Savunmaya orantısız güç kullanıldı

Ergenekon davasında avukatlar, önceki gün jandarmanın kendilerine “orantısız fiziksel şiddet” uyguladığını, bu şiddetin mahkeme heyeti tarafından yönetildiğini savunarak mahkeme heyetini reddettiler. Avukatlar salonda görevli jandarma binbaşı ve jandarma er hakkında da “ölçüsüz güç kullandıkları” gerekçesiyle Silivri Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundular.

cumhuriyet.com.tr

Mahkeme avukatların reddi hakim talebini “davayı uzatmaya yönelik” olduğu gerekçesiyle reddetti. Duruşmada söz alan sanıklar, delillerin değerlendirilmesine ilişkin 15 dakikalık süre kısıtlamasının kaldırılmasını talep ettiler.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda görülen 67’si tutuklu 275 sanıklı davaya devam edildi. Davanın 278. duruşmasına CHP İzmir Milletvekili ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay, Prof. Dr. Mehmet Haberal, gazeteci Tuncay Özkan, emekli orgeneraller Hasan Iğsız ve Hurşit Tolon’un da aralarında bulunduğu 40 tutuklu sanık katıldı. Emekli Orgeneral İlker Başbuğ ve esas hakkındaki savunmasına kadar duruşmalardan yasaklı olan Doğu Perinçek’in de aralarında bulunduğu 27 tutuklu sanık duruşmaya gelmedi.

Tuncay Özkan’ın avukatı Hüseyin Ersöz’e avukat Serkan Günel birlikte sunduğu reddi hakim dilekçesine ilişkin söz verildi.

Ersöz, davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hasan Hüseyin Özese, üye hakimler Fatih Mehmet Uslu ve Ercan Fırat’ı reddetme gerekçelerini şöyle açıkladı:

“Dünkü (önceki gün) oturumda avukatlara yönelik orantısız, fiziksel karşısında mahkemeniz kayıtsız kaldı. Mahkeme üye hakimleri ayağa kalkarak, avukatlara şiddet uygulayan robokop jandarmalara, rütbeli, rütbesiz jandarma görevlilerine müdahale konusunda yönlendirmede bulundu. Gözleriniz önünde cereyan eden şiddete yönlendirici oldunuz, avukatların salondan yaka paça atılmasına göz yumdunuz.”

Ersöz, jandarmanın müdahalesi nedeniyle müşahade altına alınan avukatlar Murat Ergül ve Celal Ülgen’in durumuna da mahkemenin kayıtsız kaldığını ifade ederek “Bu koşullar altında mahkemenin tarafsızlığını ve bağımsızlığını koruduğunu söyleyebilmek mümkün değildir” diye konuştu.

Silivri Cumhuriyet Savcılığı’na da kendilerine orantısız fiziksel güç kullanan jandarma görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirten Ersöz, mahkemenin bu şiddete yol açtığını savundu.

Davanın başından bu yana mahkemenin savunma hakkını kısıtladığını, müvekkilleriyle görüşmelerinin engellendiğini belirten Ersöz “Hepimiz burada hukukçuyuz, eğer bizim de hukukçu olduğumuzu kabul ediyorsanız. Biz görevimizi yapmak, adil yargılanmanın gerçekleşmesi için mücadele ediyoruz. Tarafsızlığına gölge düştüğünü düşündüğümüz mahkeme heyetini reddediyoruz” diye konuştu.

Avukatlar Ersöz ve Günel’in reddi hakim dilekçesinde “Avukatlara karşı fiziksel şiddetin azmettiriciliğine kadar varacak şekilde kişisel husumet besledikleri anlaşılan Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ile Üye Hakimler Mehmet Fatih Uslu ve Ercan Fırat’ın jandarma personeline yönelik emir talimat ve yönlendirmeleri ile tarafsızlıklarını tamamen kaybettikleri” gerekçeleri yer aldı.

Jandarma binbaşıya suç duyurusu

Hüseyin Ersöz, reddi hakim talebine duruşma salonunda önceki gün görev yapan jandarma binbaşı ve jandarma er hakkında Silivri Cumhuriyet Savcılığı’na yaptığı suç duyurusunu da ekledi. Ersöz, suç duyurusunda jandarma binbaşı ve erin “Gerektiği ölçünün dışında kuvvet kullandığı” suçlamasında bulunan Ersöz “kasten yaralama” suçuyla bir yıldan üç yıla kadar hapis ile cezalandırılmalarını istedi. Ersöz dilekçesinde özetle şunları anlattı: “Jandarma Binbaşı, sol bileğimden tutarak zor kullanmış ve sol bileğimde ezilme meydana gelmesine neden olmuştur. Arbede sırasında sol bacağıma tekme atılmıştır.”

Ersöz, dilekçesinde ayrıca Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ve üye hakimler hakkında da soruşturma başlatılması için HSYK’ya şikayette bulunduğunu kaydetti.

Adalet değil

Avukat Zeynep Küçük de reddi hakim talebinde bulunarak “Avukatlar ‘duruşma disiplinini bozdukları için’ müdahale edildiğini söylüyorsunuz. Ancak mahkemenizin hukuka aykırı disiplin kurallarına uymadığımız için bize karşı zor kullandırdınız. Sizin disiplininiz adalet değil” dedi.

Avukatlarının reddi hakim talebi konusunda Tuncay Özkan, Victor Hugo’nun Sefiller romanından alıntılar yaparken Başkan Özese “Somut konuşun” diye uyardı. Özkan “Umut her şeydir, Hukuk sadece bir enstrumandır. Bu uygulamalarınızla umudumuzu yok edemeyeceksiniz” diye konuştu.

Reddi hakime ret

Mahkeme, Tuncay Özkan’ın avukatları Hüseyin Ersöz ve Serkan Günel ile avukat Zeynep Küçük’ün reddi hakim taleplerini “CMK’de düzenlenen nedenlere uymadığı, davayı uzatmaya yönelik olduğu” gerekçesiyle itiraz hakkı olduğunu anımsatarak reddetti.

2 milyon evrak

İnternet Andıcı dosyası sanığı emekli albay Ziya İlker Göktaş “15 dakikada her şey ifade etmek çok zor. ‘2 milyon 400 bin sayfalık evraka karşı 15 dakika açıklama yap’ demek ‘yapmayın’ diyorsunuz demek oluyor” diye konuştu.

Emekli Albay Cemal Gökçeoğlu da 15 dakikalık sürenin kaldırılmasını talep etti. Gökçeoğlu, “İddianamede sözde İrtica ile Mücadele Eylem Planı belgesinin silinmesi işleminde bulunduğum iddia ediliyor. Harddisklerle ilgili düzenlenen raporda ‘İrtica ile Mücadale Eylem Planı’nın bulunmadığına dikkatinizi çekiyorum” diye konuştu.

Adil yargılanma hakkı

Dosyadaki deliller ve tanık beyanlarına ilişkin söz verilen Tuncay Özkan, kendisine ilişkin 37 bin sayfalık evrakı taramaya devam ettiğini anlattı. Özkan, hakkındaki TCK 311, 312, 314-2 kapsamındaki suçlamaların dayandığı delillerin iddianamenin neresinde olduğunu birçok kez sormasına karşın yanıt alamadığını belirterek savcılık ya da mahkemenin açıklama yapmasını istedi. Özkan “Suçlamalar karşısında kendimi ifade etmek, adil yargılanma hakkımı kullanmak için 15 dakikalık sürenin yeterli olmadığı açık” diye konuştu.

Konuşma süresini iyi bilirim

Mahkemenin duruşmada konuşma sürelerine ilişkin hazırlattığı listenin gerçeğin yansıtmadığını belirten Özkan “Ben televizyoncu olduğum için konuşma sürelerini çok iyi bilirim. Bu listeler bilimsel olarak hazırlanmış mıdır? Mahkeme bilimi suçlamada aracılık için kulanıyor” diye konuştu. Başkan Özese, Özkan’ı “Mahkemeyi itham edici konuşmayın” diye uyardı.

Balbay’dan alıntı

Aydınlık Gazetesi yazarı Hikmet Çiçek de önceki günkü jandarma müdahalesini eleştirerek “Bugün burada olmayan avukatların, sağlığını sormak zorunda kaldık. Balbay’ın da dediği gibi, burası duruşma değil, vuruşma salonudur” diye konuştu.

Başkan Özese ise “Dünkü olaylar olduğu gibi kaldı. Hukuki durumunuzla ilgili konuşun. Konuşma hakkını kullanırken başka şeylerden konuşuyor, sonra da 15 dakika yetmiyor diyorsunuz” diye uyardı.

Çiçek ise “15 dakika süre yetersiz. Davada ‘olsun işte’ denilen bir aşamanın figüranı olmayı kabul etmiyorum” diye konuştu.

Banka gibi

Tutuklu sanık Zekeriya Öztürk, dosyada çok sayıda delil olduğunu belirterek 15 dakikalık süre kısıtlamasının kaldırımasını istedi. Başkan Özese ise “Davanın başında sınırsız konuştunuz. Saatlerce, haftalarca konuştular. Talepler için 45 dakikalık, yarım saatlik söz hakkı verildi. Mahkeme savunma hakkının kısıtlandığını kabul etmiyor. Mahkeme savunma hakkına saygılı davrandı” diye konuştu.

Zekeriya Öztürk ise “Bankalar gibi birleştirme faizi mi uygulayacaksınız? Daha önce konuştum diye süreden mi keseceksiniz” dedi.

Kim hüküm verecek

Avukat Serkan Günel ise duruşmalara uzun süre hakim Sedat Sami Haşıloğlu’nun girdiğini, daha sonra sürekli değişen hakimlerin heyette yer aldığını anlatarak “CMK’ye göre hükümde hangi hakimlerin bulunacağının açıklanmasını talep ediyorum” diye konuştu.