayın Başbakanımızın talimatıyla öncelikle Madımak Oteli'nin hangi şekle dönüştürüleceğiyle ilgili bir çalışma yapmamız istendi. Bizde Sıvas'ta bütün sivil toplum örgütleriyle bir araya geldik. Sıvas'ta bir barış var. Sivas'ta bir huzur var. Sıvas'ta bir ayrım filan söz konusu değil. Yani Sıvaslılar üzülüyorlar aslında. Bu Madımak olayından sonra nüfuslarının 1 milyondan 600 bine gerilediğini, bu olayın kendilerine yanlış aksettirildiğini, yani toplum tarafından yanlış algılandığını ve Sıvas'ın bundan zarar gördüğünü ifade ettiler. Dolayısıyla bu üzücü olayın gündemden kalkması için Alevisiyle, Sünnisiyle bütün Sıvaslılar buna iştirak ediyor. Bu hadise, üzücü bir hadise. Bunu tüm Sıvaslılara mal etmek doğru değildir. Böyle bir olay, yani 'bir Alevi-Sünni çatışması olsa bunun sürekliliği olması lazım. Aramızda böyle bir problem yok' diyorlar. Ama bu tartışma, çatışmacı görüntü dışarıda Sıvas'a zarar vermektedir. İşte bu çerçevede Madımak Oteli'nin bir kütüphaneye dönüştürülmesi, onun giriş katında vefat eden 37 kişinin isimlerinin yazılı olduğu bir platformun oluşturulması düşünülüyor. Böylece Sıvas'taki barışın kardeşliğin o üzücü hadisenin yaşandığı merkezin artık kendi ufuklarını kendi dünya görüşlerini değiştirici bir kütüphaneye dönüştürülmesi açısından bir fikir birliği oldu. Bunu Sayın Başbakanımıza arz ettik ve inanıyorum ki kısa süre içinde onun özel idare tarafından istimlak edilip özel idareye devriyle Sıvaslıların istediği bir noktaya taşımış olacağız.''
'Yurtdışı Türkler Başkanlığı' kuruluyor
Bakan Çelik, gerçekleştirdikleri önemli çalışmalardan birinin de dış Türklerle ilgili olduğunu ifade etti. Çeşitli ülkelerde yaşayan 5 milyon Türk bulunduğuna işaret eden Çelik, bunların sorunlarının çözümü ve ilişkilerin güçlendirilmesi için müstakil bir koordinasyon birimine ihtiyaç duyulduğunu anlattı. Çelik, bu çerçevede ''Yurtdışı Türkler Başkanlığı''nın kurulacağını belirterek, şunları kaydetti: ''Konu şu an Dışişleri Komisyonu'nun gündeminde. Perşembe günü komisyonda ele alacağız ve hızlı bir şekilde meclisten geçirip bunu yasalaştıracağız. Ankara'da merkezi olan ve bütün dünyadaki vatandaşlarımızın sorunlarını koordine eden, onlara çözüm üreten ve vatandaşlarımızın yaşadığı ülkelerde faaliyetlerine de katkı sağlayacak olan ve onların haklarının savunulması veya Türkiye ile ilişkilerinde yaşadıkları olumsuzlukları giderici bir birim. Bürokratik bir ağırlığı olmayan Ankara merkezli ama dinamik bir birimi Türkiye kuruyor. Bundan çok yanlış anlam çıkaranlar da var. Yani 'ne oluyor, acaba bu birim kurularak' diyenler var. Kimse bundan endişelenmesin. Hindistan'ın yurtdışında yaşayan vatandaşları var. Yurtdışı bakanlığı kurulmuş. Bulgaristan'ın yurtdışında yaşayan vatandaşları var, bakanlık kurmuş. Azerbaycan'ın aynı. İsrail, Gürcistan, Almanya vakıflar kurmuş. İtalya müsteşarlık kurmuş. Her ülke kimin yurtdışında vatandaşı varsa onun haklarını savunma konusunda tek merkezli idare açısından, onların işini kolaylaştırma açısından birim kurmuş. Biz geç kalmışız bu konuda. Daha önceleri kurmamız gerekirken yeni kuruyoruz.''
'Türkiye'nin çok çok güçlü bir devlet olduğuna inanıyorum'
Çelik, Roman ve Alevi yurttaşlar ile dış Türklerin sorunlarının çözümüne yönelik çalışmaların yanı sıra Güneydoğu'daki sorunlar ve terör meselesinin çözümüyle ilgili sürecin de devam ettiğini ifade etti. ''Bu sorunlar çözüme kavuştuğunda nasıl bir Türkiye bekliyorsunuz?'' yönündeki soru üzerine Çelik, şöyle konuştu: ''Bunların tümü bittiği zaman iç sorunları azalmış, bütün dikkatleri dışa dönük dünya devletleri ile yarışan, her alanda başarı elde eden, yerinde saymayan ve enerjisini içeride tüketmeyen bir Türkiye olacak. İç sorunlarını çözmüş olan bir Türkiye dünyada çok daha dev adımlarla yürüyebilecek olan bir Türkiye'dir. Yani siz bu konuda, ayak bağı olan bu sorunları ortadan kaldırırsanız ben Türkiye'nin çok çok güçlü bir devlet olduğuna inanıyorum.''
Çelik, ayakbağı sorunlarının devam ettirilmesi halinde Türkiye'nin hep geri gideceğini ve yerinde sayacağını belirterek, ''Son 7-8 yıldır atılan adımlar Türkiye'yi dünyada 17, Avrupada 6. büyük ekonomi haline getirdi. İşte biz bunu çok daha ön taraflara çekebiliriz'' dedi. Kaynakların doğru kullanılması halinde Türkiye'nin dünyada ilk 10 devletin arasına girebileceğini vurgulayan Çelik, ''Artık teröre kaynak aktarmamamız gerekiyor. Artık bizim iç çatışmalara, çekişmelere, gerginliklere fırsat verecek atmosferi ortadan kaldırmamız gerekiyor. Bunları yaptınız zaman Türkiye'de refah düzeyi de, birlik beraberlik de yükselecek, kalkınma da son derece hızlı bir şekilde gerçekleşecek. Biz, kalkınan, gelişen, müreffeh, birliğini bütünlüğünü güçlendiren bir Türkiye hedefliyoruz'' diye konuştu.
Muhalefetle paylaşım
Çelik, gerek Alevi, gerek Roman çalıştayları, gerekse dış Türkler ve Diyanet Yasası ile ilgili çalışmaları muhalefet partileriyle paylaştıklarını söyledi. Bu çalışmaları muhalefet partilerinin yetkilerinin son derece olumlu karşıladıklarının altını çizen Çelik, şunları kaydetti: ''Şimdi de çözüm noktasındayız. Hızlı bir şekilde çözerken yine belli süreçlerde yine kendileriyle diyaloğu sürdüreceğiz. Diyalog, sorun çözmede önemli bir araç ve bu konuda ben uzunca yıllardır gerek parlamentoda gerekse Bursa'da bu konuda çok önemli mesafeler aldığımız inancındayım. Daha önceki bakanlığım döneminde de sivil örgütlerle, sendikalarla ilişkilerimizde dev reformları birlikte gerçekleştirdik. Şimdi de bu çalışmaları, önemli kritik çalışmaları, yine gerek sivil toplum örgütleriyle, gerek siyasi partilerle görüşerek çözüyoruz.''