"Sağlık Sigortası uygulaması halkı mağdur etmiştir"
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Başkanı Bedriye Yorgun, Sağlıkta Dönüşüm ve onun tamamlayıcısı olan Genel Sağlık Sigortası uygulamasının ortaya koyduğu kara tablonun geniş halk kitlelerini mağdur ettiğini söyledi.
cumhuriyet.com.trYorgun, sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, sendikasınca hazırlanan ''Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasının 2. Uygulama Yılında Sağlık ve Sosyal Güvenlik'' raporunu açıkladı.
Genel Sağlık Sigortası ile sağlık harcamalarının baş döndürücü bir şekilde arttığını, 1999 yılında Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın yüzde 4,8'ini oluşturan toplam sağlık harcamalarının 2007 yılında yüzde 6'ya yükseldiğini ifade eden Yorgun, halkın kendi cebinden sağlık harcamaları için 1999 yılında 3,77 milyar dolar öderken, 2007 yılında bunun 8,53 milyar dolara ulaştığını kaydetti.
SGK'nın 2001 yılında 2 milyar dolar olan ilaç harcamalarının 2008 yılında 8,3 milyar dolara yükseldiğini belirten Yorgun, kamu emekçilerinden sağlanan yüzde 30 tasarrufa ve ilaç fiyatlarındaki gerilemeye rağmen ilaç giderlerinin sağlık harcamaları içindeki payının büyüdüğünü, verimsizliğin daha da arttığını söyledi.
Sağlık harcamalarındaki artışa rağmen genel sağlık düzeyinde bir iyileşme olmadığını savunan Yorgun, "halkın sağlığına yansımayan devasa harcamaların özel sağlık sektörü ile uluslararası ilaç ve teknoloji endüstrisinin kar hanesine yazıldığını" öne sürdü.
Türkiye'de sağlık harcamaları tutarının yaklaşık 30 milyar TL olduğunu, suç örgütlerinin bu harcamalardan nemalanmak için özellikle bu alanda faaliyet gösterdiğini belirten Yorgun, ''Hükümetin uygulamalarıyla yolsuzluğa zemin hazırladığını ve gerekli önlemleri almadığını'' iddia etti.
Sosyal Güvenlik Sisteminin finansman dengesini bozan en önemli etkenlerden birinin yüksek işsizlik oranı olduğunu vurgulayan Yorgun, Genel Sağlık Sigortasının finansmanının çalışan kesimden ve işverenden kesilen primler yoluyla sağlandığı, son ekonomik krizle işini kaybeden işçi ve iş yerini kapatan esnafın işsizler ordusuna eklendiğini, bunların prim ödeyememesi nedeniyle Genel Sağlık Sigortasına kaynak akışının azaldığını kaydetti.
"Acil servislere başvurular arttı"
Yeşil kartlı sayısının 9 milyon 541 bin 791'e ulaştığını, bunların giderlerinin 2010 yılı sonunda 7 milyar TL'yi aşmasının beklendiğini ifade eden Yorgun, yoksulların istismar edildiğini, sosyal devletten söz edilecekse yoksulluk sınırının (2.758 TL) altında yaşayan herkesin herhangi bir ek ödeme, katkı payı vermeksizin sağlık hizmetlerinden yararlanması gerektiğini söyledi.
Hekim başına düşen muayene sayısının 1999 yılında 4008 iken bunun 2009'da 12.042'ye yükseldiğini belirten Yorgun, şöyle konuştu:''Acil servislere başvuranların toplam başvurular içinde yüzde 27 payı vardır. Bu diğer ülkelere göre oldukça yüksektir. 2003 yılında toplam başvurular ile acil servis başvurularının artışında hızlanma görülmüştür. 2010 yılı ilk 4 aylık veri incelendiğinde, 4 ay gibi kısa bir dönemde kişilerin tekrar tekrar acile başvurdukları, acil servislerin sağlık ocağı ya da poliklinik gibi kullanıldığı ortaya çıkmaktadır. Katkı payı ödemek istemeyen ve bu paraları ödeme gücü olmayan vatandaşlar, Sağlıkta Dönüşüm Programı ile katkı payı alınmayan tek birim olan acil servislere yığılmaktadırlar. Günümüzde acil servislere başvuran hastaların yüzde 70'ini acil olmayan vakalar oluşturmaktadır.Artık sağlıktan bahsedildiğinde tıbbı bir özellik değil, ekonomik bir durum ifade edilmektedir. Sağlıkta dönüşüm ve onun tamamlayıcısı olan Genel Sağlık Sigortası uygulamasının ortay koyduğu kara tablo geniş halk kitlelerini mağdur etmiştir.''