Polisin 'adam öldürme' davasında karara doğru

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına, tutuksuz sanık Karşılıyan ve avukatı Ecem Hamzaoğlu ile öldürülen Soner Çankal'ın annesi Yeter Çankal ve avukatları katıldı. Duruşmada, sanık avukatının celse arasında Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşüne ilişkin yazılı savunma verdiği açıklandı. Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kelkit, daha önce verdiği esas hakkındaki görüşünü tekrarladığını belirtti.

Anne Yeter Çankal sanık Karşılıyan'ın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Duruşmada söz alan Çankal'ın annesinin avukatı Murat Yılmaz, ''Öldüren kişi polis, öldürülen ise Çinçin'de yaşayan ve medyaya yansıdığı şekliyle 17 yaşında suçlu bir kişi olunca, bazı deliller karartılmaya, olay kapatılmaya çalışılıyor'' dedi. Çankal'ın öldürülmesi olayının faili sanık Karşılıyan'ın, ölüm olayına ilişkin tutanağın altında imzasının bulunduğunu belirten Yılmaz, Çankal'ın öldürülmesinden 33 dakika sonra ambulansın olay yerine gittiğini ifade etti. Çankal'ın yanında bulunduğu söylenen kurusıkı tabancanın polis tarafından konulduğuna inandıklarını dile getiren Yılmaz, ''Jandarma Kriminal Laboratuvarı'ndan alınan rapora göre tabancanın üzerinde maktulun ne avuç ne de parmak izi var'' dedi.

Sanık Karşılıyan ve avukatlarının, tabancanın maktul ile boğuşma sırasında ateş aldığını savunduklarını anımsatan Yılmaz, oysa kurşunun Çankal'ın sırtından girdiği ve yakın atış olmadığının belirlendiğini anlattı. ''Cumhuriyet savcısının, ilk celse sanığın tahliyesi için verdiği görüşü, esas hakkındaki görüşünde de tekrarladığını'' ileri süren Yılmaz, dosyaya giren rapor ve belgelerin dikkate alınmadığını savundu. Avukat Yılmaz, Karşılıyan'ın ''kasten adam öldürmek'' suçundan cezalandırılmasını ve hükümle birlikte tutuklanmasını istedi. Bir süre müzakerede bulunan mahkeme heyeti, dosyanın karar için incelemeye alınmasını kararlaştırarak duruşmayı erteledi.
 

Savcının esas hakkındaki görüşü

Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kelkit, daha önce verdiği esas hakkındaki görüşünde, olay tarihinde Yunus tabir edilen kolluk güçlerinin, uyuşturucu ticareti yapıldığı yönündeki kuvvetli şüphe üzerine olay mahalline geldiklerini, aralarında maktulün de bulunduğu bir gruba müdahalede bulunmak istedikleri sırada Çankal'ın kaçtığını belirtmişti. Polis Karşılıyan'ın, Çankal'ın peşinden gittiğini ve aralarında boğuşma çıktığını, daha sonra Çankal'ın tekrar kaçmaya çalıştığı sırada, zanlının, Polis Vazife ve Salahiyet Kanununa uygun olarak zor ve silah kullandığını ifade eden savcı Kelkit, bu kişiler arasında polis-şüpheli ilişkisi dışında daha önceden bir husumet bulunmadığını kaydetmişti.

Bu haliyle olayda ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerden kasıt olmaksızın sınırın aşılması durumunun söz konusu olduğunu belirten Kelkit, sanık Karşılıyan'ın, TCK'nın 27. maddesinin yollaması ile 85/1. maddesi uyarınca ''taksirle öldürme'' suçundan, 1 yıl 8 aydan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istemişti. İddianamede ise sanığın ''meşru müdafaa sınırının aşılması sonucu adam öldürme'' suçundan cezalandırılması isteniyor.