Savunma gibi karar

Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararında, sanıkla Feray’ın olay öncesi kavgalı olduklarına dair bir delilin olmadığı, aralarında duygusal bir arkadaşlığın olduğu savunuldu. Mahkeme, sanığın, “Silah, Feray’ın elinden alırken aniden patladı” yönündeki savunmasını doğru kabul etti.

Neden silahı almak istedi?

Tutuklu sanık Aykul, Feray’la ilgili, ailesinin ve yakın arkadaşlarının aksine, silaha ilgi duyan, silahı doldurmasını ve ateşlemesini bilen birisiymiş gibi bir portre çizdi. Feray’la aralarında evliliğe gidecek bir ilişki olduğunu ileri sürdü.  Ancak, ‘sorunları olmadığı halde, silahı iyi bilen’ Feray’ın elinden silah almak üzere neden ani bir  hamle yapmaya gerek duyduğunu açıklayamadı. Mahkeme de bu konuyu sorgulamadı. İddianamede ise şüphelinin atış artıklarını yok ettiğine dikkat çekilerek, polis olması sebebiyle de “savunmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu” vurgulanmıştı.

‘Bir anda karar verdim’

Sanık Aykul, savcılıktaki ifadesinde, “Feray’ın silaha merakını biliyorum. Ben, daha önce evine geldiğimde silahın nasıl doldurulduğunu isteği üzerine göstermiştim. Aynı şekilde dolduruş yapmak istedi. Boş olarak silahı verdim. Bel hizasından hızlı dolduruşu gösterdim. Bunu daha önce de göstermiştim. Eldeki silahı alma hareketi gösterdim. Sonra ‘Bugünlük yeter’ dedim. Silahı aldım. Şarjörü takdım.  Doldurmadan sehpanın üzerine bıraktım. Feray yine benden izin almadan silahı aldı. Sağa sola doğrulttu. Ben oturduğum çekyatın üzerinden kalktım. Bir anda tabancayı doldurdu.  Bana doğru doğrultunca ben de bir anda ayağa kalktım, yaklaştım ve bir elimle namluyu tutup, diğer elimle kabzadan tutarak ters yöne çevirmek kaydı ile almak istedim. Silah kavradığım esnada ateş aldı. Muhtemelen benim parmaklarım tetiğe gitti. Silahın dolu olduğunu söylemek aklıma gelmedi. Bir anlık kararla silahı almaya karar verdim” demişti.

İfade değiştirdi

Mahkemede savcılık ifadesinin bir bölümünü değiştirerek, “Daha önce de silahımla ilgili sorular sormuştu. Sohbetimizin konusu bir anda silaha geldi.  Silahın nasıl çekildiğini, kurulduğunu, nişan alındığını sormaya başladı.  Ben de şarjörü çıkararak sorularına gururla cevap vermeye çalıştım. Ayrıntısıyla anlatıp gösterdim” diye konuştu. Ardından şarjörü takarak yan taraftaki sehpaya koyduğunu söyleyen sanık, şöyle devam etti: “Hemen sonra Feray silahı tekrar eline aldı. Alır almaz çekme hareketi yaptı, silahı bana doğrulttu. Ben de silahın daha önce arkadaşların başına geldiği üzere patlayabilir, meskun mahalde ateş etmeden dolayı hakkımda soruşturma açılabilir düşüncesiyle, Feray’a gösterdiğim şekilde sol elimle silahı yana çevirip, sağ elimle kabzayı kavrayacak şekilde Feray’ın bileğini çevirince silah Feray’ın tarafına döndü ve birden patladı.”

<haber-dikey:1084793>

Sanık ne dediyse o

Gerekçeli kararda ise sanığın savunmasını tamamlayan ifadeler yer aldı. Kararda, “Sanığın olay günü maktulenin elindeki silahın patlayacağını anlayarak ani bir haraketle silahı alma hareketi neticesinde silah namlusunun maktuleye yöneldiği...” belirtildi. Sanığın olayın ardından ekip amirini aramasıyla ilgili ise “Sanığın amirini arayarak yaptığı 87 saniyelik telefon görüşmesinde delilleri yok etme talimatı alıp buna göre hareket etmesinin mümkün olmadığı” denildi. Sanığın DNA’sının Feray’ın tek tırnağında bulunması da ‘normal’ karşılandı:“Sanık Fatih’in savunmalarında, maktüleye herhangi bir fiziksel temasından bahsetmediği, sevgili oldukları, olay öncesi birlikte vakit geçirdikleri, silah kapma hareketi ve silahın patlama anı, sonrasında da sanığın maktulenin kanamasını durdurmak amacıyla yakın temasının olduğunun anlaşılması karşısında, maltulenin tırnağında sanığın DNA’sıyla uyumlu kalıntının herhangi bir şekilde bulaşmasının mümkün olduğu.” Feray’ın cinsel talebi reddedilen sanığa direnç gösterdiği yönündeki iddia ise soyut ve varsayıma dayalı bulundu.

<haber-dikey:1086746>

‘Hukuk katledildi’

Feray’ın babası Bekir Şahin, gerekçeli kararı değerlendirerek, “Katili aklamaya, kurtarmaya, hatta cesaretlendirmeye yönelik olarak çıktı. Katilin ifadeleri doğrultusunda hazırlanmıştır. Karar vicdanları sızlattı. Hak, hukuk, adalet birkez daha katledildi. Hukuk itibarsızlaştırıldı, güvensizleştirildi. Elbette bu komik, facia niteliğindeki karara karşı itirazımızı bir üst mahkemeye yapacağız. Ve sonunu kadar da takipçisi olacağız”  dedi. Dosyadaki karanlık noktaların yok sayıldığını belirten Şahin, “Kızımın tırnakları arasında katilin DNA’sı çıktı yok sayıldı. Katil iddia ettiği silah alma hareketini keşif sırasında yapamadı yok sayıldı. Katil alkol aldık dedi, Adli Tıp kan incelemesin de Feray’da alkol çıkmadı yok sayıldı. Katilin elinde barut izi çıkmadı çünkü elini yıkamıştı. Sanığın vücut muayenesi de yapılmamıştı... Katilin ifadeleri doğrultusunda çıkan bu facia niteliğindeki kararın üst mahkemede ya da Yargıtay’da bozulacağını ümit ediyoruz.”