Sıra 'suç vasfında'
Deniz Feneri e.V. soruşturması adım adım 'temize havale' edilmek üzere.
cumhuriyet.com.trDeniz Feneri e.V bağlantılı soruşturmanın Türkiye ayağında tutuklanan “asıl faillerin” kamuoyunda çok tartışılan bir sürecin sonunda serbest bırakılmasının ardından soruşturma şimdi de “suçlama vasfının değişip değişmeyeceği” tartışmasına odaklanacak.
Soruşturma kapsamında zanlılara yönelik suçlamanın dolandırıcılık ve sahtecilikten çıkartılarak, takibi şikâyete bağlı bir suç olan güveni kötüye kullanma şeklinde değişebileceğinin ilk sinyali şüphelilerin tahliye talebini kabul eden mahkemenin kararına “suçun vasıf ve mahiyetinin değişme olasılığı” ifadesiyle yansıdı. Zanlıların avukatlarının yaptığı “çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve nitelikli dolandırıcılık” iddiasıyla yürütülen soruşturmada suç vasfının, “Dernekler Kanunu’na muhalefet” ve “güveni kötüye kullanma” olarak değiştirilmesi talebinin soruşturmayı devralan yeni savcılar tarafından kabul görmediği ortaya konuldu. Yeni savcılar Veli Dalgalı ve Hakan Pektaş tahliye talebinin görüşüldüğü mahkemeye sundukları mütalaada, tutukluluk şartlarının değişmediği, bu nedenle şüphelilerin tahliye talebinin reddedilmesi gerektiği yönünde görüş bildirdi. Bu görüşe karşın Nöbetçi Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi şüpheli avukatların itirazını yerinde görerek şüphelilerin tahliyesini kararlaştırdı.
Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman ve eski RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın da aralarında bulunduğu şüphelilerin tutuklanmasına neden olan “çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve nitelikli dolandırıcılık” suçlaması 32 yıla kadar hapis cezasını öngörüyor. Karaman’ın avukatlarının “suç vasfının değiştirilmesi” talebinde yer alan, ‘Dernekler Kanunu’na muhalefet’ ve ‘güveni kötüye kullanma’ eylemlerinin cezai yaptırımı ise toplam 7 yıl. Karaman’ın avukatlarının yaptığı başvurunun ardından basına, “Savcılık Karaman’ın suç vasfını değiştirirse, yeni suçlamaya ilişkin maksimum hapis cezasını da dikkate alarak tahliye kararı verebilecek” haberleri yansımıştı.