Robot sevgiliye hazır olun!
Robotlarla insanların birlikte yaşadığı filmler gerçek olabilir. Ancak önce bir soruya yanıt bulmak gerekiyor: Robot kullanımı konusunda sınır nerede bitip, nerede başlıyor?
cumhuriyet.com.trGelişen yapay zekâ teknolojisi, bir zamanlar sadece bir hayal olan robotları gerçeğe dönüştürdü. Üstelik robotların hayatımızdaki yeri giderek önemli bir hale geliyor. Her geçen gün robotlarla ilgili yeni bir şey duyuyoruz. Bazen barmen, bazen tiyatro oyuncusu, çoğunlukla bakıcı rollerinde kullanılan robotlar, fiziksel görünüşleriyle de insana adım adım yaklaşıyor.
Hollywood yapımlarından gündelik hayata sıçraması muhtemel robotlarla yakında insanların aşk yaşayacağı ve seks yapabileceği konusunda hipotezler de var. Örneğin Tokyo Üniversitesi, sözcüklere insani mimiklerle reaksiyon gösterebilen bir robot yüzü üzerine çalışıyor. Duyduğu sözcüğe göre farklı bir yüz ifadesi takınan robotlar, aşk kelimesini duyduğunda heyecanla gülümsüyor.
Yapay zekâ çalışmaları yapan Noel Sharkey’nin robotların insan tarafından etik kullanımını sorgulayan demeci, insanla robotun arasında incelen ve muhtemelen daha da incelecek olan çizginin yarattığı soruna da dikkat çekti: Robotları köleleştirmek. Bizim kavram olarak biraz uzak durduğumuz, daha doğrusu Hollywood yapımlarından takip ettiğimiz robotlar aslında giderek gelişen bir bilimin ürünü. Türkiye’de özellikle Boğaziçi Üniversitesi (BÜ), ODTÜ, İTÜ’de önemli robotik çalışmalar devam ediyor. Dünyadaki en önemli yarışmalardan Robocup, 2011’de Türkiye’de Boğaziçi Üniversitesi tarafından organize edilecek. BÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı ve aynı zamanda RoboCup yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Akın’la robotların geleceğini konuştuk.
Akın, robotların yakın zamanda gündelik yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geleceği, her evde en az bir robot olacağına emin. Akın’a göre, bu insanları hem olumlu hem de olumsuz açıdan etkileyecek, “Her istediğinizi yapan bir robotunuz olunca buna neleri yaptırırsınız, neleri yaptırmazsınız? Vereceğiniz görevler bir insan olarak sizi nasıl etkiler? Bencil, tembel, obez bir birey haline mi gelirsiniz? Yoksa daha yaratıcı işler yapabilmek, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için zamanınız mı olur?” diye soruyor. Bu konudaki yasal çerçevenin 21. yüzyıl içinde ortaya çıkacağını söylüyor. Özellikle Amerika, Japonya ve Güney Kore robotik bilimi konusunda yüklü kaynak ayıran ülkelerden. Türkiye’deki çalışmaların yeterli olmamasını düşük bütçeden çok motivasyona bağlayan Akın, robot araştırmalarının çok disiplinli ve zahmetli olduğunu, araştırmacıların geniş bir bilgi birikimine sahip olması gerektiğini söylüyor.
İnsana tıpatıp benzeyen robotlar konusunda Japonların çok ilerde olduklarını anlatan Akın, insanların kendilerine çok benzeyen ya da hiç benzemeyen oyuncak gibi robotlardan rahatsız olmadıklarını ancak bu ikisi arasında duran robotları itici bulduklarını söylüyor. Ona göre bunun nedeni, robotun nerede bitip insanın nerede başladığı ile ilgili. Akın, “21. yüzyılın ortalarından itibaren akıllı, insana benzeyen ya da benzemeyen robotlar yaşamımızın vazgeçilemez parçaları haline gelecekler” diyor. Bir iddiası daha var: 2050’de insanlarla robotlar arasında yapılan futbol maçında robotlar galip gelebilecek. “22. yüzyıla geçmeden önce çok akıllı, becerikli insandan ayırt edilemeyen robotların olmasını bekliyorum. Ancak, insanların bol bol robotları olunca onlara sokak köpeklerinden daha kötü davranacaklarını öngörebiliriz” diyerek yaklaşması muhtemel tehlikeye de işaret ediyor.