"Plakaya göre proje İzmirlilerle alay etmek"
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, İzmir'in plakasının 35 olmasına şükrettiğini belirterek, ''plaka numarası 01 olsaydı 1 proje açıklayacaklarını ileri sürdü. Vural, ''Plakaya göre proje, yani gerçekten İzmirlinin aklıyla biraz alay etmek gibi İzmir'e 35 proje' 'dedi.
cumhuriyet.com.trMHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, MHP İzmir milletvekili adayları Müsavat Dervişoğlu ve Şenol Bal ile İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği üyeleriyle bir araya geldi. Üyelere hitap eden Vural, 12 Haziran seçimlerinin önemine işaret etti.
Bu seçimde Türkiye'yi yönetecek kadroların seçileceğini aktaran Vural, siyasi partilerin, toplumu, Cumhuriyeti ve Türkiye'yi kendi parti programları içerisinde daha ileriye götürme gayreti içinde olmaları gerektiğini kaydetti.
Vural, ''Ama ne yazıktır ki Türkiye, adeta bu coğrafyada yeni olmuş, bu coğrafyada yeni bir Cumhuriyet olmuş, kendi kimliğini henüz bulamamış bir millet gibi, birileri geliyor Türkiye'nin başına yeni bir Türkiye, Cumhuriyet'in başına yeni Cumhuriyet koyuyor ve bize siyaset terziliği yapıyor'' dedi.
Değerler ekseninin, marjinal değerler ekseninde ayrıldığını, etnik kimliklere dayalı bir çözüm arayışı oluşturulduğu ve buna bağlı olarak yeni bir devlet anlayışı ortaya konmak istendiğini iddia eden Vural, şu görüşleri dile getirdi.
''Bugün maalesef marjinal değerler ekseninde, merkez değerler işgal edilmeye başlandı. Türkiye'de demokrat olmak için bölücü olmak gerekiyor. Çok enteresan, Türkiye'de hizmeti götürmek için federasyoncu ya da eyaletçi olmak gerekiyor. Böyle bir anlayış. Dolayısıyla bugün ortaya konan yaklaşım, toplumu, etnik kimlikleri, mezhep, dini anlayış ya da yaşam tarzına göre ayırmak, aslında tipik bir faşist bir yönetim anlayışıdır.''
İnsanları ayırmanın çok kolay olduğuna değinen Vural, karşılaşılan bir etnik sorunu çözmenin, çok büyük bir demokratik atılım olarak değerlendirildiğini söyledi.
Vural, güç paylaşımı konusuna değinerek, şunları kaydetti:
''Güç dediğimiz nedir, yasama, yürütme, yargı. Bu güçleri paylaştırmak, 'ülkenin paylaşımı' demek değilmiş. Bu, doğrudan doğruya Türkiye'de gevşek bir federasyon yapısı, yani belli ölçüler içerisinde bu coğrafyada 'milli egemenliğin parçalanması' demek. Buna bir karar vermemiz lazım. Beraber bu gemide yol alıyoruz. Öyle bir Cumhuriyet düşünün ki elimizi vicdanımıza koyalım, burada bedeli hepimiz öderiz. Bir yürütme, gücü eline almış, yasamayı kontrol ediyor. Yürütme, yargıyı kontrol ediyor, siyasallaştırıyor. Yürütme, medyayı kontrol ediyor. Nasıl bir Cumhuriyet bu, bana söyler misiniz? Böyle bir Cumhuriyette yaşamak mı istiyorsunuz? Güçlerin tekelleştiği, acımasız baskısı olduğu bir Cumhuriyet. Bunun adı Cumhuriyet midir, hiç kimse kendi kendini kandırmasın.''
Oktay Vural, konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ve ''çılgın'' olarak nitelendirilen projeler konusunda da bazı değerlendirmelerde bulundu.
Başbakan Erdoğan'ın dün İzmir ile ilgili bazı projeler açıkladığını, eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın da 23 tane proje açıklayacağını duyduğunu aktaran Vural, ''Vallahi şükrediyorum; iyi ki plakamız 35, yani bir de 01 olsaydı bize 1 proje açıklayacaklardı. Plakaya göre proje, yani gerçekten İzmirli'nin aklıyla biraz alay etmek gibi İzmir'e 35 proje'' dedi.
Vural, İzmir'i Türkiye'nin genel yapısından nasıl faydalandırılacağının belirtilmesi gerektiği görüşünü aktararak, İzmir'in en temel sorunlarının işsizlik, çarpık kentleşme ve göç olduğunu söyledi.
İzmir ile ilgili ''şunu yapacağız, bunu yapacağız'' demenin kolaylığına işaret eden Vural, ''Ben de size bir zihni sinir projesi söyleyeyim, kaldırımları yürüyen kaldırım haline dönüştüreceğiz. Metro yapacağız ama havaya metro yapacağız'' deyince Dervişoğlu, ''Biri duyar, çalarlar projeyi'' karşılığını verdi. Bu karşılıklı konuşma salonda gülüşmelere neden oldu.
Vural, kendisinin de Efes Antik Kenti'ni denize kavuşturmakla ilgili bir projesi bulunduğuna değinerek, bunun da Başbakan tarafından açıklandığını aktardı.
Parti olarak İzmir'de 700 bin istihdam oluşturmayı planladıklarını, İzmir'de bilişim, deniz ve sağlık alanlarında cazibe merkezi yaratmayı düşündüklerini anlatan Vural, ''(Marka şehir İzmir), diyorlar. Ya 8 bin 500 yıllık bir şehir. Bunun bir marka değeri var zaten. Sen bu markanın değerini artırmaya çalışacaksın'' dedi.
Vural, Başbakan Erdoğan'a ''bu açıkladıklarının hangisinin fizibilitesi ve projesi devlette hazırlandı? Var mı? Yok'' diye seslendi. Vural, Bu tür açıklamaların, insanları tamamiyle ''nasıl bir Türkiye, nasıl bir Cumhuriyet istiyoruz, nasıl bir vatandaş olmayı istiyoruz?'' tartışmasından uzaklaştırıp bireysel manada adeta mahalli bir seçimmiş gibi gösterip ''saraydan kız kaçırma'' metotları gibi toplumdan hükümet olmayı kaçıran bir zihniyetle yapıldığını savundu.