"Sen Apo'ya müteahhitlik yapan bir başbakansın"
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç,başbakanın imralı süreciyle ilgili yaptığı açıklamaya ilişkin "Sen Apo'ya müteahhitlik yapan bir başbakansın" dedi.
cumhuriyet.com.trTürkiye'nin içeride ve dışarıda huzura ihtiyacı olduğunu, yanlış politikalardan, söylemlerden, tavırlardan bir an önce geri dönülmesi gerektiğini belirterek, ''Bugün bu yanlış politikalar çerçevesinde Suriye'de rüzgar ekenler, yarın Türkiye'de fırtına biçebilirler'' dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun yurt dışında olması dolayısıyla Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin başkanlığında toplandı.
Koç, düzenlediği basın toplantısında, MYK'nın gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Sosyalist Enternasyonal toplantısı ve CHP'ye ilişkin ifadelerini hatırlatan Koç, Erdoğan'ın yeteneğinin bu toplantının içeriğini kavramakta sınırlı olduğunu ileri sürdü.
Erdoğan'ın Suriye konusunda ''kardeş kavgasından yana taraf olduğunu'' iddia eden Koç, ''O yüzden Sosyalist Enternasyonal'de Suriye ile ilgili gündem maddesinin açılmasından ya da içeriğinin tartışılmasından bihaber gözüküyor. Açıklıkla söylüyoruz; CHP, Suriye'de çatışan taraflardan birinin ya da diğerinin yanında değildir. CHP Suriye halkının yanındadır'' diye konuştu.
Koç, Başbakan Erdoğan'ın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na yönelik ''terör örgütü üyeliği'' yakıştırmasında bulunduğunu öne sürerek, ''Kim söylüyor bunu? Hikmetyar'ın dizinin dibinde çoraplarıyla oturan Tayyip Erdoğan söylüyor. Türkiye'yi bir Tayyiban Hükümeti haline getiremedi, şimdi siyasi rakiplerine bu şekilde ithamlarda bulunuyor'' dedi.
Başbakan Erdoğan'ın uluslararası mahkemelerin Sudan'a soykırım yapmakla suçladığı El Beşir'i Türkiye'de misafir ettiğini ileri süren Koç, ''Sayın Başbakan terör örgütü üyeliği konusunda bir yakıştırmada bulunacaksan önce dön kendi yakın siyasi siciline bak'' ifadelerini kullandı.
''Sen, Apo'ya müteahhitlik yapan bir başbakansın''
Yeni anayasa sürecinin ilginç bir boyuta geldiğini savunan Haluk Koç, ''Uzlaşma masasının birdenbire Başbakan tarafından tekmelenmeye başladığını ve eş zamanlı olarak da bazı gelişmelerin yaşandığını'' iddia etti. Meşru zemindeki gerçekten çağdaş anayasa yapma özlemiyle kurulan masanın tekmelendiğini, eş zamanlı olarak da İmralı'da anayasa pazarlığı masası kurulduğunu'' öne süren Koç, ''Neler oluyor İmralı'da? Ne pazarlığı yapılıyor?'' diye sordu.
Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İmralı'da Apo, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na bir mektup yazdı mı? Bu kadar ahkam keseceğine, sağda solda bağırıp çağıracağına, çık mertsen, gerçekten söylendiği kadar cesursan, 'evet böyle bir mektup var. Bu mektubun içeriği bu' de. CHP Genel Başkanı'nı terör örgütü üyeliğine davet edeceğine çık, bunları açıkla. Neden Ankara'daki masa tekmeleniyor, İmralı'daki masa pazarlık masası haline geliyor. Başbakan şunu hiç unutmasın, kendi saha ve seyircisinin önünde tezahüratlar eşliğinde CHP'ye sataşmayı bıraksın. Hiç unutma Sayın Başbakan, sen, İmralı'da Apo'ya müteahhitlik yapan bir başbakansın. Sen kafandaki başkanlık sistemini getirip başkan olabilmek için bu milletin değerlerini pazarlık konusu yapan bir başbakansın.''
4. Yargı paketi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Koç, 4. Yargı Paketi'yle ilgili de basına yansıyan bilgilere göre değerlendirme yaptığın belirterek, ''Dağ fare doğuruyor'' ifadelerini kullandı.
Koç, şunları kaydetti:
''Terörle Mücadele Yasası'nda bir değişiklikle suç ve suçluyu övme tutukluluk ve ceza kapsamından çıkarılacak gibi duruyor, bu KCK tutuklularıyla ilgili bir amaç taşıyor. Ama diğer davalardaki uzun tutukluluk sürelerine ilişkin herhangi bir açılım olmayacağı anlaşılıyor. Mevcut hukuksuzlukları giderecek bir geniş kapsam sunmayacak gibi gözüküyor.
Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) aldığı ihlal kararlarının bir kısmını düzeltecek, göstermelik bazı iyileştirmeler dışında genel bir rahatlama olarak gözükmüyor. 4. Yargı Paketi genel beklentiler doğrultusunda, dağ fare mi doğuruyor sorusunu herhalde önümüzdeki hafta daha net bir tartışma ortamına getirecek.''
''Türkiye birilerince operasyon alanı haline getiriliyor''
Koç, tarihin bazen milletleri acımasız sınavlardan geçirdiğini, şu anda Türkiye'nin iç ve dış politika açısından böyle bir sınavdan geçtiğini ileri sürdü.
Fransa'da üç kadının öldürülmesi, ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ne yönelik saldırı ve Cilvegözü Sınır Kapısı'ndaki patlama olaylarını hatırlatan Koç, ''Türkiye birileri tarafından bir operasyon alanı haline getiriliyor ama dikkatli olmak zorundayız'' dedi.
Türkiye'nin korunaklı, temeli ve ilkeleri olan dış politika zemininden kaydırıldığını, ülkede ciddi bir istihbarat zaafı yaşandığını, toplumsal psikolojinin her gün biraz daha bozularak, kutuplaşmaların yaratıldığını ve hazırlanan bu toplumsal zeminin provokasyona da hazır hale getirildiğini savunan Koç, bu sebeplerden ülkenin ciddi bir operasyon alanı haline geldiği tespitini yaptıklarını aktardı.
Koç, ''Hepimizin barışa, huzura ihtiyacı var. Bölgesel çatışmalar yabancı güçlere kendi planları ve çıkarları doğrultusunda Türkiye'de hareket etme alanı sağlıyor'' diye konuştu.
İktidarı ve Başbakan Erdoğan bir kez daha uyardıklarını belirten Koç, ''Türkiye'nin beklentisi içeride ve dışarıda barıştır, huzurdur. Yanlış politikalardan, söylemlerden, tavırlardan bir an önce geri dönülmelidir. Bugün bu yanlış politikalar çerçevesinde Suriye'de rüzgar ekenler, yarın Türkiye'de fırtına biçebilirler. Bu uyarıyı yapmayı CHP adına bir görev sayıyoruz'' ifadelerini kullandı.
''Baykal'ın konuşması yapıcı, bütünleştirici''
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Koç, Başbakan Erdoğan'ın emekli Orgeneral Ergin Saygun'a yaptığı ziyarete ilişkin bugünkü sözlerinin hatırlatılması üzerine, Erdoğan'ın vicdani görevlerini yerine getirmesine bir itirazlarının olmadığını, ancak yürütmenin başı olarak yapması gereken hukuki görevleri de unutmamasını istedi.
Koç, ''Sayın Fatih Hilmioğlu, Sayın Mehmet Haberal aynı insani davranışı hak etmiyor mu? Sayın Başbakanın yapamadığı insani görevlerin tümünü yapabilmesi için çok zamana ihtiyacı var'' dedi.
Haluk Koç, Eski Genel Başkan Deniz Baykal'ın son grup toplantısının kapalı bölümünde yaptığı konuşmaya ilişkin bir soru üzerine de konuşmanın ''yapıcı, bütünleştirici, süreci dünü ve bugünü birbirine bağdaştırarak yapılan bir değerlendirme olduğunu'' söyledi. Koç, siyasette önemli noktalarda sorumluluk taşımış
kişilerin farklı zamanlarda tecrübelerini aktarmalarının doğal olduğunu da vurguladı.
Bir milletvekilinin Baykal'ın kapalı toplantıdaki konuşmasını kayda alarak, gazetecilerle paylaştığının hatırlatılması üzerine Koç, kapalı toplantıların kurallarının bilindiğini belirtti. Koç, söz konusu olayın partisinin grup yönetiminin görev alanındaki bir konu olduğuna işaret etti.