Rusya, suikasttan memnun değil

İran Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Güçleri’nin Komutanı General Kasım Süleymani’nin Irak’ın başkenti Bağdat’ta bir ABD saldırısı sonucu öldürülmesinin sonuçlarından Rusya’nın da etkileneceği çok belli.

cumhuriyet.com.tr

Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın ABD saldırısını “maceracı bir eylem” olarak nitelendirmesi, ABD’nin söz konusu suikasttan çok daha etkisiz diğer girişimlerine ilişkin yaptığı klasik bir değerlendirme, kuşkusuz doğru da. Kimi analizlerde, aslında Rusya’nın da, bölgede İran etkisinin özellikle Süleymani eliyle yayılmasından rahatsız olduğu, dolayısıyla generalin ölümünden memnuniyet duyacağı türünden mantık sınırlarını zorlayan tespitlere (!) rastlanıyor. Rusya’nın, sırf Süleymani ölürse İran etkisi azalır diye bundan memnuniyet duymasını iddia etmek provakatif bir manipülasyon çabası elbette.

Oysa, her ne kadar diplomatik dil, gerçeğin tamamını yansıtmasa da Rusya Dışişleri Bakanlığı açıklamasındaki “ABD’nin eylemi bölgesel barış ve istikrar için ciddi sonuçlara yol açacak” ifadesi son derece açık: Eylem, şiddetin artmasına yol açacak Rusya’ya göre.

Rusya, Süleymani cinayetini, her şeyden önce yasadışı buluyor. Haklı, çünkü aralarındaki gerginliğin düzeyi ne olursa olsun ABD, resmi olarak savaş halinde olmadığı Birleşmiş Milletler üyesi bir ülkenin önemli bir askerini, üçüncü bir ülkede katlediyor. Trump’ın, biraz da iç sorunları ötelemek için giriştiği belli olan bu yasadışı eylemine Rusya’nın, “İran’ın etkisinden rahatsız olduğu” gerekçesiyle içten içe “destek” verebileceğini düşünmek, bölgede aktif olan Rusya için pek gerçekçi değil.

KİLOMETRE TAŞI ZİYARET

Süleymani, Rusya için de önemli bir figürdü. Her şeyden önce Rusya’nın Suriye’deki savaşa fiili olarak katılmasının Temmuz 2015’te Süleymani’nin Moskova’ya yaptığı gizli bir ziyaret sonrası gerçekleştiği unutulmamalı. Bu, Suriye savaşında Rusya açısından kilometre taşı olmuş bir ziyaretti. Süleymani, Moskova’yı 2017’de bir kez daha ziyaret etti. Bir askerin, ülkesi (İran) adına, bir başka ülkede (Suriye’de) Rus güçlerinin olması gerektiğini anlatmak için diplomatik misyon üstlenmesi sık rastlanır bir durum değildir. Süleymani’nin ziyaretleri, Suriye’de Şam güçlerinin ihtiyaç duyduğu hava desteğinin alınmasında etkili olmuştur. Rusya’nın Süleymani’yi muhatap alması, generale verdiği önemin de bir göstergesiydi kuşkusuz.

İran yanlısı güçlerin Suriye’deki varlığı neredeyse Suriye ordusuna eşit düzeyde. Söz konusu güçlerin de komutası, İran’ın Ortadoğu’daki tüm gizli operasyonlarının sorumlusu olan Süleymani’deydi. Generalin Rusya açısından önemi, Rus ordusunun Suriye sahasında karşılaşacağı pratik sorunları çözebilen bir figür olmasından kaynaklanıyor. İran yanlısı milis güçlerini bir arada tutabilen, denetleyen, koordine edebilen biri olarak da çok çok önemliydi Süleymani. Bu yanıyla da Rus askeri varlığı için kolaylaştırıcı bir tarafı vardı.

MİLİSLERİN DENETİMİ NE OLACAK?

Mevcut durumda şimdi Rusya da daha proaktif bir tutum almak zorunda kalacak. Çünkü Süleymani’nin olmadığı koşullarda koordinasyon eksiğini gidermek zorunda. İran yanlısı milislerin koordinasyonu ciddi bir soruna dönüşebilir Suriye’de. Bu da Rusya’nın asla isteyeceği bir durum değil.

Venezüella’da, Kuzey Kore’de, Afganistan’da son derece küçük duruma düştüğü diplomatik başarısızlıklarından sonra Süleymani’yi ortadan kaldırmakla, aslında büyük risk alan ABD, İran’ın, tüm dünyaya kabul ettirdiği barış amaçlı nükleer programından tamamen vazgeçmesine, nükleer silahlarını çoğaltmasına yol açacak çılgın bir eylem gerçekleştirmiş oldu. Bölgede ittifakları açısından son derece rahat bir konumda olan Rusya’nın da işine gelecek bir gelişme değil bu.

Rusya’nın Süleymani’nin öldürülmesine, diplomatik açıklamaların dışında, nasıl yanıt vereceği ciddi bir sorun. Bu cinayet, Rusya ile İran arasındaki ilişkileri elbette daha da güçlendirecek. ABD’nin gerisini getireceğinin işaretlerini gördüğümüz saldırılarının İran rejimini zayıflatmaya yönelik olması da Rusya için önemli bir konu. Süleymani’den sonra Suriye’deki operasyonları tek başına üstlenmek istediğini söylemek de zor. Rusya, tüm sorunlara rağmen, ABD’nin bölgedeki en iyi dostları olan İsrail, Suudi Arabistan ve BAE ile “ılımlı ilişkisini” sürdüren, bunu da korumak isteyen bir ülke. Bu ilişkileri, Süleymani’nin ölümüne vereceği tepkiyle bozmak niyetinde olduğu da söylenemez.

Sonuçta Kasım Süleymani’nin öldürülmesi Rusya’yı da ciddi anlamda bir tutum alma zorluğu içine sokmuş durumda. Bundan memnun olduğunu kim iddia edebilir?