"Seni Türkçe dersinden geçiren hocaya ne demeli"

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, hafta sonu Kayseri il kongresinde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a "Sayın Baykal sen bana sen diyemezsin" diyen Başbakan Erdoğan'a tepki gösterdi. Anadol, Erdoğan'a "Seni Türkçe dersinden geçiren hocaya ne demeli" diye seslendi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Meclis'te düzenlediği basınla sohbet toplantısında, bu hafta siyasetin gergin geçeceğini belirterek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "bozuk psikolojisiyle siyaseti gerginleştirmek için elinden geleni yaptığı"nı söyledi.

Erdoğan'ın kişisel ruh halinin kendilerini ilgilendirmediğini, bunun doktoru ile kendisi arasında olduğunu kaydeden Anadol, Başbakan'ın Kütahya İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada "MHP, DSP, ANAP üçlü döneminde İsrail ile yapılmış birçok anlaşma var." şeklindeki sözlerini soru önergesiyle Meclis gündemine de getirdi. Uluslar arası anlaşmalarla ilgili Anayasa'nın 90'ncı maddesini okuyan Anadol, Erdoğan'a "Türkiye Cumhuriyeti'nin İsrail'le imzalamış olduğu kaç tane gizli ya da kamuoyuna açıklanmayan anlaşma var, Varsa bu anlaşmalar ne zaman ve kimler tarafından imzalanmıştır?" sorularını yöneltti. Anadol Başbakan'a "yapılan gizli anlaşmaları açıklamaya" çağrısında bulundu.


"Adaletten kaçanlar partisi"

İşsizliğin diz boyu olduğunu, yoksulluğun arttığını belirten Anadol Başbakan Erdoğan'ın sorunları gündemden düşürmek için 'AK Parti-AKP' polemiği yarattığını söyledi. 2003 yılında Başbakan'a "dokunulmazlıkları kaldırın AK Parti diyeyim" çağrısında bulunduğunu hatırlatan Anadol şimdi de aynı çağrıyı yaptığını kaydederek "Dokunulmazlıkları kaldırın, AK Parti diyeceğim. Kaldırmazsanız AKP bile değil bundan sonra Adaletten Kaçanlar Partisi diyeceğim" dedi. Basınla sohbet toplantısında haklarında iddianame düzenlenen başta Cumhurbaşkanı Gül olmak üzere AKP'li milletvekillerinin resimlerinin yer aldığı panoyu gösteren Anadol, AKP'nin adaletten kaçırmak istediği kişilere özel yasa çıkardığını da söyledi.

RTÜK Başkanı Zahit Akman için özel yasa çıkarıldığını, Akman'ın başbakanın arkasında bulunmasının verdiği rahatlıkla 10 gündür makamına uğramadığını belirten Anadol, "Belki delilleri karartıyor, ne yaptığını bilmiyoruz.Akman'ın istifa edeceğini düşünmüyorum. Sırlarını ifşa etmesinler diye Akman'la Zekeriye Karaman'ı milletvekili seçtirirlerse şaşırmam" diye konuştu.


"Tarikat yemeğine katılan Kavaf istifa etmeli"

Anadol, Başbakan Erdoğan'ın geçen hafta Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın sözlerine taktığını belirtirken gazetelerde yer alan ve Devlet Bakanı Selma Kavaf'ın makam aracıyla tarikat yemeğine katıldığına ilişkin haberleri gösterdi. Anadol, "İşte Adaletten Kaçanlar Partisinin laiklik anlayışı. Artık cemaat, tarikat yemeklerine makam araçlarıyla giden AKP'li bakanlar. Atatürk'ün kemikleri sızlıyordur. Bu bakana teessüf ediyorum ve istifaya davet ediyorum" diye konuştu.

Anadol, Başbakan Erdoğan'ın hafta sonu Kayseri İl Kongresi'nde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yönelik "Sayın Baykal sen bana sen diyemezsin " şeklindeki sözlerine de yanıt verdi. Anadol, "Sana ve sen aynı cümlede. Seni Türkçe dersinden geçiren hocaya ne demeli" diye konuştu.


"Deniz Feneri lekesini hiçbir deterjan temizleyemez"

Anadol, Başbakan Erdoğan'ın CHP'ye yönelik "1 trilyonun hesabını versinler" şeklindeki ifadelerine de tepki gösterdi. Kayıp Trilyon davasının ortada olduğunu belirten Anadol, "Belgesiz bir kuruş harcamamızı göstersinler, özür dilemeye hazırız. Zaten öyle olsa savcılar dava açardı. Başbakan evvela Deniz Feneri'nin hesabını verecek ondan sonra başkasına hesap soracak. Televizyonlarda reklamı yapılan deterjanların hiçbiri Deniz Feneri'ndeki lekeyi temizleyemez" diye konuştu.


"Cumhurbaşkanı mayın tasarısını geri göndersin"

Anadol, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e de çağrıda bulundu. Anadol "Sayın Cumhurbaşkanını göreve davet ediyorum. Bu yasayı onaylamasın. Kendisi AKP'nin değil Türkiye Cumhuriyeti devletinin cumhurbaşkanı. Bu yasayı derhal geri göndermeli" dedi.

 

İsrail ile yapılan anlaşmalar

Öte yandan CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, İsrail ile yapılan anlaşmalara yer verdi.

Başbakan Erdoğan'ın, partisinin Kütahya İl Kongresi'nde ''MHP, DSP, ANAP üçlü döneminde İsrail ile yapılmış birçok anlaşma var. Hiçbir anlaşma yapmamış gibi doğru olmayan sözlerle kalkıp halkı aldatmayın. Dürüst olun. Gizlilik kaydı olmasa bunlar rahat açıklanır. Onlar, gizlilik kaydına rağmen açıklarlar ama biz açıklamayız'' dediğini belirten Anadol, Anayasada ''gizli uluslararası anlaşma'' diye bir ifadenin bulunmadığını kaydetti.

Türkiye'nin, İsrail ile imzalamış olduğu ''gizli'' ya da ''kamuoyuna açıklanmayan'' kaç anlaşma olduğunu öğrenmek isteyen Anadol, şu soruları yöneltti:
''Bunlardan kaçı ticari, kaçı siyasi anlaşmadır? Türkiye ile İsrail arasında imzalandığını belirttiğiniz ve gizli olduğunu ifade ettiğiniz bu anlaşmalar, ne zaman imzalanmıştır? Bu anlaşmaların altında kimlerin imzası vardır? Türkiye'nin başka ülkelerle de imzalamış olduğu ve kamuoyuna açıklanmayan anlaşmalar var mıdır? Varsa bu ülkeler hangileridir; bu anlaşmalar, ne zaman ve kimler tarafından imzalanmıştır? Anayasamızın 90'ıncı maddesi gereğince kamuoyundan gizlenen bu anlaşmaları TBMM'nin onayına sunmayı düşünüyor musunuz?''