Şanlıurfa'da STK'lerden ortak çağrı

Hürriyet Caddesi'nde bulunan Sulu Cami önünde toplanan çeşitli sivil toplum kuruluşunun temsilcileri adına hazırlanan basın açıklamasını, inşaat mühendisi Cuma Şirin okudu.

Şirin, bölgede son günlerde çatışmaların arttığını, silahların konuştuğu bir ortamda ''sağduyunun akamete uğradığı gerçeğinden hareketle'' tüm toplumsal kesimlerin sağduyunun dili olma noktasında önemli bir sorumluluk taşıdıkları kanaatinde olduklarını belirtti.

Demokratik açılım çalışmalarına da değinen Şirin, hükümetin kamuoyunu hayal kırıklığına uğrattığını ileri sürerek, şöyle dedi:
''Devlet erkanı, Kürtlerle ilgili politikalarını gözden geçirerek konsept değişikliğine gitmiştir. Bu konsept değişikliğinden sonra bazı adımların atılacağının sinyallerini vererek açılım politikalarını ülke gündemine sokan AK Parti hükümeti uzun bir müddet tatmin edici bir adım atmadan ülke kamuoyunu meşgul etmiştir. Açılımın sadece kendisinden bahseden ama açılımı yapma konusunda 'her türlü bedeli ödemeye hazırız' açıklamalarına rağmen ciddi ve tatmin edici sayılabilecek hiçbir adım atmayan Hükümet, bu ürkek tavrıyla umut içinde bekleyen kamuoyunu büyük bir hayal kırıklığına uğratmıştır.''

Şiddeti tırmandırmanın hiçbir haklı gerekçesinin olamayacağını ifade eden Şirin, şunları kaydetti:
''PKK'nın muhatap olarak kabul edilmek için gerçekleştirdiği saldırılar, tüm kamuoyunu germekte ve iç savaş çıkarma sevdalılarının ekmeğine yağ sürmektedir. Kürt sorunu gibi asırlık bir sorunun bazı politik çıkarlar için dar bir çerçeveye sıkıştırılmasının Kürt halkına yarar sağlamadığı ortadadır. Kürt sorununun çözümüne katkısı olmadığı halde şiddeti tırmandırmanın hiçbir haklı ve mantıklı gerekçesi yoktur. Sorunun çözümü için uygun bir zemin hazırlamak amacıyla öncelikle akan kanın durdurulması gerekmektedir. Çünkü kan akmaya devam ettikçe çatışmacı ve şiddeti önceleyen bir dil kendine zemin bulmaktadır. Bizler Siverek halkı olarak sorunun çözümünden yana olan tüm toplumsal çevreleri sorumluluk bilinciyle hareket etmeye ve çözüm yönünde güçlü bir irade ortaya koymaya çağırıyoruz. Akan kanın durmasını ve Kürt sorununun adil bir zeminde çözümünü isteyenlerin sesi kan akmasını isteyenlerin sesinden daha gür çıkmalıdır.
Bizler insan katlini haram kılan bir dinin mensupları olarak Kürtlerin yaşadıkları coğrafyanın asli unsuru olduğunu görüyor ve kimliksel, dilsel, kültürel vesaire tüm haklarının zaman kaybedilmeden verilmesini adaletin bir gereği olarak görüyoruz.''

Açıklamaya Siverekli Kadınlar Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Siverek'i Vilayet Yapma ve Kalkındırma Derneği, Memur-Sen'e bağlı bazı sendikaların Siverek şubeleri, Muhtarlar Derneği, Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile bazı meslek örgütlerinin de aralarında bulunduğu 20 sivil toplum kuruluşunun destek verdiği belirtildi.