Sevigen'den muayeneye getirilen "10 gün" sınırına tepki

CHP Genel Sekreter Yardımcısı Sevigen, 1 Nisan'dan itibaren yürürlüğe girecek olan ve 10 gün içinde aynı branşta ikinci kez muayene olunmasına engel getiren düzenlemeye tepki gösterdi. Sevigen, "Uygulamanın yürürlüğe girmesiyle, birçok ciddi hastalığı olan vatandaşlarımız belki 10 günlük gecikme nedeniyle büyük sıkıntılarla karşılaşacak, telafisi mümkün olmayacak sonuçlarla yüz yüze kalacaktır" dedi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, Sağlık Bakanı Akdağ'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde; Hükümetin 1 Nisan'dan itibaren "10 gün içinde 2 kere aynı branştan muayene olunamayacağını" ve tekrar muayene olmak isteyenlerin ceplerinden ödeme yapacaklarını açıklamasının sosyal devlet anlayışının iflas ettiğinin en acı örneği olduğunu savundu.

Uygulamanın seçim sonrasına bırakılmasının ise vatandaştan gelecek tepkilerin önüne geçmenin bir yöntemi olduğunu savunan Sevigen, "Üstelik bu uygulamanın 'Hasta Hakları Beyannamesi'ne de aykırı olduğu belirtilmektedir. Beyannameye göre 'hasta ikinci bir görüş alma hakkına sahiptir' Ancak uygulama sağlık hizmetlerine erişimin açıkça gasp edilmesidir" dedi.

Sevigen, ekonomik krizin giderek derinleşmeye başlamasının da hesaba katılmadığını belirterek "Vatandaşlar ikinci bir tedavi için ceplerinden para ödemek zorunda bırakılacaklardır. Sağlık Bakanlığı tarafından 2003 yılından bu yana yürütülen "Sağlıkta Dönüşüm Programıyla" sağlık sistemimiz insan odaklı olmaktan çıkmış, tamamen ticarileştirilmiş, 'para ve rant kazandırmak' temel amaç olmuştur" diye konuştu. Hükümetin derhal bu uygulamadan vazgeçmesi gerektiğini ifade eden Sevigen önergesinde Bakan Akdağ'a şu soruları sordu:

"-1 Nisan'dan itibaren yürürlüğe girecek bu uygulamanın esas amacı nedir? Uygulamayı sağlıkta tasarruf adıyla yaptığınız doğru mudur? Başka ne gibi kısıtlamalara gideceksiniz?

-Başta kanser olmak üzere, birçok ciddi hastalığın teşhisinde, tedavisinde 10 günlük bir gecikme neticesinde vatandaşlarımızın istenmeyen sonuçlarla karşı karşıya kalacağını düşünmediniz mi?

-İçinde bulunduğumuz ekonomik krizin seçim sonrasında giderek derinleşmesiyle, vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanma gibi ihtiyaçları karşısında ikinci bir tedavi için ceplerinden para ödemek zorunda bırakılmaları hangi vicdanla bağdaşmaktadır?

-Hükümetiniz döneminde başlattığınız "Sağlıkta Dönüşüm Programı"nın yapılan her uygulamayla "Sağlıkta Yıkım Programı"na dönüştüğünün farkında mısınız?

-Bu uygulamanın "Hasta Hakları Beyannamesi"ne aykırı olduğunu düşünmüyor musunuz?

-Tedavi hakkına getirilen bu kısıtlama sonucu vatandaşların yaşayacağı sorunların, acıların bedelini kim ödeyecek?

-1 Nisan'da yürürlüğe girecek bu uygulama, sosyal devlet ilkesi ile ne kadar bağdaşmaktadır?"