Sahilde güneşe dikkat edin
Özellikle kapalı alanlarda geçirilen kış aylarının ardından yaz aylarında kişiler güneş ışınlarından daha çok etkileniyor. Güneşlenirken yapılan hatalar geri dönülmez sonuçlara neden oluyor...
cumhuriyet.com.trDicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Harman, beyaz tenli, mavi gözlü ve kızıl saçlı kişilerde ani yanmalara bağlı olarak kansere dönüşen lezyonların ortaya çıktığını söyledi.
Prof. Dr. Harman, güneşe maruz kalan kişilerin güneşin yararlı ışınlarının yanı sıra zararlı ışınlarından da etkilendiğini belirterek, bu nedenle özellikle yaz aylarında güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak gerektiğini bildirdi.
Özellikle kapalı alanlarda geçirilen kış aylarının ardından yaz aylarında insanların güneş ışınlarından etkilenecekleri açık ortamlara yöneldiğini ifade eden Prof. Dr. Harman, bu durumda uzun süre güneş ışınlarına maruz kalan kişilerde doğrudan güneş yanıklarının meydana gelebileceğini belirtti.
Prof. Dr. Harman, kontrollü bir şekilde güneşli ortamlara çıkıldığında sağlıklı bir şekilde bronzlaşmanın mümkün olduğuna dikkati çekerek, şöyle dedi:
''İlk gün yarım saat, ikinci gün 45. dakika, üçüncü gün de bir saat güneşli ortamda bulunmalıyız. Bu şekilde cildimiz yavaş bronzlaşır, ancak sağlıklı bir bronzluk elde etmiş oluruz. Beyaz tenli, mavi gözlü ve kızıl saçlı kişiler güneşin zararlı ışınlarından daha fazla zarar görüyor. Koyu tenli kişilerin güneşten doğal olarak korunmaları söz konusu. Beyaz tenli, mavi gözlü ve kızıl saçlı kişilerde ani yanmalara bağlı olarak kansere dönüşen lezyonlar ortaya çıkıyor.''
Bazı kişilerin güneşe çıktığında bronzlaştığını, bazı kişilerin de bronzlaşmadığını belirten Prof. Dr. Harman, koyulaşan derinin zararlı ışınlara karşı iyi bir koruma gerçekleştirdiğini, bunun yanı sıra güneşe maruz kalan ve hemen yanan kişilerde ise bu korumanın zayıf olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Harman, uzun süre güneşe maruz kalacak açık tenli kişilerin güneşten korunması gerektiğini, bu korumanın koruyucu ürünler ya da şemsiye, şapka gibi yöntemlerle sağlanabileceğini anlattı.
Koruyucu ürünlerin bilinçsizce kullanıldığına da dikkati çeken Prof. Dr. Harman, ''Güneş koruyucuların bronzlaştırdığına dair yanlış bir düşünce hakim. Koruyucu ürünler sadece zararlı ışınlardan korur. Yüksek koruma faktörlü ürünler kullanılmalıdır. Hafif koyu tenliler en az 30 faktörlü, açık tenliler ise en az 50-60 faktörlü koruyucu ürünler kullanmalıdır. Bu koruyucu kremlerin güneşe çıkmadan en az 15 dakika önceden cilt üzerinde koruyucu bir tabaka oluşturacak şekilde sürülmesi gerekir'' dedi.
Kanser vakaları
Prof. Dr. Harman, cilt kanserinin en çok İngiltere, Kuzey Avrupa, Amerika ve Avustralya'da görüldüğüne de dikkati çekerek, o bölgelerde güneşin etkilerinin fazla hissedilmemesi nedeniyle tatil yaparken bilinçsizce güneşlenenlerde kanser oluşumunun hızlandığını bildirdi.
Güneş ışınlarının cilt yaşlanmasına da yol açtığını ifade eden Prof. Dr. Harman, ultraviyole ışınlarının cilt üzerinde 2 şekilde etki yarattığını belirtti.
Prof. Dr. Harman, güneş ışınlarının kısa ve uzun vadede çeşitli etkiler doğurduğunu kaydederek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
''Güneş ışınlarının erken etkisi yanmaya sebep olur. Geç etkisi de ultraviyole ışınlarına bağlı cilt yaşlanması olarak etkisini gösterir. Deri yaşlanmasının iki türünden ilki kronolojik yaşlanma, ikincisi de fiziksel deri yaşlanmasıdır. Bu nedenle keyfi nedenlerle bronzlaşmak zararlı, bilinçli ve doğal bir şekilde bronzlaşmak ise faydalıdır.''