Rıdvan Dilmen'den G.Saray'a mevyeli gönderme

Futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, Süper Kupa maçı sonrası Galatasaray'a meyveler üzerinden transfer önerisi yaptı.

cumhuriyet.com.tr

Spor yorumcusu Rıdvan Dilmen, Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanan Süper Kupa maçını değerlendirdi. 

İşte Rıdvan Dilmen'in maç hakkındaki yorumları;

"Maçın büyük bölümünde F.Bahçe, ezeli rakibine oranla daha iyi organize olup daha iyi pas yaptı ve üstün bir futbol ortaya koydu. Ancak sarı-lacivertliler yine de maçı 90 dakikada bitirmeliydi.

"AMAN GOL YEMEYEYİM"

Öncelikle yazımıza Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) yapacağımız bir öneriyle başlayayım. Sezon başı Süper Kupa finalleri 90 dakika+penaltı atışlarıyla oynansın. Uzatma dakikaları ve özellikle hazır olmadığınız zaman sıcak havalar da yıpratıyor oyuncuları.

Özellikle de maçın sonlarına doğru oyun rolantiye dönüyor, hele hele uzatmalar tamamen penaltılara yönelik 'aman gol yemeyeyim' diye oynanıyor.

Hem fiziksel olarak yıpranıyorsunuz, hem de oyun tatmin edici olmuyor. Maçı yorumlayan Erman Toroğlu, karşılaşmanın sonunda "Fenerbahçe işi 90 dakikada bitirmeliydi, oyunu hak eden takım kupayı kazandı" dedi, ben de bu görüşe aynen katılıyorum.

"FENERBAHÇE DAHA İYİYDİ" 

Mücadelenin tamamına yakın bölümünde sarı-lacivertli takım, sarı-kırmızılı takımdan daha organize, daha oturaklı, daha iyi pas yapan, daha çok pozisyon bulan, daha güçlü bir görüntü sergiledi. Oyunun yönünü değiştirdi, kanatları daha etkili kullanmasıyla tehlikeli pozisyonlar üretmeyi başardı.

Geçen yılki Galatasaray-Fenerbahçe Süper Kupa finalinde de Galatasaray hem oyunu hem de maçı kazanmıştı.
Daha organize olan takım, kendine güveni olan takım Fenerbahçe, hücum oyuncularının iyi gününde olmamasına rağmen orta saha elemanlarının tümü iyi mücadele edince ve savunmada da hiç pozisyon hatası yapmayınca daha kendinden emin göründü.

Sarı-lacivertli takım, bu anlayışıyla, sanki yeni bir takım hüviyetinde gözüken yeni teknik direktörlü ezeli rakibi karşısında penaltılarla da olsa hem oyunu hem de kupayı kazandı.

HİÇ ÜSTÜNLÜK KURAMADILAR

Galatasaray, stoperleri özellikle de Semih ve kaleci Muslera dışında bireysel anlamda da iyi değildi.
Hücum organizasyonlarında da oyunun iki 45 dakikasında ve iki 15'er dakikada toplam 5 dakikalık maçın dışında üstünlüğünü ele alamadı. Dışarıdan birini getirsek ve takımları ilk kez seyretse sarı-lacivertli takımın, sarı-kırmızılılardan daha üstün olduğunu söylerdi. Bu bariz bir şekilde göze çarptı.

FARK KANATLARDA!

Teknik olarak iki takım arasındaki en büyük fark Fenerbahçe orta sahasının aralarında iki, üç veya dördüncü pastan sonra oyunun yönünü değiştirerek, kanatlarda Gökhan'a ve Caner'e atılan uzun toplarla oyunun tamamen üstün oynamasını sağladı.

Karşılaşmanın Fenerbahçe adına en büyük farkı, oyunun yönünü Galatasaray'a göre daha doğru şekilde değiştirmesiydi. Bu arada bir konuyu da atlamak istemiyorum. Mücadele sonrasında Galatasaraylı oyuncuların da rakibini kutlaması da tribünde yaşanan o tatsız olayları unutturdu.

ÇİLEK Mİ ŞEFTALİ Mİ ALIRLAR ARTIK...

Galatasaray takımı için önemli bir maçtı. Kupayı kaybetmesi de önemliydi. Yani Galatasaray diyor ki "Bana minimum iki tane çilek mi, şeftali mi, karpuz mu bilmem ama iki iyi oyuncu gerek!" Bu maçta Galatasaray'ın çıkarabileceği önemli dersler var. Özgüvenli Fenerbahçe'nin İsmail Kartal'la şampiyonluk kupasına bir kupa daha eklemesi lige moralli başlamasını sağlıyor."