Saltanat Ak-Saray'da Esad polemiği
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın geleceği polemiğe dönüştü.
cumhuriyet.com.trPutin, “Suriye’de seçimler yapıldı ve sonuçta Esad büyük bir desteğe sahip oldu” derken, Erdoğan, “Dünyada darbeciler hep yüksek oyla gelirler. Türkiye’de darbelerden sonra böyle oldu” değerlendirmesini yaptı.
ÇED’e karşılık doğalgaz
Akkuyu Santralı için Ankara ziyaretine başlamasına dakikalar kala 20 milyar dolarlık proje için ÇED onayını alan Putin, Türkiye’ye yıllardır talep ettiği yüzde 6’lık doğalgaz indirimi için söz verdi ardından da Avrupa’ya Türkiye’den meydan okudu ve Güney Akım projesi yerine Türkiye’den geçecek yeni bir alternatif hat öneridi. Putin, beraberindeki 10 bakanla birlikte günübirlik ziyaretinde önce Anıtkabir’i ziyaret etti, ardından da Ak-Saray’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından karşılandı. İki liderin 14.00’te başlayan ikili görüşmesi 3.5 saat sürdü, ardından da heyetler arası görüşmelerle bu süreç 5 saati aştı. İki ülke arasında ekonomik, ticari, turizmde 8 anlaşma imzalanırken, görüşmeler akşam yemeğinde de devam etti. Ancak enerji ve ekonomide varılan mutabakata karşın iki lider arasındaki Esad polemiği dikkat çekti.
Erdoğan yaptığı ilk açıklamada Türkiye ve Rusya arasında Suriye konusunda ortak bir platform oluşturulacağını belirtirken, “Başkan’ın bu konuda farklı yaklaşımları da var ama geneli itibarıyla, Suriye’deki şu halin bir çözüme kavuşturulması konusunda mutabıkız. Nasılı üzerinde sıkıntılarımız var. DEAŞ terör örgütüne yönelik ortak kanaate sahibiz. ‘Esad giderse ne olur’ gibi bir yaklaşım çok yanlış bir yaklaşım. Esad rejimini yok farz etmek gerekir. 141 ülke muhalif heyeti destekliyor” dedi.
karşılık verdi: “Suriye’deki durumun normal olmadığı konusunda ortak durumumuz mevcut. Orada
çeşitli terör gruplarının etkin olmasını istemiyoruz. Mesele şu, yönetim konusunda tüm Suriyeliler nasıl eşit haklar elde edebilir? Bu konuda birbirimizi tatmin edecek kararlara varmalıyız. Biz bu sürecin tüm aktörleriyle mutlaka temasta olacağız. Türkiye’deki dostlarımızla da aynı şekilde. Suriye’de Esad’ın iktidarda kalması konusunda iddialı mıyız? Ben bu soruyu Suriye halkına yönlendirmek istiyorum.
Seçimler yapıldı, bu seçimlerin sonucunda Esad’ın gayet büyük bir desteğe sahip olduğunu da gördük. Fakat, biz oradaki durumun normal olduğunu düşünmüyoruz. Oradaki kanlı savaşın bitmesi uğruna çabalarımızı sarf edeceğiz. Bazı teknik sorunlarımız var, Suriye yönetimiyle belli nedenlerden dolayı kontaklarımız sınırlı. Biz doğrudan oradaki süreçleri etkileyemiyoruz. Ama biz bunlar için uğraşacağız.”
Putin’in Suriye’deki seçimlerin sonucunu kanıt göstermesi üzerine Erdoğan tekrar söz aldı.
‘Darbeciler yüksek oyla gelir’
Erdoğan, seçim sonuçlarına “darbe” diyerek karşı çıkarak sözlerine şöyle devam etti: “Dünyada darbeciler hep yüksek oyla gelirler. Bizde de geçmişte yapılan darbelerin ardından yapılan seçimler, açık oy gizli tasnifle seçim neticelenir, ondan sonra arzu ettikleri netice açıklanırdı. Bunun Mısır’da da neticesini aynı şekilde gördük. Suriye’de seçimlere kimler katıldı, kimler katılmadı? Demokratik bir ortamda bu seçimlerin yapılmadığını görüyoruz. Nitekim, Mısır’da demokratik bir ortamda seçimler yapıldığında, yüzde 52 oyla Mursi işbaşına geldi. Antidemokratik yöntemlerle şu anda işbaşında duran kişinin meşrulaştırılması gayretleri var dünyada.”
Erdoğan, konuşmasının girişinde dile getirdiği “ortak platform” önerisinin ise henüz netleşmediğinin işaretini, bununla ilgili soru sorulduğunda açıkladı:
“Çözüme varalım. Türkiye, Rusya, Arap Ligi, tüm bunları işin içine dahil etmek suretiyle yapılabilir. Ben diyorum ki Esad giderse, halkın iradesi, milli irade gelir. Bu zemini hazırlamak gelir. DEAŞ gibi bir terör örgütü işbaşına gelir diye korku duyuyorsak, buna karşı biz bir platform oluşturmalıyız. Bu tür terör örgütlerine karşı mücadelemizi ortak yapmamız lazım. Suriye’yi de tüm tarafların katılımıyla oluşmuş bir yönetime teslim ederek bu terör belalarından kurtulmamız lazım.”
Batı'nın Ukranya işgali nedeniyle baskı ve yaptırım uyğuladığı Rusya Devlet Başkanı Putin, Güney Akım projesinden vazgeçtiğini Ankara'da açıkladı. Alternatif olarak, Türkiye ve Yunanistan üzerinden yeni bir hat önerdi, Türkiye’ye doğalgazı da yüzde 6 ucuzlattı. ÇED onayının alınmasının ardından 20 milyar dolarlık Akkuyu Nükleer Enerji Santrali Projesi’nde eğitim desteği verileceğini de belirten Putin, ne finansman ne de süre konusunda sorun olmadığının altını çizdi. Putin, “Projenin güvenliği konusunda da Fukuşima sonrası teknolojileri uygulanıyor. O yüzden güvenlik konusunda şüpheniz olmasın” diyerek güvence vermeye çalıştı.
Mavi Akım’ın kapasitesi artacak
Putin Avrupa’ya meydan okuyan sürpriz kararını şöyle açıkladı: “Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılamak için Mavi Akım boru hattının kapasitesinin 2 milyar metreküp artırılmasında mutabakata varrdık. Karadeniz üzerinden geçecek Güney Akım ile ilgili Türkiye, Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde boru hattının inşasına izin sağladığı için minnettarız ama AB’nin pozisyonu bunun gerçekleşmesine engel. Hollanda’dan aldığımız izin var ama Bulgaristan’dan gerekli izinleri alamadık. Bu koşullarda Rusya olarak bu projenin gerçekleşmesine devam edemeyeceğiz. Kararımızı yeniden gözden geçirme kararı aldık. Türkiye’ye enerji sevkıyatımızı artırma kararı aldık. Türkiye topraklarından yeni bir enerji merkezi oluşturmak için mutabakata vardık. Karadeniz’de Güney Akım’ın inşasına başlamayacağız. Türkiye ile enerji işbirliğimiz ile ilgili 1 Ocak itibarıyla doğalgaz fiyatlarında yüzde 6 indirim sağlayacağız, ondan sonra da görüşmelerimiz
devam edecek.”
8 alanda işbirliğine imza
1-Boru hatları ile petrol taşıma konusunda Botaş ile Gazprom arasında mutabakat zaptı
2-Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına ilişkin mutabakat zaptı
3-Nükleer enerji ile ilgili alanda personel yetiştirilmesine yönelik mutabakat zaptı
4-Türk-Rus hükümetler arası KEK 13. dönem toplantısı protokolü
5-Ekonomi bakanları arasında ortak bildiri
6-KOSGEB ile Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı arasında kobiler alanında işbirliği mutabakat zaptı
7-İki ülke çalışma bakanlıkları arasında çalışma, sosyal güvenlik ve istihdama dair mutabakat zaptı
8- İki ülke arasında cezai konularda adli yardımlaşma ve suçluların geri verilmesi anlaşması