Rumlar petrol araştırmalarına 2009'da başlayacak

Kıbrıs Rum yönetiminin, Kıbrıs adası ile Mısır arasındaki bölgede petrol yataklarının araştırılması çalışmalarına 2009 başlarında başlayacağı ve iki şirketle bu yönde sürdürdüğü müzakerelerde son aşamaya geldiği bildirildi. KKTC yönetimi, Rumların denizde petrol arama faaliyetlerine tepki gösterdi.

cumhuriyet.com.tr

Rum Fileleftheros gazetesi, petrol yataklarının bulunduğuna inanılan bölge için Rum hükümetinin daha önce açtığı ihale sonucunda seçilen üç şirketten ikisiyle anlaşılmak üzere olunduğunu yazdı.

Gazete, Rum hükümet kaynaklarına dayandırdığı haberinde, petrol çıkarma konusunda açılan ilk ihaleye katılan söz konusu iki şirketle ekim ayında anlaşma imzalanabileceğini belirtti. ''Bu aşamadan sonra şirketlerin bölgeye gemilerini getirerek ilgili deniz parsellerinde kazılara başlayabileceğini'' belirten gazete, ''Birkaç gün önce ikinci bir ihalenin ilan edildiğini ve bu ihalenin süresinin aralık ayında sona ereceğini'' kaydetti.

KKTC'den tepki

KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Turgay Avcı, Rumların denizde petrol arama faaliyetlerine tepki gösterdi. Turgay Avcı, yaptığı yazılı açıklamada, Güney Kıbrıs'ın Akdeniz'de petrol aramasının KKTC ve Türkiye'nin bölgedeki münhasır ekonomik alanlar üzerindeki yasal haklarının çiğnenmesi demek olduğunu ve bunun Türk tarafınca asla onaylanmayacağını vurguladı. ''Görüşmeler arifesinde yeni bir Rum kışkırtmacılığı ve sorumsuzluğuyla karşı karşıya geldiklerini'' ifade eden Avcı, Güney Kıbrıs ve Mısır'dan iki şirketin, Rum yönetiminin izniyle, Kıbrıs Türklerinin uluslararası antlaşmalarla saptanmış haklarını çiğneyerek 2009'da petrol arama çalışmalarına başlayacağının duyurulduğunu kaydetti.

Rum yönetiminin, bölge ülkelerini ve uluslararası şirketleri bu yasa dışı çalışmaların içine çekmek suretiyle yarattığı yasa dışılıktan, gerginlikten ve sorumluluktan kurtulmaya çalıştığını belirten Turgay Avcı, görüşmelere günler kala Rum liderliğinin kışkırtıcı açıklama ve girişimlerinin de arttığına işaret etti.

Avcı, ''Bu sorumsuzca girişimlerin, Dimitris Hristofyas yönetiminin görüşmelerle ilgili samimiyetinin ve Kıbrıs Türklerinin haklarına olan saygısının ciddi olarak sorgulanmasına yol açtığını'' kaydetti.