RTÜK’ün Atv inadı, Saray bile dinlemiyor
Birçok televizyon kanalı için büyük para cezaları kesen RTÜK, Turkuvaz Medya Grubu’nun televizyon kanalı Atv’ye ceza vermemek için direniyor.
Sinan TartanoğluBirçok televizyon kanalı için büyük para cezaları kesen RTÜK, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın yönettiği Turkuvaz Medya Grubu’nun televizyon kanalı ATV’ye ceza vermemek için direniyor. “Esra Erol’da” programının kasım ayında yayımlanan bölümleri ile igili RTÜK’e; iki hastene yönetimi, Ankara ve Adana İl Sağlık müdürlükleri, Sağlık Bakanlığı hatta Cumhurbaşkanlığı’ndan bile şikayet gitti. RTÜK uzmanları yayın ilkelerinin ihlal edildiği gerekçesiyle idai para cezası verilmesini istedi. Ancak bu rapor, ust kurul yönetimi tarafından 4 hafta boyunca toplantılarda görüştürülmedi. RTÜK, ATV’ye Kasım 2016’dan bu yana sadece 4 kez para cezası kesebildi.
“Esra Erol’da” programının 2017 yılının kasım ayı içinde yayımlanan bölümlerinde, Adana Meydan Doğumevi’nde, 20-30 yıl önce, yeni doğan çocukların öldüğü veya aileye öldüğünün söylendiği, aslında ölmeyen çocukların, hastanede çalışan doktorlar tarafından zengin ailelere satıldığı iddia edildi. Yayın sırasında, şu an emekli olan hastane çalışanlarının isimleri ve fotoğrafları, “34 yıllık sır perdesinde sona geliniyor” gibi altyazılarla sunuldu.
İlk şikayet doktordan
Sözkonusu yayınlar nedeniyle RTÜK’e çok sayıda şikayet ulaştı. Programda çocukları sattığı iddia edilen doktor, avukatı aracılığıyla üst kurula yazı yazarak, yayının kişilik haklarına aykırı olduğunu; kendisi, eşi ve çocuklarının büyük mağduriyet yaşadığını iletti ve RTÜK’ten, “yayınların durdurulmasını” istedi.
İki hastane Sağlık Bakanlığı’na isyan etti
Programda aktarılan iddialara konu olan hastane, Adana İl Sağlık Müdürlüğü’ne yazı yazarak, bahsedilen tarihlerde ismi geçen kişilerin hastanede çalışmadığını, birçok hekim ve hemşirenin zan altında bırakıldığını, yayınların hastaneye zarar verdiğini belirtti. Ankara’da iddialarla ilgisi olmayan Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi ise programın yayımlanmasından itibaren kurumda yaşanan sorunları Sağlık Bakanlığı’na iletti. Hastane yönetimi; sözkonusu programın yayınından sonra, anne adaylarının programı dayanak göstererek tedavilerini sorguladıkları, agresif davranışlarda bulunduklarını, tetkik ve tedavileri redderek, sağlık çalışanlarına güvensizliklerini ifade ettiklerini bildirdi.
Sağlık Bakanlığı’ndan RTÜK’e şikayet
Sağlık Bakanlığı Hukuk Müşavirliği kendisine gelen sözkonusu iki şikayeti, 29 Kasım 2017’de RTÜK’e iletti. Bakanlığın yazısında, programda, “üzerinden yıllar geçmiş ve bugüne kadar herhangi bir yasal süreç başlatılmamış, mesnetsiz iddiaların ele alındığı” belirtildi. Yazıda, “Kişilerin ve kurumların hükmi şahsiyetleri ve itibarlarına alenen saldırı içeren ifadelere müsaade edilmektedir” denildi. Bakanlık, RTÜK’ten, program ile ilgili olarak, “toplumsal düzene, kişilerin ve kurumların haklarına zarar veren, sağlık mesleği mensuplarına yönelik güvensizliği ve şiddeti beslyici nitelikteki yayınlara karşı kanunda öngörülen müeyyideelerin uygulanmasını ve yayınların durdurulmasını” istedi.
Cumhurbaşkanı’na bile şikayet edildi
Yayında ismi geçen hastane çalışanlarından birinin yakını, programı Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) şikayet etti. “Sayın Cumhurbaşkanım” ifadeleri ile başlayan başvuruda, “ATV Esra Erol programı tanıdığım iki insanın kişilik haklarını ihlal eden yayın yapmakta. Çocukluğumda tanıdığım insanlar eğer suçlularsa devlet yargılasın. Ekranda demedikleri kalmadı. Toplum içine çıkamaz hale geldiler. İzleyiciler, ‘evini yakalım, idam edelim’ gibi ifadeler kullanıyorlar. Belki de masum iki kişiyi linç edecekler. Siz televizyonun gücünü en iyi bilen kişisiniz. Ama Esra Hanım yanlı davranıyor. Yayını durdurmanızı rica ediyorum” ifadeleri kullanıldı. Cumhurbaşkanlığı, 7 Kasım’da aldığı şikayeti, 8 Kasım’da RTÜK’e iletti.
RTÜK uzmanı ceza istedi
Tüm bu şikayetlerden sonra, RTÜK uzmanları üst kurula sunulmak üzere hazırladıkları raporlarını 6 Aralık’ta tamamladı. Programda, “masumiyet karinesinin” ihlal edildiğinin belirtildiği raporda, kanal için, “insan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı ve iftira niteliğinde ifadeler içermeme”, “suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimes suçlu ilan edilemez” ilkelerinin ihlal edildiği belirtirelerek, kanalın cezalandırılması istendi.
4 haftadır görüşülemiyor
Ancak ATV’nin idari para cezasına çarptırılmasının istendiği rapor, 4 haftadır Üst Kurul’da görüşülemedi. Edilen bilgiye göre; 13, 20 ve 27 Aralık tarihlerindeki toplantılarda, sözkonusu ceza raporunun da içinde olduğu “izleme dosyaları” gündeme hiç gelmedi. 3 Ocak’ta; küçük kız çocuklarının şortlu dans gösterilerinin ve Hadise’nin “Sıfır Tolerans” isimli klibinin görüşüldüğü ve ceza kararlarının verildiği toplantıda ise sıra ATV’nin cezasının istenidiği rapora gelince toplantıya son verildi.
1 YILDA SADECE 4 CEZA Atv’nin yayını ile ilgili son uzman raporunun üst kurul gündemine 4 haftadır getirilmemesi, kanala bugüne kadar ne kadar ceza verildiği sorusunu da gündeme getirdi. Kanala Kasım 2016’dan bu yana sadece 5 kez para cezası kesildi. Cezaların 5’i de “Esra Erol’da” programının yayın ilkelerini ihlal ettiği gerekçesine dayandırıldı. Edinilen bilgiye göre bu cezalar, hükümetin evlilik programları ile ilgili hassasiyet göstermesinden sonra tüm televizyon kanallarındaki evlilik programları ile birlikte kesildi. Kanal, 5 idari para cezası kararını da mahkemeye taşıdı, sadece 1 cezanın yürütmesi durduruldu, diğer 4’ü reddedildi. Atv, Kasım 2017’den bu yana sadece 4 para cezası ödedi. Cezaların toplamı 2.8 milyon lira. |