Sağlıkçıların aşılanması toplumsal bir zorunluluk

Sağlıkçıların gribe karşı aşılanmasına ilişkin görüşlerini Sağlık Düşüncesi ve Tıp Kültürü Platformu'nda dile getiren Ovalı, sağlık personelinin görevinin tedavi etmek olduğunu hatırlattı.

Doktorların fedakarlık yaparak virüsü bulaştırmamak adına aşı olması gerektiğini kaydeden Ovalı, bu durumu ''Bir hak ihlali değil, toplumsal bir zorunluluk olarak'' niteledi.
Tüm aşılar gibi grip aşısının da bazı yan etkileri bulunduğunu, ancak şimdiye kadar yapılan çalışmalar ve aşılananlar gözönüne alındığında, bu yan etkilerin hayatı tehdit edici düzeyde olmadığını anlatan Ovalı, şunlara dikkati çekti:
''Sağlık personelini aşılamanın amacı, özellikle salgın durumlarında, yalnızca kişinin kendisini korumak değil, kendisiyle birlikte toplumu da korumak ve bulaşma zincirini kırmak. Diğer bir deyişle, sağlık personelinin aşılanması aslında toplumsal bir zorunluluk. Her gün yüzlerce hastayla karşılaşan bir sağlık personeli, eğer mikrobu taşıyorsa, bu kişilerin hepsini enfekte edebilir ve böylece salgının yayılmasına katkıda bulunabilir. İşte tam da bu noktada, aşının önemi ortaya çıkıyor. Sağlık personelinin aşılanması bir kişisel hak ihlali değil, tam tersine, toplumsal sağlığı korumak için yapılması gereken önemli bir uygulama.''

Toplumsal düzeni sağlamak için kişisel haklardan fedakarlık yapılabildiğini ifade eden Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Klinik Şefi Prof. Dr. Ovalı, aşılanmanın da bu kapsamda ele alınabileceğine işaret etti.
Ovalı, ''Aşıların güvenliği önemli, ancak devlet risk gruplarını belirlerken sağlık personelinin aşılanmasına bir de bu pencereden bakmalı. Yoksa sağlık personeli, bir yandan hastalığı yayan, bir yandan da tedavi etmeye çalışan durumuna düşecek'' ifadesini kullandı.