"Sis perdesinin aralanmaması için her şey yapıldı"

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, kurucuları Kemal Türker'in katilinin arkasındaki sis perdesinin açığa çıkarılmaması ve aralanmaması için her şeyin yapıldığını ileri sürdü.

cumhuriyet.com.tr

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, DİSK Trakya Bölge Temsilciler Kurulu toplantısına katılmak için geldiği Edirne'de, DİSK Trakya Bölge Temsilciliğinde gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Zaman aşımına uğrayan Kemal Türker davası ile ilgili görüşlerini açıklayan Çelebi, davanın zaman aşımına uğramadığını, bilinçli bir şekilde zaman aşımına uğratıldığını belirtti. Davanın 30 yılın ürünü bir dava olduğunu belirten Çelebi, şunları söyledi:
''Aslına bakıldığında Kemal Türker'in öldürülmesi 12 Eylül darbesine giden yolun döşenmesidir. Çünkü, Kahramanmaraş, Çorum, 1 Mayıs 1977 katliamı, Bedri Karafakihoğlu, Doğan Öz, Abdi İpekçi başta olmak üzere bir çok aydın yazar, ilerici, demokrat unsurların yaşamdan kurtarılması süreci darbe sürecinin hazırlık süreçleridir. En sonda da Kemal Türker'in öldürülmesidir.''

Davanın sanığı noktasında olan kişiden çok, bunların arkasındaki güçlerin ortaya çıkartılmasının önemli olduğunu anlatan Çelebi, ''Bugün bakıldığında Abdi İpekçi'nin katili var. Ama arkasındaki güç henüz ortaya çıkmış değil. Yani bizim istediğimiz daha çok o. Birey olarak o katillerin dışında gerçek güçler var. Onların ortaya çıkartılması talebimizdir'' dedi.

Çelebi, mahkeme başkanının bir çok duruşmaya katılmayarak, engelleme konusunda her şeyi yaptığını ileri süren Çelebi, ''Sürekli heyet değişikliği olduğu için mahkeme süreci yeniden başlatıldı. Bunlar göz göre göre bir katilin korunması konusunda her şey yapılmıştır. Daha doğrusu katilin arkasındaki sis perdesinin açığa çıkartılmaması, aralanmaması için her şey yapılmıştır.
Ayrıca, bir devlet düşünün katili hapishaneden duruşmaya getiremiyor. Yeterince harcırahı olmadığı için şahıs duruşmaya getirilemiyor. Neden getirilemiyor. Zaman aşımına uğratılması için. Çünkü karar yüzüne karşı okunacak başka bir şey kalmıyor. İşin en vahşi yanı burasıdır. Biz sanığın mahkemeye getirilmesi konusunda Adalet Bakanlığına yazı yazdık. Harcırahı yatırmaya hazır olduğumuzu bildirdik. Adalet Bakanlığı gerekli tahsilatın ayrıldığını söyledi. Ama buna rağmen sanık duruşmaya getirilemedi. Adalet Bakanlığı, bu hapishane müdürü hakkında ne işlem yaptı? Bunun ortaya çıkarılması lazım. Diğer taraftan Sağlık Bakanlığı bu konuda raporu verenler hakkında ne yapmıştır? Burada bütün mekanizmalar sanığın lehine işletilmiştir. Sanığın, davanın zaman aşımına uğratılması için bütün çaba, gayret, devlet ve yargı eliyle bu noktaya taşınmıştır.''

Zaman aşımı ile ilgili karara itiraz edeceklerini de ifade eden Çelebi, diğer yandan da AİHM'e gideceklerini kaydetti.