S-400’ün bölgesel dengesi
Türkiye’nin S-400 alımı konusunda ABD’nin yaptırımlara başvuracağının ipuçları somut olarak gelmeye başladı. ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan’ın Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a gönderdiği ve kamuoyuna açıklanan mektup bunun göstergesi.
Sertaç Eş
Türkiye’nin S-400 sistemlerini alması ve aktifleştirmesi durumunda kendi çapında bir bölgesel denge oluşturma şansı doğuyor. Sistemin radarları 600 kilometrelik alanı tarayabiliyor. Azami füze menzili 400 kilometre. Füze, uçak ve İHA’ları 60 kilometre mesafede imha edebiliyor. Yani sistem çalıştırılmaya başladığında kapsama alanında belirleyici denge oluşturuyor.
ABD yetkilileri, bu alım konusunu Türkiye’nin yönünü belirlemesi nedeniyle “stratejik karar” olarak nitelendiriyordu. Ancak karşılıklı mesajlar sonucunda Türkiye’nin sistemlerden vazgeçme eğilimine girmediği anlaşıldı. Sorunun “asıl sahibi” olarak görülen ABD’nin yanı sıra yan muhataplar da devreye girmeye başladı. Örneğin Yunanistan. Savunma Bakanı Evangelos Apostolakis, “Türkiye’nin S-400’leri alması bölgede hava savunmayı başka bir konsepte taşıyor” dedi. Müttefikimiz ve Batı komşumuzun tedirginliği aslında Türk Deniz Kuvvetleri’nin SİHA edinerek Ege’de uçurmasıyla başlamıştı. Ege’ye bir S-400 bataryasının konuşlanması durumunda Yunanistan kendisini büyük bir baskı altında hissedecek.
Bir not daha ekleyelim. NATO bile vereceği hava savunma füzelerinin Yunanistan ve Ermenistan’a yönelik konuşlanmasına kısıtlama getiriyor. Ancak Rusya böyle bir kısıtlama getirmiyor.
Bir de Doğu Akdeniz…
İran’ın füze çalışmaları tüm dünya tarafından biliniyor. Türkiye’nin güney sınırları ise zaten dünyanın istikrarsızlık merkezi. S-400’lerle Türkiye’nin bu konuda kendisini rahat hissedeceği de bilinen bir gerçek.
Bunların dışında Ege gibi bölgesel bir konu daha var: Doğu Akdeniz… ve bölgedeki gaz kaynakları. İlginç değerlendirmeler basına yansımaya başladı.
1. Rusya Savunma Bakanı Şoygu, 28 Mayıs’ta şu açıklamayı yaptı:
“Türkiye ile S-500’leri de ortak üreteceğiz. Türkiye, kendi ilan ettiği milli ekonomik bölgelerini Doğu Akdeniz’de Amerikan tehdidine karşı koruma ve savunma kudretindedir. Amerika geç kaldığını yeni fark etti.”
2. Aynı gün, ABD Temsilciler Meclisi’nin Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Eliot Engel, doğalgaz arama faaliyetleri için Kıbrıs Rum Kesimi ve İsrail işbirliğinin önemine vurgu yaptı. Bölgedeki enerji rezervleri konusunda Rus nüfuzuna karşı koymak için işbirliğini destekleyen Engel, “Putin durumu kontrol edebilecek duruma gelmemeli” dedi.
3. 10 Haziran’da ise Doğu Akdeniz’de Rus ve Amerikan uçaklarının “it dalaşına” girdiği yansıdı basına.
Rusya’nın Suriye’de etkili hava savunma sistemleri konuşlandırdığını da unutmamalı.
Türkiye’nin bölgedeki çıkarlarını alacağı S-400’ler aracılığıyla korumaya çalışması, Doğu Akdeniz’de de yeni bir bölgesel denge anlamına geliyor. Avrupa’ya sattığı gaza seçenek oluşmaması hedefiyle Rusya Türkiye’ye itiraz etmiyor. ABD’nin yaklaşımı ise tersi yönde. Bakalım yeni denge oluşacak mı?..