'Sağlığınız için suya sabuna dokunun" kampanyası

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ''Lütfen başta çocuklarımız olmak üzere suyun ve sabunun kullanılmasıyla ilgili olarak hassasiyetimizi artıralım'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Sağlık Bakanlığı, topluma düzenli el yıkama alışkanlığı kazanmanın önemini anlatmak ve hijyen konusunu tüm Türkiye'nin gündemine almak amacıyla ''Sağlığınız için suya sabuna dokunun, hastalıklardan korunun'' adıyla yeni bir kampanya başlattı.

Kampanyanın tanıtımı amacıyla Four Seasons Bosphorus Hotel'de düzenlenen basın toplantısında konuşan Bakan Akdağ, alanlarının anne karnından kabre kadar giden yolda insan sağlığıyla ilgili olduğunu hatırlattı.

Sağlıkla refahın at başı giden iki önemli kavram olduğuna dikkati çeken Akdağ, sağlığayapılan harcama ve yatırımların, toplumun gelişmesi ve refah toplumu olması açısından son derece önem taşıdığını belirtti.

Akdağ, bireyin kendi sağlığını korumak üzere bilinçlenmesi ve davranışını değiştirmesi anlamına gelen sağlık promosyonu konusunun dünyada son 15 yıldır büyük ölçüde gelişmeye başladığını, Türkiye'de de son 5 yıl içerisinde ivme kazandırılan önemli bir konu olduğunu anlattı.

Bireyin daha sağlıklı olmak için nasıl yaşaması gerektiğini ve buna göre de davranışlarını değiştirmesi halinde toplumun da daha sağlıklı bir hale geleceğini belirten Akdağ, bunu uygulamanın çok da kolay olmadığını kaydetti.

Akdağ, ''Sağlıkta Dönüşüm Programı'' ile Türkiye'de koruyucu sağlık hizmetlerinde çok önemli mesafeler alındığını anlatarak, anne ölümlerinin 1998'lerdeki 100 binde 70'li rakamlardan 100 binde 20'lerin altına çekildiğini, hedeflerinin 100 binde 10'un altına indirmek olduğunu söyledi.

Yine aynı şekilde 1998'de binde 43 olan bebek ölümlerini binde 13'lere indirdiklerini, buradaki hedeflerinin de binde 10'un altına düşürmek olduğunu dile getiren Akdağ, toplum sağlığı açısından çok iyi işler başardıklarını vurguladı.

Sağlık Bakanı Akdağ, sağlığın teşviki alanındaki bazı işlerin tamamen büyük ölçüde bireyin kendisiyle alakalı olduğunu ifade ederek, ''Türkiye'de her evde su akmaktadır. Suyu temin etmişseniz ondan sonraki iş ailelere, bireylere kalmaktadır. Evin içine girerek bireyin elinin yıkayamazsınız'' diye konuştu.

Bireylerin ellerini yıkamaları için onların teşvik edilmesi gerektiğinin altını çizen Akdağ, ''Onların farkındalığını artıracağız ve bir şekilde davranışlarının değişmesi için kendilerine destek olacağız. Buna sağlık promosyonu, sağlığın teşviki ve geliştirilmesi deniliyor'' şeklinde konuştu.

Akdağ, sağlığın geliştirilmesiyle ilgili bir kaç yıl önce bir daire başkanlığı kurduklarını, bu konuya ciddi mesai harcadıklarını anlatarak, bu dairenin görevinin el yıkamadan şişmanlıktan korunmaya kadar, sigaradan kurtulma yollarına kadar belli başlı konularda toplumun farkındalığını artırmak ve bireyin davranışlarını değiştirmek üzere destek vermek olduğunu kaydetti.

Bu konuların hastalık yükünün önemli bir bölümünü oluşturduğunu vurgulayan Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bugün bütün toplumumuza yeni bir mesaj veriyoruz. Burada güzel bir sloganımız var. Diyoruz ki 'Suya sabuna dokunun'. Malum Türkçemiz de güzel bir tabir var 'Suya sabuna dokunmamak' diye. Yani öyle 'pek sağda solda olan işlere karışmayın' diye. O kendi mecazi anlamı içerisinde ne kadar doğrudur onun felsefi tartışmasına girecek değilim. Ancak biz bütün vatandaşlarımıza diyoruz ki, lütfen suya sabuna dokunun, daha fazla dokunun. Çocuklarınıza bu alışkanlığı kazandırın, sabunu kullanın. İster sıvı ister katı sabunu daha çok kullanın ama lütfen suyu ve sabunu daha fazla kullanın.''

Vatandaşlardan sabah işe gitmek üzere evinden çıkmadan, tuvaletten çıktıktan sonra, akşam eve döndükten sonra, yemeğe otururken ve yemekten kalktıktan sonra ellerini mutlaka yıkamalarını isteyen Akdağ, bir insanın günde 8-10 defa elini yıkaması gerektiğini kaydetti.

Akdağ, Türkiye'de insanların yüzde 99'unun günlük su kullanımına rahatlıkla ulaşabildiğini, KÖYDES projesi ile köylerde de artık evlerden su aktığını ifade ederek, memleketi olan Erzurum'da bulunan bin köy arasında suyu akmayan köy sayısının iki elin parmaklarını geçmeyeceğini söyledi.

Daha fazla kullanılmasıyla sektörün de sabun fiyatlarını ucuzlatabileceğini, en azından fiyatları çok artırmayacağını dile getiren Akdağ, ''Ben bütün toplumumuza, Türk halkına önemli bir mesaj vermek istiyorum. Lütfen başta çocuklarımız olmak üzere suyun ve sabunun kullanılmasıyla ilgili olarak hassasiyetini artıralım'' dedi.

Sağlık Bakanı Akdağ, eller yıkanırken iyice köpürtülmesi, parmak aralarını, ellerin üstünü, içini ve bilekleri köpüklü sabunla iyice ovaladıktan sonra suyla durulanması gerektiğini ifade etti.
 

H1N1 virüsü

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ''H1N1 virüsü Türkiye'nin gündeminden kalktı mı?'' sorusuna da ''Türkiye'de H1N1 ile ilgili salgın hızını kaybetti, hatta aşağı yukarı tamamlandı, diyebiliriz. Salgının zirve noktalarının Ocak ve Şubat ayları olabileceği tahmin edilmişti. Türkiye'de bu zirve 1-2 ay daha önce gerçekleşti'' diye yanıtladı.

Akdağ, ancak hala yüksek risk grubunda olan hamilelerin, kalp ve akciğer hastalarının aşılanması gerektiğini bilim adamlarının düşündüklerini vurguladı.
''H1N1 virüsünden hastanede yatan var mı?'' sorusu üzerine Akdağ, son rakamı bilmediğini, hamile ve gençlerin de aralarında bulunduğu 600'ün üzerinde insanın hayatını kaybettiğini anımsattı.

Akdağ, ''Bu virüsten dolayı hastanede yatan varsa bile sayısı çok azdır. Türkiye'de artık H1N1 dalgası yatıştı. İkinci bir dalga olur mu? Doğrusu bilim adamları bunu çok beklemiyorlar ama öyle bir ihtimalden de Dünya Sağlık Örgütü bahsediyor'' şeklinde konuştu.

Eczacı eylemi

''Dünkü İstanbul Eczacı Odası'nın basın toplantısında 'Medula Reçete Provizyon Sistemi'ndeki aksaklık giderilmezse bir eyleme gidilebilecek şeklinde açıklamalar vardı. Bu konuda bilginiz var mı?'' sorusu üzerine Akdağ, eylem konusunu şimdi duyduğunu ve böyle bir şey olacağını tahmin etmediğini ifade etti.

Eczacıların geçmişteki eylemlerinin doğru olduğunu da düşünmediğini dile getiren Akdağ, burada kötü niyetli kimsenin olmadığını, SGK'nin yurttaşın ödediği primlerin sağlık açısından en doğru biçimde harcanmasına çalıştığını anlattı.

Kepenk kapatma gibi eylemlerin kimseye faydası bulunmadığını, özellikle yurttaşa hiçbir faydası olmadığını kaydeden Akdağ, diyalogla sorunların çözülebileceğini aktardı.

Akdağ, ''Sağlığınız için suya sabuna dokunun, hastalıklardan korunun'' kampanyasını hatırlatan bir gazetecinin ''Siz ne kadar dokunuyorsunuz?'' diye sorması üzerine ''Günde en az 8-10 kere suya, sabuna dokunuyorum'' karşılığını verdi.