Sendikalara çağrı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Karabük'te düzenlediği mitingde sendikalara çağrıda bulundu: Sarı sendikacılık yapmayın, işçinin hakkını koruyun, biz de sonuna kadar arkanızda duralım. İşçi kıyımı yapmak doğru değildir.

cumhuriyet.com.tr

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisince Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde yurttaşlara hitap etti. ''AKP'yi de Recep Tayyip Erdoğan'ı da göndereceğiz'' diyen Kılıçdaroğlu, siyasetin dövüş, millete hakaret etme, ülkeyi bölme, cebini doldurup halkı unutma sanatı olmadığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, ''Siyasetin kadın erkek eşitliğine, milletin zenginleşmesine inanır, siyaset inançlara, kimliklere saygı gösterir, ama AKP'de bunlar yok, 12 Haziran'da hatırlatmak sizin göreviniz'' dedi.

Siyasette partilerin milletin önüne çıkarak birbirlerini eleştirebileceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Siyasette düşmanlık, hakaret var mıdır? Hakaretin, düşmanlığın, bölücülüğün ustası.. Adı Recep Tayyip Erdoğan. Böyle bir anlayış var mı? İnsanlar açlıktan ölecek, yoksulluktan intihar edecek, beyefendinin derdi değil'' diye konuştu.

Bu sırada, mitinge gelenlerden bir kişinin ''Onun derdi para'' demesi üzerine Kılıçdaroğlu, ''Ben de biliyorum, milletin cebindeki para yalnız. Kendi cebindeki değil. 'Nasıl onu götürebilirim, milleti nasıl daha yoksullaştırabilirim', onun derdi o. Bizim derdimiz ise siyasetçi zenginleşmesin, vatandaş zenginleşsin, geliri kaynağı iyi kullanalım, vatandaş, insanlar huzur içinde olsun. İnsanın işi, aşı olsun. Bunu halkın iktidarında CHP sağlayacak'' karşılığını verdi.

İktidarın 9 yıldır ülkeyi yönettiğini, ancak yoksulluğun, yolsuzluğun çözülemediğini, yasakların ortadan kaldırılamadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Bu hükümet cebini düşünen telekulak hükümeti'' dedi.

Türkiye'de Olağanüstü Hal'in olduğunu ve bir korku toplumu yaratıldığını ileri süren Kılıçdaroğlu, korku toplumunun 21. yüzyılın Türkiye'sinde bir ayıp olduğunu, insanların telefonda konuşmaktan korkması gibi bir ayıbın Ankara'da yan gelip yatan ve cebini dolduran siyasetçilere ait olduğunu söyledi.

Bartın'ın gibi güzel bir coğrafyayı terk eden insanların büyük kentlerin varoşlarında ekmek kavgası verdiğini, Bartınlıların bunları hak etmediğini bildiren Kılıçdaroğlu, Bartınlılardan 12 Haziran seçimlerinde sandığa giderek hükümete ders vermelerini istedi.

Miting alanındaki ''Dünyaya 3G'yi biz tanıttık. Geldikleri Gibi Giderler'' yazılı pankartı okuyan Kılıçdaroğlu, ''3G illa teknolojide olacak değil. 3G'yi dünyaya ilk önce biz tanıttık ve o sözler Mustafa Kemal'in sözüdür. Mustafa Kemal, milli mücadelenin kahramanıdır, içlerine sindiremiyorlar. Ama inanın demokratik yollardan geldikleri gibi göndermek bizim görevimiz. Demokrasiyi böyle büyüteceğiz'' dedi. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

''Gidiyor Zonguldak'a 'Zonguldak Üniversitesini biz kurduk' diyor. İnsaf denen bir şey var. Burada da 'Organize Sanayi Bölgesi'ni biz kurduk' demiş. İnsaf, sizin hemşehriniz var; bir dönem Sanayi Bakanlığı yaptı Hasan Akyol döneminde kuruldu. Ona da sahip çıkıyor, insaf yani. Ben eminim Ankara'daki mitingde de 'ODTÜ'yü de ben kurdum', 'Bu memleketi demir ağlarla da biz ördük' diyecek. Bunlara inanmayın halkı kandırıyorlar, doğruyu söylemiyorlar.
Bize, 'CHP proje üretmez, eleştirir, bir dert nasıl çözülür millete anlatamaz' diyorlardı. Şimdi CHP hayatın her alanındaki sorunla ilgili çözüm üreten tek partidir, başka parti yok bizim kadar çözüm üreten. Barışın, demokrasinin, özgürülüğün projesi bizde, yolsuzluğu, yoksulluğu, yasakları, eğitimdeki aksaklıkları bitirmenin, istihdam yaratmanın, ülkeyi büyütmenin, emeklinin ve gençlerin sorununu çözmenin projesi bizde. Ne sorun varsa unutmayın karşılığında CHP'nin projesi vardır.''


''Şifreyi çözdüm''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ezberinin bozulduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, ''Ezberi bozuldu, eleştiri yerine ağzından küfür çıkıyor. Nasıl bir adam anlamıyorum, nasıl bir terbiye aldı onu da anlamıyorum. Hizmet etmek için geldi zulüm etmeye başladı. Zulüm eden iktidar olur mu? Millet açlıktan ölüyor, beyefendinin keyfine bak. Ezberini bozacağım meraklanmayın'' diye konuştu.

Taşkömürünün çıkarılması ve Türkiye Taş Kömürü kurumunun büyütülmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye Taş Kömürü kurumunu güçlü hale getireceklerini, taşkömürünün çıkarılmasında iş kazalarını önlemek için gerekli önlemleri alacaklarını, istihdam yaratacaklarını, eşit işe eşit ücreti getireceklerini söyledi.

Mitinge katılanlara ''Termik santral istiyor musunuz?'' diye soran Kılıçdaroğlu, ''Hayır'' cevabı verilmesi üzerine, ''AKP iktidar olursa termik santral kurulacak, halkın iktidarı olursa termik santrale son'' dedi.

Bartın'ın nüfusa oranla emekli sayısının en yüksek olduğu ikinci il olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, ''Emeklilere Bartın'da iyi yaşam koşulları sağlanmadı mı? Durumu iyi değil mi? Emekliler şifreyi yazıp Recep'e göndersinler para ceplerine gelir, ama Recep Bey'in şifreyi bilmeleri lazım. Ben şifreyi çözdüm'' diye konuştu.

''Emeklilere milli gelir artışından pay verilmez'' diye kanun çıkardıklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, kişi başına gelir ne kadar olursa olsun emeklinin gelirinin hiçbir zaman artmayacağını, kanunun böyle olduğunu ifade etti.

''9 milyon emekli biz sürünmeye razıyız, ne demek milli gelir artışından pay almak Recep alıyor zaten, götürsün malı, biz de razıyız sürünmekte istiyoruz, zaten biz buna layıkız diyorsanız oyunuzu gidin AKP'ye verin'' diyen Kılıçdaroğlu, insanca yaşamak, milli gelir artışından pay almak, onuruyla yaşamak, yaz tatilini yapmak isteyen vatandaşların sırtını iktidara dönerek CHP'yi görmeleri gerektiğini söyledi.

''9 milyon emeklinin oyunu istiyorum''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 2004'te bir gazeteciye verdiği röportajda ''Başbakanlık aylığı ile geçinemediğini, bu yüzden özel şirket kurduğunu'' söylediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Cumhuriyet tarihinde ilk kez Recep Tayyip Erdoğan başbakanlık koltuğunda otururken emekli aylığı ile geçinemeyip ayrı bir şirket kurduğunu itiraf eden başbakandır. Başbakanların her şeyini devlet karşılıyor, karşılasın. Taksi parası vermezsin, dolmuş parası vermezsin, hatta kızının düğün davetiyesini devletin uçağı ile götürüp Ürdün Kralına verirsin. Bir daha bak korkudan ağzına alamıyor. Söyledim, bir daha Hazreti Ömer'in adaletinden bahset, bunların arkası gelecek. Bu devleti nasıl kullandığını, devletin imkanlarını nasıl kullandığını 73 milyona anlatacağım. Dut yemiş bülbüle döndü. Bir daha konuşamıyor, konuşamayacak. Hem emekli maaşı alıyorsun, hem başbakanlık maaşı alıyorsun, taksi parası, dolmuş parası, uçak parası hiçbirini ödemiyorsun, 'Ben bu parayla geçinemiyorum' diyorsun. Peki bu ülkenin 600-700 lira alan emekçisi nasıl geçinecek? Hiç aklına geliyor mu? 9 milyon emeklinin 9 milyonunun da oyunu istiyorum. Bir fire bile istemiyorum.''

Kemal Kılıçdaroğlu, kendisinin 16 saat çalıştığını belirterek, partililerden de günde sadece 10 dakika çalışmalarını ve vatandaşlarla görüşerek Türkiye'nin yeni bir sürece girdiğini anlatmalarını istedi. Kılıçdaroğlu, ''10 dakika çalışırsanız bu ülkeyi aydınlığa çıkarmış oluruz. 10 dakika çalışırsan bu ülkede anneler sabah çocuklarını okula gönderirken mutluluk içinde gönderecekler, çocuklarını aç yatırmayacaklar'' dedi.
Aile sigortası projesini de anlatan Kılıçdaroğlu, geliri olmayan veya geliri asgari ücretin altında olan her ailede kadının banka hesabına her ay 600 lira yatırılacağını belirterek, ''O 600 lira bu ülkede huzuru getirecektir. Onu namerde muhtaç etmeyeceğiz, 'o bizim yurttaşımızdır' diyeceğiz. Makarna mı gelecek, kömür mü gelecek diye beklemeyecek. Her ay 600 lirasını alacak, gidecek Bartınlı esnaftan alışverişini yapacak. Herkes kazanacak'' diye konuştu.

Askerlik süresini 15 aydan önce 9 aya sonra da aşamalı olarak 6 aya indireceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, en geç 2 ay içinde öğrencilerin yurt sorununu çözeceklerini belirtti.
2/B arazilerini başkasına satmamak şartıyla orman köylüsüne ücretsiz vereceklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, çağdaş kölelik olarak gördükleri taşeron işçiliği bitireceklerini, herkesin toplu sözleşme hakkına sahip olacağını, sendikaya kavuşacağını belirtti.
Karadeniz'de fındık borsası kuracaklarını bildiren Kılıçdaroğlu, Fiskobirlik'i güçlendireceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Dünyaya fındık fiyatını biz dikta edeceğiz. Düşünün, dünyada üretici olarak bir numarayız, neden Türkiye belirlemiyor? Bizim milliyetçilik anlayışımızda biz güçlü olacağız, bizim insanımız kazanacak, bizim fındık üreticimiz kazanacak'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, ''Halkın iktidarında YÖK gidecek, Ali, Veli gidecek. Üniversiteler özgür ve özerk olacak'' dedi.

Konuşmasına ezan nedeniyle bir süre ara veren Kılıçdaroğlu, konuşmasının sonunda vatandaşların Regaip Kandili'ni kutladı. Konuşmanın ardından bir madenci Kılıçdaroğlu'na çiçek verdi.

Düzce mitingi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'nin din, iman edebiyatı yaptığını söyledi.

Düzce'de Anıtpark alanında düzenlenen mitingde halka hitap eden Kılıçdaroğlu, Düzce'de yeni bir tarih yazılacağını ve bunun, halkın partisi CHP ile olacağını belirtti. İşçinin, esnafın, memurun, emeklinin partisi ile yeni bir sayfa açılacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Bu yeni sayfada yandaş değil, vatandaş olacak. Bu yeni sayfada vatandaş rahat bir nefes alacak. Bu yeni sayfada anneler çocuklarını okula gönderirken rahat edecek. Bu yeni sayfada herkes geleceğe ümitle bakacak. Bu yeni sayfada hiç kimsenin kimliği sorgulanmayacak. Bu yeni sayfada tüm insanlarımız başımızın üstünde olacak, hiç kimse ötekileştirilmeyecek. Yurt dışından ithal anguslar gelmeyecek. Benim meralarım var, benim çiftçim kazanacak. Üniversite öğrencileri yurtsuz kalmayacak. Benim gibi düşünmeyen insan özgürce düşünecek, biz saygı göstereceğiz. Demokrasi olacak. Fındık üreticisi hakkını alacak'' diye konuştu.

Türkiye'nin fındıkta bir numara olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Türkiye, fındık üretim ve kalitesi anlamında dünyanın lideri. Peki neden fiyatta bir numara olmuyoruz? Fındığın fiyatını Hamburg'taki spekülatörler değil, Karadeniz belirleyecek. Alın teri karşılığını alacak. Alın terinin sömürülmesine izin vermeyeceğiz. Hiç kimsenin telefonu dinlenmeyecek. Hiç kimsenin özel yaşamına girilmeyecek.''

Emeklilerin durumlarının hiç iyi olmadığını öne süren Kılıçdaroğlu, ''Erdoğan mı doğruyu söylüyor, millet mi? Ben millete güveniyorum. 9 milyon emekli var, hepsinin oyunu istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir başbakan aldığı aylıkla geçinemediğini söylüyor. Allah gözünü doyursun. Sen 'geçinemiyorum' diyorsun, ayda 700 lira alan biri nasıl geçinsin? Ben onu mahkemeye vereceğim. Mahkemede boyunun ölçüsünü alacağım. Erdoğan, sen kızının düğün davetiyesini, devletin uçağına binip götürmedin mi'' dedi.

İntibak yasasını çıkaracağını ve esnaftan kesilen yüzde 15 faizi de kaldıracağını belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
''Esnaf da halkın iktidarında rahat bir nefes alacak. Onların da 2b çözümü var, bizim de var. Bizim çözümümüz; toprak işleyenin, su kullananın. 'Al ananın ak sütü gibi kullan' diyeceğiz. Tapusunu da vereceğiz. Yıllardan beri zaten kullanıyor. Bu insanlar hırsızlık mı yaptı? Halkın iktidarında halk kazanacak. Yoksulluğu bitireceğiz. Onurlu Türkiye'yi kuracağız. Eğitimde kötü illerden birisi Düzce'nin günahı ne? Öğrenci ile öğretmeni buluşturamıyoruz. Atanamayan öğretmenler var. Bu öğretmenleri atayıp öğrenci ile buluşturacağız.
Bunlar din, iman edebiyatı yapıyor. Yazık günah değil mi bu millete? Biz herkesi kucaklayacağız. CHP varsa herkes için var. Yeni CHP geçmişte kim varsa hepsine saygı duyuyoruz. Biz kimsenin arkasından konuşmayız. Biz kimsenin arkasından laf etmedik ama bir de onlara bakın. 1 milyon 700 bin çocuğun umudunu söndüren insanları görüyorsunuz. Çocuğunuzun umudunu söndüren AKP iktidarına ders verelim. Siz ders vermeye söz verdiniz. Recep Bey'in ezberi gene bozuldu. 12 Haziran'da şeytanın bacağını kıracağız. Recep Bey rüyada kabus görüyor; 'ya bu adam nerden çıktı' diye.''

Kemal Kılıçdaroğlu Karabük'te

Kılıçdaroğlu, Karabük'teki Albay Karaoğlanoğlu Caddesi'nde düzenlenen mitingde, kentten seçilen milletvekillerinin halkın sorunlarını dile getirmediğini, ''yan gelip yattıklarını'' söyledi.

İnanç sahibi insanların geçmişte hayatını kaybedenler için kötü söz söylememesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''İmam cenazede sorar, 'nasıl bilirsiniz?' diye. Cemaat de 'iyi biliriz' der. 3 kez tekrarlarız. Bu Erdoğan'ın geçmişte ülkeye hizmet eden adamlarla ne işi var? Ölmüş, Allah'ın rahmetine kavuşmuş, sen kalkıp sabah akşam o insanları kötülüyorsun. Cebine ne girecek? Düşmanlıktan bu millet çekmedi mi? Geleceğe bakalım. Derdimiz bu. Herifin derdi başka bir şey. Geçmişi nasıl kötüleyeceğini düşünüyor. Sabah akşam 'O böyle yaptı, bu böyle yaptı' diyorsun. Benim ağzımdan hayatını kaybeden kimseyle ilgili olarak laf çıkmaz. Ne rahmetli Erbakan için, ne Özal için, ne İnönü için, ne Menderes için, ne Bayar için... Kim taş, taş üstüne koymuşsa hepsini saygıyla anıyorum.''

Teşviğin kalkmasıyla işsizliğin arttığını, Karabük'e bunun layık görüldüğünü savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Dediler ki, 'Nasılsa Karabüklü'nün oyu çantada keklik, ben istersem Karabüklüye hiçbir şey vermeyeyim, oyunu bana verir'. Verecek misiniz? Sizin oyunuz çantada keklik mi? Eğer hayırda samimiysek 12 Haziran'da gideceğiz, Recep Tayyip Erdoğan'a Karabüklüler olarak demokrasi dersi vereceğiz. 'Sen beni unuttuysan biz de seni unuttuk' diyeceksiniz.
Bir de utanmadan bayrak siyaseti yapıyor. Mitingde bayrak yokmuş. Bayrak bu ülkenin 73 milyon yurttaşının ortak paydasıdır, bayrak hepimizin bayrağıdır, onunla onur duyarız, göndere çekildiği zaman da onurla saygı duruşunda bulunuruz.''

"Emeklilerin durumu iyi değil"

CHP lideri Kılıçdaroğlu, miting alanındaki emeklilerle ilgili pankartları okuyarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Karabük'ün bir özelliği, çok sayıda emekli var, çok sayıda mağdur var demek ki. Biliyorsunuz iki öğrenci 'parasız eğitim istiyoruz' diye bir toplantı da pankart asmıştı. İki öğrenci 14 aydır hapiste. Emeklinin durumu iyi değil. Karabük'te nüfus niye azalmış biliyor musunuz? Yine Recep Bey'in dediğine göre Karabüklüler yaz tatillerini Kanarya Adaları'nda geçiriyorlar, seçim zamanında buralara gelmiyorlar.''

Kalabalığa ''emeklinin durumu iyi değil mi'' diye soran Kılıçdaroğlu, ses gelmeyen yerlere hitaben ''arkada onların keyfi yerinde herhalde, gölgedeler'' diyerek sorusunu tekrarladı. Vatandaşların ''Hayır'' diye bağırması üzerine ''Peki millet mi doğruyu söyler, Erdoğan mı? Kim doğruyu söyler? Ben milletime inanıyorum. İnandığım içindir ki ne derlerse desinler, emeklinin durumu iyi değil'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, intibak yasanın sözünü kendisinin verdiğini, emekliye milli gelir artışında pay verilmesi gerektiğini de söylediğini ifade ederek, ''Oyu kime verecek emekliler?'' diye sordu. Kalabalığın bir tarafı için ''Bu taraf AKP diyor galiba'' diyerek sorusunu tekrarlayan Kılıçdaroğlu, oyların CHP'ye olduğunu söyledi.

Emekli 9 milyon vatandaşın tamamının oyunu istediğini anlatan Kılıçdaroğlu,''Ya emekli hakkına sahip çıkacak, ya sürünecek. Hakkına sahip çıkıyorsa adres belli, o da CHP'dir. Sürünmeye razıysa onun da adresi belli, Adalet ve Kalkınma Partisi. Emekli konusunda mütevazı değilim'' diye konuştu.

Sendikalara çağrı

Miting alanındaki ''Kim: Kardemir işçisi, Suçu: onurlu işçi olmayı istemek, Cezası: işten atılmak'' yazılı pankartı okuyan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
''Hiç kimsenin ekmeğiyle oynanmasına izin vermem. Bizim partili olsun olmasın. Herkesin alın terine saygı gösteririm. KARDEMİR işçisinin günahı ne? Sendikalı olmak. Bunlar bir anayasa değişikliği yaptı, dediler ki 'İşçiler bir sendikaya değil, ikinci sendikaya da üye olabilir'. Ya bir sendikaya üye olanı işten atıyorlar, ikisine olsa herhalde doğru Silivri'ye gidecek. Özellikle sendikacı kardeşlerime söylüyorum: Sarı sendikacılık yapmayın, işçinin hakkını koruyun, biz de sonuna kadar arkanızda duralım. İşçi kıyımı yapmak doğru değildir.''


"Yoksulluğu bitireceğim"

Türkiye'de herkesin karnını doyurması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''AKP sizin en temiz duygularınızı istismar eden partidir. Gelip sizin aranızda din iman edebiyatı yapılıyor. Sonra bir bakıyorsun hepsi köşeyi dönmüş. Bu gerçeği bilin, işçisi, çiftçisi, memuru bilsin, bunlar tekin adamlar değil, hepsinin gemileri oldu, köşeyi döndü, yoksullaşan siz oldunuz. Ben diyorum ki: Bu ülkede yoksulluğu bitireceğim. Aile sigortası gelecek. Hiç unutmayın yoksulluğu tarihe gömeceğim. Bu ülkede bir çocuğun bile yatağa aç girmesine izin vermeyeceğim.''

Kılıçdaroğlu, üçüncü icra dairesinin kurulmaya çalışıldığını, vatandaşın borç batağında olduğunu savunarak, ''Şöyle bir propaganda yapıyorlar, 'CHP gelirse faizler yükselir, borcunuzu ödeyemezsiniz'. Hiç inanmayın, bu kardeşiniz cebini değil, halkı, ülkeyi, esnafı düşünüyor. Herkesin işi herkesin aşı için çalışıyor'' dedi.

''Allah aşkına size bir soru sormak istiyorum, o soruyu gidin oy isteyen AKP'li iki milletvekiline sorun'' diyen Kılıçdaroğlu, ''(Sayın milletvekili siz diyorsunuz ki İstikrar Sürsün Türkiye Büyüsün. Biz de istiyoruz, nasıl oldu da bizim milletvekili sayımız 3'ten 2'ye düştü, bu nasıl istikrar) bu soruyu sorun. Belki size diyecekler ki 3 milletvekili var, siz 2 sanıyorsunuz'' diye konuştu.

"Korkak adamdan Başbakan olur mu?"

2B arazisini kullanan orman köylüsünün o arazinin ücretsiz sahibi olacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Recep Tayyip Erdoğan, son dönemlerde iyici ezberi bozulan adama döndü, ağzını açıyor küfür, kapatıyor küfür. Böyle bir adam hayatımda görmedim, ya bir de normal konuş, adam gibi konuş kardeşim. Kendisine çağrı yapıyorum, uygar bir insan gibi çağrı yapıyorum, benimle hesabın varsa, çık karşıma iki uygar insan gibi tartışalım, niye korkuyorsun, niye kaçıyorsun, niye küfür ediyorsun? Recep Tayyip Erdoğan karşıma çıksın, size sözüm var, Türkiye'ye sözüm var, karşıma çıksın onu dut yemiş bülbüle çevireceğim. Karşıma çıkabilir mi? Çıkması için üç şart var. Geçmişin temiz olması lazım, kul hakkı yememesi lazım, mangal gibi yürek lazım, korkak adamdan Başbakan olur mu? Benim korkunç yüzüm mü var? Ben karate ve boks kursuna da gitmedim. Oturacağız uygar insan gibi konuşacağız, niye gelmiyor, niye korkuyor? Sabah akşam küfrediyor, yüreğin varsa meydanlarda küfredeceğine gel Karabük'e, burada tek başına çıkacağım karşına. Birilerinden talimat alandan başbakan olmaz, birilerinin önünde diz çökenden başbakan olmaz. Ben hiç kimsenin önünde diz çökmedim, hiç kimseden talimat almadım. Talimat alacaksam Türk milletinden talimat alırım.''

Kılıçdaroğlu, miting alanında bir yurttaşın verdiği eski başbakanlardan Bülent Ecevit ile özdeşleşen kasketi taktı.