'Sen terörle mücadele ediyor musun?'

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, terörle mücadele konusunda AB'ye yönelik eleştirilerini değerlendirirken, ''Bir taraftan terör örgütü ile müzakere ediyor, sonra AB'ye 'terörle niye mücadele etmiyorsunuz' diyor. Sen mücadele ediyor musun?'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''Türkiye'nin içişleri hakkında 'ahkam kesen' ABD Başkanı Barack Obama karşısında, 'dut yemiş bülbül' durumunda olduğunu'' dedi.

Erdoğan'ın, terör örgütü konusunda AB ülkelerine yönelik eleştirilerini değerlendiren Vural, ''Zannedersiniz ki teröristlere dünyayı dar etmiş, ininden çıkarmış da AB'ye terör üzerinden vurmaya çalışıyor. Terör örgütüyle pazarlığa, anayasa görüşmelerine oturuyor, AB'ye 'terör örgütüyle mücadele etmiyorsun' diye vuruyor. Bunu, terör örgütüyle pazarlığın üstünü örtmek için yapıyor. Sözde AB'ye vurarak terörle mücadele ediyormuş gibi göstermek istiyor'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın, ''AB ile terör örgütleri arasındaki bu muhabbet nedir?'' sorusunu sorduğunu belirten Vural, ''Ben de Başbakan'a soruyorum: Eli kanlı, bebek katilleri ile bu muhabbet nedir? Terör örgütü elebaşı ile beraber Türkiye'ye yol haritası çizmek nedir? Bir taraftan terör örgütü ile müzakere ediyor, sonra AB'ye 'terörle niye mücadele etmiyorsunuz' diyor. Sen mücadele ediyor musun? Ele veriyor talkını, kendi yutuyor salkımı'' dedi.

Erdoğan'ın, emekli Orgeneral Ergin Saygun'u ziyareti ile ilgili ''İnsani görevimi yapmanın mutluluğu içindeyim'' açıklamasında bulunduğunu anımsatan Vural, bunun, suçluluk kompleksinin tezahürü olduğunu ileri sürdü. Vural, Erdoğan'a, ''Niye insani görevini cezaevinde yapmıyorsun? Niye insani görevini, birlikte görev yaptığın Genelkurmay Başkanı'na yapmıyorsun?'' sorularını yöneltti. Oktay Vural adaletin, yargının insani, vicdani olmasının sağlanması gerektiğine işaret etti.

Vural, Erdoğan'ın, ''Yasal durum başka, insani durum başka'' açıklamasında bulunduğunu belirterek, ''Peki bu yasal durum, senin MİT Müsteşarı'nın karşısına çıktığında ne yaptın? Kanunu değiştiren sen değil misin?'' dedi.

'Evet dünyamız, bakışımız farklı'

Başbakan Erdoğan'ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli için ''Samimiyet dilini öğrensin. Onun dünyası ile bizim dünyamız farklı. Bahçeli'nin diliyle konuşamam, benim aldığım ahlak dersi farklı'' dediğini belirten Vural, şöyle devam etti: ''Bizim dünyamız, sevdamız Türkiye. Elbette farklı olacağız. Evet dünyamız, bakışımız farklı. Biz dünyaya Türkçe bakıyoruz. Başkent Ankara'dan bakıyoruz. Biz senin gibi Washington'dan, Erbil'den, Erivan'dan bakmıyoruz. Bir de samimiyetimizi sorgulamış. Şu samimiyet abidesine bir bakın. Önce 'Eli kanlı terör örgütünü savunanlarla neyi konuşacağım' diyen, sonra bu eli kanlı terör örgütünü savunanlarla Türkiye'nin Anayasasını yapacağını söyleyen biri, samimiyetten bahsediyor. 'Benim arkadaşlarımın terör örgütüyle görüştüğünü söyleyenler şerefsizdir' deyip sonra 'arkadaşımı İmralı'ya ben gönderdim' diyen biri samimiyetten bahsediyor. 'One minute' şovu yapıp kahraman ilan ediliyor, arkasından İsrail'de, bunu yaptığı için pişman olduğunu belirterek, İsrail'den özür diliyor. Şu samimiyete bak. Önce 'Kürt sorunu vardır', sonra 'yoktur', sonra 'hem vardır hem yoktur...' Sürekli dönüşüm içinde olan biri, samimiyetten bahsediyor. Önce 'tek dil dedim', sonra 'tek din dedim', daha sonra 'ne tek dil ne tek din dedim' diyen kişi, samimiyetten bahsediyor. 'Dostum, kardeşim' dediklerine, bir süre sonra 'eli kanlı katil' diyenler samimiyetten bahsediyor. Bir saati bir saatine uymayan bir kimsenin samimiyetten bahsetmesi mümkün değil. Samimiyet Sayın Erdoğan'a teğet bile geçmez. Bir de ahlak dersi vermeye çalışmış. Biz ahlakımızı lise, üniversite derslerinden almadık. Biz bu milletin asaletinden, tarihinden, milli ve manevi değerlerinden aldık ahlakı. Bunlar derste öğrenilecek hususlar değil. Sık sık gömlek değiştirenlerin, menfaatleri uğruna 'papaz elbisesi bile giyerim' diyenlerin samimiyet ve ahlak dersi alması gerektiği açık ve nettir.''

 

'Maaşları kesilecek'

Başbakan Erdoğan'ın, grup toplantısında engellilere, yaşlılara, gazi ve şehit yakınlarına ücretsiz ulaşım imkanı ile ilgili konuşmasını anımsatan Vural, ''(Müjdeler olsun) diye yansıtıldı. Her konuşması zaten müjde. İnsan hayretler içinde kalıyor'' dedi.

Engellilerin, gazi ve şehit yakınlarının bütün sorunları çözülmüş gibi pazarlandığını ileri süren Vural, ''Bunlar pansuman tedbirleri. Yaraya merhem olmuyor. 2022 Sayılı Kanun'a dayalı yönetmelik 25 Ocak'ta çıktı. Bu yönetmelikle, giderler çıkarılmadan hesaplama yapılacak ve bir ailede kişi başına 119 lirayı geçmez ise ancak maaş bağlanacak. Engelli maaşı alan bir çok kişinin, ailede bir kişi çalıştığı ve kişi başına 119 lirayı geçtiği için, üç ayda bir aldığı 1096 liralık engelli maaşı kesilecek'' diye konuştu.

Vural, bu nedenle maaşları kesilecek olan bazı engellilerin kendisine gönderdiği mektupları okudu. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Vural, İmralı ile Kandil arasında bir telefon görüşmesinin yapılıp yapılmadığının açıklanması gerektiğini söyledi.