"Şeffaf bir sistem oluşturmamız lazım''

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ''İşsizlik sosyal adaleti bozan, sosyal dokuyu bozan en önemli unsurdur" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Maliye Bakanı Şimşek, Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü ile Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı tarafından İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen ''İstanbul Küresel Forumu''ndaki ''Adalet ve Ekonomi'' başlıklı oturumda bir sunum yaptı.

Bazı Avrupa ülkelerinde işsizlik oranının yüzde 25'lere kadar çıktığı, gençler arasında işsizliğin yüzde 50'lere çıktığı bir dönemde olunduğunu belirten Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İşsizlik sosyal adaleti bozan, sosyal dokuyu bozan en önemli unsurdur. Bu önemli bir sorun alanı olarak karşımıza çıkıyor. 2007'ye göre karşılaştırdığımız zaman neredeyse birçok ülkede gelir dağılımının da bozulduğunu görüyoruz. Küresel krizle mücadele etmek için hem para politikasında hem maliye politikasında büyük çabalar ortaya konuldu. 1929 Dünya Buhranı ile karşılaştırıldığında Amerika ile dünyanın bütçe açıklarındaki artış, bu 1929 buhranına göre çok daha kötü. Bu da beraberinde yeni bir sorun getiriyor. Tabii ki ülkelerin borçlarında artış getirdi. ABD olsun, Avro Bölgesi olsun, OECD ülkeleri olsun nereye bakarsanız bakın milli gelire oran olarak borcun 30-40 puan artığını görürsünüz. Bir yandan büyüme yavaş, istihdam oluşturabiliyor, bir yandan borç çok artığı için yardıma ihtiyacı olan kesimlere aktarılacak olan imkanlar sınırlı, eğitime aktarılacak imkanlar sınırlı. Bu sorunu nasıl aşacağız? Şu anda bu sorunu aşmak için maliye politikasında sona gelindi diye bütçe açıklarında bir daralma görüyoruz. Fakat para politikasında muazzam bir para basıldığını, genişleme olduğunu görüyoruz. Mesela Fed'in bilançosu 2 trilyon dolar büyüdü. ECB'nin bilançosu 2,5 trilyon dolar büyüdü. Japonya Merkez Bankası'nın bilançosu 1 trilyon dolar büyüdü. Bank of England ise yaklaşık 650 milyar dolar genişledi ve bilançodaki genişleme kısmen bu krizden çıkış için ortaya konulan bir çaba. Ama çalışmıyor.Küresel krizin beraberinde getirdiği sorunlar olduğunu aktaran Şimşek, bunların işsizlik, artan borç sorunu ve doğru düzgün çalışmayan bir kredi sistemi olduğunu ifade etti.
Uzun vadeli düşünülmesi gerektiğini belirten Şimşek, rüşvetle mücadele edilmesi, toplumun şeffaf olması gerektiğini kaydetti. Gelişmiş ülkelerin bu konuda ilerde olduğunu anlatan Şimşek, bunun gelişmekte olan ülkeler için çok önemli olduğunu söyledi."

 

''Türkiye, dünyayla arayı kapatıyor''

2007'den bu yana, 4 milyona yakın istihdam yaratıldığı bilgisini veren Şimşek, aynı dönemde Avrupa Birliği'nde 2 milyona yakın iş kaybı olduğuna işaret etti. Fakirliğin de ciddi oranda azaltıldığını anlatan Şimşek, günlük 1 doların altında yaşayan insanın olmadığını, 2 dolar 15 sent altında yaşayanların neredeyse kalmadığını, 4 dolar 30 sent altında yaşayan sayısının da toplam nüfusa oranının yüzde 3,7 olduğunu belirtti.

Bakan Şimşek, 10 yıl önce Türkiye'de yaşayanların yüzde 30'unun 4 dolar 30 sent altında yaşadığının altını çizerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''OECD ülkeleri arasında gelir dağılımını düzelten nadir iki ülkeden biriyiz, evet bu dağılım adaletsiz fakat iyileşiyor. 2007 yılında kişi başına milli gelirimiz ABD'nin yüzde 28'i Avro Bölgesi'nin yüzde 40,5'iydi. Şimdi ABD'nin yüzde 36'sına Avro Bölgesi'nin de yüzde 52'sine ulaştık. Türkiye dünyayla arayı bir anlamda kapatıyor.''

Daha adaletli vergi sisteminde sınıfta kalındığını söyleyen Şimşek, şunları kaydetti:
''Bir Maliye Bakanı olarak söylüyorum bunu. Bunu iyileştirmek için şu anda bir gelir vergisi reformumuz var. Gelir Vergisi reformunu, önümüzdeki senenin başında inşallah Meclis'ten geçiririz. Çünkü orada hakikaten çok ciddi düzenlemeler var. Vergiden kaçırmayı minimize etmenin üstüne gitmemiz gerekiyor. Kayıt dışılıkla mücadelede önemli adımlar atıyoruz. Gelir vergisi reformu anlamında önemli adımlar atacağız ve buradaki zayıf noktamızı düzelteceğiz.''

 

"Eşitlik sağlamamız gerekiyor"

 

Bakan Şimşek, Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü ile Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfı tarafından İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen ''İstanbul Küresel Forumu''ndaki ''Adalet ve Ekonomi'' başlıklı oturumda yaptığı sunumun sonunda katılımcıların sorularını yanıtladı.

Fakirliğe para ayırmak yerine fakirliği yok etme adına devlet politikaları geliştirilmesine ilişkin bir soruya Şimşek, şu yanıtı verdi:
''Kaynaklarımızı, özellikle gerçekten yoksul olan ve bazı şeyleri karşılayamayan insanlar için yönlendirmemiz gerekiyor. Eşitlik sağlamamız gerekiyor. Benim de içinde bulunduğum Hükümet olarak, bir taraftan aktif pazar politikaları üretiyor ama bir taraftan da sosyal güvenlik ağı kurmaya çalışıyoruz. Tabii ki sağlık çok önemli. Bu ülkedeki herkes sağlık hizmetlerini ücretsiz alıyor. Bence bunlar uzun vadede yoksulluğun azaltılması için önemli faktörler. Tabii ki vergi de çok önemli faktörlerden bir tanesi. Bunlarda azaltmaya gidemeyebiliyoruz ama yoksullara da yardım ediyoruz. İnsanların yardıma tamamen güven duymasını istemiyoruz. İş bulmalarını istiyoruz ve gelir sağlamalarını desteklemeye çalışıyoruz.''

Global krizin global bir çöküşe dönüşmesine engel olmak için çalıştıklarını söyleyen Şimşek, ''Mevcut küresel ekonomik kriz, küresel bir çöküntüye sebep olmadıysa bu birbirimize küresel olarak destek olmamızdan kaynaklanıyor. Ama tabii ki çok önemli bir borç problemi var ve bunun uzun vadedeki büyümeye de etkisi olacak. Bunun için yapısal reformlara ihtiyacımız olacak ve uzun vadede yoksulluğu engellememiz gerekecek'' diye konuştu.

Harçlar

Bakan Şimşek, Gelir Vergisi oranlarına ilişkin bir soru üzerine şu karşılığı verdi:
''İktidara geldiğimiz zaman en üst vergi seviyesi yüzde 49 idi ve en düşüğü yüzde 22 idi. Biz bu oranı 15 ile 35 seviyelerine çektik. Bu, OECD ülkeleri içinde makul bir oran. Asgari ücret kazananlar için gelir vergisi yüzde 0 ile yüzde 5 arasında. En fazla yüzde 5. Burada nereye gidiyoruz? Gerçekten kayıt dışı ekonomiyi azaltmaya çalışıyoruz. Türklerin yüzde 45'inin kağıt üzerinde asgari ücret kazanan kişiler olarak bize beyan edildiğini görüyoruz. Ama bu büyük ihtimalle bu gerçek değil. Önce bununla başa çıkmamız gerekiyor. Bir taraftan da oranları bu seviyede tutmamız gerekiyor. Şu noktada gelir vergisini daha fazla aşağıya çekmeyi düşünmüyoruz ama yükseltmeyi de düşünmüyoruz. Tabii ki vergi kaçıranlarla ilgili bir şeyler yapmamamız gerekiyor. Gelir Vergisi önemli bir konu. İnsanların Gelir Vergisi iadesi almasını teşvik ediyoruz. Öncelikler tanımaya çalışıyoruz. Bizim planımız bu. Daha yüksek vergi oranları değil. Kişiler olsun şirketler olsun veya gelir vergisi olsun KDV olsun... Tabii ki vergi sistemini geliştirmeye çalışacağız, özellikle de kayıt dışı ekonomiyi önlemek için.''

İkinci öğretimde okuyan öğrenciler için de harçların kaldırılıp kaldırılmayacağının sorusuna ise Şimşek, ''Üniversitelerde harçları sıfırladık. Ama ikinci öğretim programları devlet tarafından sunulmuyor. Özel olarak sunuluyor. Üniversiteye giren herhangi birinden harç almıyoruz, hatta burs veriyoruz. Ama bu değişik bir durum. İkinci öğretim özel bir program olduğu için bu programlarda maalesef harçları kaldıramıyoruz'' cevabını verdi.