"Sanki Aşk-ı Memnu dizisi"
CHP lideri Deniz Baykal partisinin grup toplantısında kamuoyu gündemini meşgul eden darbe planı iddialarıyla ilgili "Başbakan yardımcısına suikast var dediler. Arkasından yeni bir heyecan daha. Sanki Aşk-ı Memnu dizisi" yorumunu yaptı.
cumhuriyet.com.trBaykal'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"- Türkiye’nin en itibarlı sanayicileri intihar eder hale gelmiştir. Ekonominin hali bu. Bu mağduriyetlere iktidarın çare aradığını söylemek zor.
- Yolsuzluklarla mücadele yeni iktidarın temel hedeflerinden biri olacaktır. Bunun en temel adımı ise milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması olacaktır. Artık milletvekili olmak hukukun üzerinde olmak anlamına gelmeyecektir.
- Bunun üzerinde durmayı imtiyazlı olmayı övünmek için değil utanmak için bir gerekçe sayacağız.
- Türkiye askeri müdahaleyi en son 12 Eylül 1980’de yaşadı. Son günlere kadar Türkiye’de bir darbe tartışması yaşanmadı. Bugünkü iktidar 8. yılını yaşıyor. Ortada bir darbe yok ama bir darbe söylemi var.
- Darbe kelimesi ortada bir darbe girişimi olduğu için mi yoksa başka hesaplar için mi gündeme geliyor? Gerçekte var mı böyle bir şey. Böyle bir şey olduğuna dair somut hiçbir şey ortaya çıkmadı. Darbe siyaseti, yok da darbe ticareti var.
- Ne çıktı bu işten. Hiçbir şey çıkmadı. Sanki Aşk-ı Memnu dizisi. Her hafta bir senaryo yazıyorlar. Birileri yazıyor, birileri sahneye koyuyor. Arınç'a suikast iddiasıyla da yeni bir heyecan oluşturuldu. Bütün iddiaların fos çıkması bir anlam taşımıyor mu?
Şimdi yeni bir darbe planı ifşaatı ortaya çıktı. Fatih Camii bombalanacakmış, Türk jeti düşürülecekmiş, Yunanlılar yaptı denilecekmiş, 200 bin kişi Fenerbahçe Stadyumu'nda toplanacakmış. İtham falan albay, yarbaydan 1. Ordusu ile Türk Silahlı Kuvvetleri'ne dönüyor.
- 7 yılda kaç komutan gelmiş geçmiş, o plan devletin resmi planı, sonra birileri ortaya bunları çıkarıyor. Bunu kim yapıyor? Yararlanma hesabı içinde kim bunu yapıyor? Bu büyük konudur. Türk Silahlı Kuvvetleri'ni ulu orta bilgiler, ithamlarla bu düzeyde, Başbakan, hükümet düzeyinde suçlamanın mazur görülebilir tarafı yoktur.
- Başbakan TSK'yı itham ediyor. Eğer böyle bir durum varsa Başbakan'ın bu olayları gerçeği yakalamak için bütün imkanlarıyla teşhisini netleştirmelidir. Önce o hükme ulaşacak. Bu konuları tartıştırmak büyük sorumsuzluktur. Başbakan'ın buna göz yumması kabul edilemez. Herkese sahip çıkacaksın, herkesin hakkına sahip çıkacaksın. Eğer bunları görüyorsan Genelkurmay Başkanı'nı anında görevden almak zorundasın. Derhal görevden alacaksın."