Sarraf hakkında çarpıcı iddia: Konu 99 milyon 999 bin 90 dolarlık 'bağış'
CHP; 17, 25 Aralık iddialarını gerekçe göstererek Erdoğan hakkında Meclis soruşturması önergesi verdi. Önergede, Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜRGEV’e 99 milyon 999 bin 90 dolarlık “bağış”ta bulunan Royal Protokol adlı şirketin, Sarraf’a ait olduğu iddiası yer aldı.
cumhuriyet.com.tr
CHP Grup Başkanvekilleri Akif Hamzaçebi ve Engin Altay imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunulan 14 sayfalık soruşturma önergesinin en önemli dayanağını ise 17 ve 25 Aralık operasyonları sonrasında 4 eski bakanla ilgili Meclis Soruşturma Komisyonu kurulması oluşturdu. Önergede Rıza Sarraf’ın kuryesi tarafından Başbakan Erdoğan’ın çocuklarının yöneticisi oldukları TURGEVe para götürdüğü, Zafer Çağlayan’ın da telefonla para nakline aracılık ettiğine ilişkin görüntü ve telefon kayıtlarının basında yer aldığı belirtilen önergede ayrıca Royal Protokol adlı bir yurtdışı firmadan yine TURGEV’e 99 milyon 999 bin 90 doların “bağış adı altında gönderildiği” vurgulanarak, şu önemli iddiaya yer verildi:
“Keza Royal Protocol adlı bir yurtdışı firmadan, bu Vakfa yapılan bağış hem miktar ve hem de gönderen açısından dikkat çekicidir. Zira 26 Nisan 2012 günü 99.999.990 dolar parayı bağış adı altında gönderen firma, Rıza Sarraf’a aittir. Bu noktadan bakıldığında, Rıza Sarraf ile ilişkisi nedeniyle hakkında Meclis soruşturması açılan eski bakan M. Zafer Çağlayan ile Başbakan arasında bir fark bulunmamaktadır.”
4 eski bakan hakkında Meclis soruşturması açıldığına işaret edilen önergede, “Ancak; hakkında en az bakanlar kadar ciddi iddialar olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili olarak herhangi bir suç ihbarı (fezleke) TBMM’ye ulaşmamıştır. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki iddialar ‘bir suç izleniminin’ de ötesinde ciddi bulguları içerdiğinden bu önergenin düzenlenmesi gerekli görülmüştür” görüşüne yer verildi. Önergede, 25 Şubat 2014 günü elektronik ortama Başbakan Erdoğan ile oğlu Necmettin Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmelerinin düştüğü belirtilen önergede tape kayıtları da tam metin olarak önergede yer aldı. Önergede, Erdoğan hakkındaki Meclis soruşturması açılması istemine ilişkin “eylemler”i ise özetle şöyle sıralandı:
.25 Aralık 2014 günü ise bazı işadamları ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Necmettin Bilal Erdoğan’ın da aralarında olduğu şüpheliler hakkında benzer suçlardan gözaltı, arama ve yakalama işlemlerine ilişkin hakim kararları verilmesine rağmen, bu kararlar İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nce uygulamaya konulmamıştır. Öte yandan süreç içinde Milli İstihbarat Teşkilatı’nın 18 Nisan 2013 gün ve 45650928 sayılı ve dağıtım bölümünde “Başbakan” yazan raporu kamuoyuna intikal etmiş, raporun içeriği gerek Başbakanlık ve gerekse MİT tarafından yalanlanmamıştır.
.Üç sayfadan ibaret raporda özetle; ‘Kapalı Çarşı’da altın döviz ticareti yapan İran asıllı TC vatandaşı Rıza Sarraf, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ve İçişleri Bakanı Muammer Güler ile yakın ilişkide olup, kardeşi Mohammed Sarraf’ın TC vatandaşlığına kabulü için bazı girişimlerde bulunulduğu, gümrük kaçağı 1.5 ton altına el konması işleminin bakan Zafer Çağlayan tarafından engellendiği, rüşvet istendiği ve uygun olmayan bu ilişkilerin ortaya çıkması halinde durumun hükümet aleyhine kullanılabileceği’ hususlarına ayrıntıya da girilerek yer verilmiştir. İki bakanla ilgili oldukça ciddi iddia ve somut verileri içeren ve dağıtım bölümünde ‘Başbakan’ yazan bu raporun Başbakan’a intikal etmemesi mümkün bulunmamaktadır.
. Dolayısıyla Başbakan Erdoğan, haklarında Meclis soruşturması açılması kararı verilen eski bakanların suç ilişkisinden, 17 Aralık soruşturmasının kamuoyuna yansımasından çok daha önce haberdar olmasına rağmen, bilerek ve isteyerek işlem yapmaktan kaçınarak görevinin gereklerini yerine getirmemiştir. Zira kamuoyuna yansımış bilgi ve belgelere göre Rıza Sarraf, Başbakan ile ilişki içinde olan biridir ve eski bakanların bu kişiyle irtibatları Başbakan tarafından bilinmektedir.
. Nihayet 25 Aralık 2013 günü Başbakan Tayyip Erdoğan oğlu Necmettin Bilal Erdoğan’ın da şüpheliler arasında bulunduğu yeni bir gözaltı, arama ve yakalama kararları infaz edilmek üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğüne gönderilmesine rağmen, bu kararların gereği İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlilerince yerine getirilmemiş ve daha sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda yapılan görev değişikliği sonucunda bu kararlar geri alınmıştır.
.Öte yandan eski bakanlarla olağan sayılamayacak ilişki içinde olduğu anlaşılan İran asıllı Türk vatandaşı Rıza Sarraf ile Başbakan arasındaki bağ da inkar edilemeyecek düzeydedir.
Önergede, tüm kanıtlarla birlikte değerlendirildiğinde “sıfırlanmak” istenen paranın Erdoğan’ın mal bildirimlerinde yer almadığı ve bu paraların “yasa dışı yollardan elde edildiği” sonucunun kendiliğinden ortaya çıktığı iddiasına yer verildi.Önergede Erdoğan’ın görevi sırasında ve görevinden dolayı işletiği fiilleri, görevi kötüye kullanma, kamu görevlisinin suçu bildirmemesi, yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs, suçluyu kayırma, nüfuz ticareti, haksız mal edinme, mal kaçırma ve gizleme suçlarına uygun düştüğü için Anayasa’nın 100. maddesi uyarınca Meclis soruşturması açılması istendi.
HDP gensoruyu geri çekti
HDP, Soma faciasının ardından Başbakan Tayyip Erdoğan hakkında verdiği gensoruyu Meclis TV’nin canlı yayın yapmadığı 30 Mayıs tarihinde görüşülecek olması ve aynı tarihte daha önceden planlanmış Ağrı mitingi olduğu gerekçesiyle geri çekti. HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, grup yönetiminin TBMM Başkanlığı’yla görüşerek Meclis TV’nin canlı yayın yaptığı gün görüşülmesinin sağlanması durumunda gensoru önergesini tekrar verebileceklerini belirtti. Erdoğan’ın Soma konusunda aklanmasına fırsat vermek istemediklerini belirten Baluken, “Grup yönetimi TBMM Başkanlığı’yla görüşür görüşmeler canlı yayınlanırsa tekrar gensoru verebiliriz” dedi. Baluken, gensoruyu geri çekme gerekçesinin pazarlık unsuru olarak kullanıldığı yönündeki haberlere de,“Bizim Soma faciasını pazarlık konusu yapmamız söz konusu olamaz” diye tepki gösterdi