Piyasalar siyaset ve faiz kıskacında

Yılın bitmesine iki buçuk hafta kala küresel piyasalarda Noel Baba rallisi olarak adlandırılan geleneksel yılsonu yükselişi ihtimali düşük görünüyor.

Pelin Ünker / Cumhuriyet Ekonomi

Piyasalar bu haftaya da düşen petrol fiyatları, küresel yavaşlama ve ABD Merkez Bankası Fed’in faiz artırım süreciyle ilgili endişelerle girdi. 16-17 Aralık’ta düzenlenecek Fed Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısıyla bu hafta dananın kuyruğu kopacak. Uzun zamandır tartışılan “Faizler kayda değer bir zaman (considerable time) sıfıra yakın kalacak” ifadesinin Fed tutanaklarından çıkartılıp yerine “faiz artışı için sabırlı olunacağı” ifadesinin konabileceği kaydediliyor. Fed benzer bir taktiği 2003 sonundan itibaren gittiği faiz artırımları döneminde de kullanmıştı. Banka ‘sabır’ ifadesini kullandıktan sonra faiz artırımına gitmiş ancak bu kez de ‘ölçülü’ olunacağı mesajını vererek keskin dalgalanmaları önlemeye çalışmıştı.

Tansiyon arttı

FOMC toplantısı bu açıdan riskli varlıklar adına potansiyel negatif bir gelişme olabilir. Bu da Türkiye gibi gelişen ülkelerden kaçışın hızlanacağı anlamına geliyor. Türkiye için haftanın en önemli gündem maddesi FOMC olsa da siyasi gelişmeler de takip edilmeye devam edecek. Cuma günü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın faiz indirimi isteğini yinelemesiyle dolar 2.31’e fırladı, borsa 84 bin puanın altına geriledi. Diğer yandan 17 Aralık’ın yıldönümü ve 14 Aralık Operasyonu nedeniyle içeride siyasi tansiyonun yüksek olması bunun da piyasaları negatif etkilemesi olası. Bunun yanı sıra bugün eylül dönemi işsizlik verileri ve kasım ayı bütçe verileri, cuma TÜFE beklenti anketi açıklanacak. Ancak verilerin piyasalarda önemli bir etkisi olması beklenmiyor.

Seçimler izlenecek

Yunanistan’da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 17 Aralık’a alınması yeni bir siyasi kriz riski yaratırken ülkeye yönelik kurtarma programlarının geleceği hakkında endişeler arttı. Seçimlerde hükümet adayının kazanamaması ülkeyi yeniden bir erken genel seçime sürükleyebilir ve bu da reform programına karşı çıkan Syriza partisinin zaferi ile sonuçlanabilir. Geçen hafta Atina borsası erken seçim edişesiyle sert düşmüştü.

Japonya’da dün yapılan genel seçimlerde ise Başbakan Shinzo Abe’nin koalisyonu zafere ulaştı. Ülkede GSYİH 2 çeyrekte birikimli yüzde 9 küçülürken Abe, vergi artışını ertelemiş ve Abenomics’in üçüncü ve belki de en önemli ayağı olan mali disiplinden taviz vermişti. Yapılan seçim, enflasyonu artırmak ümidiyle Abe’ye onay olacak. Bu da parasal genişlemenin devamı ve şimdilik gevşek maliye politikası demek. Seçim sonucunun Japon Yeni için negatif ve Nikkei 225 için pozitif olması bekleniyor.

Öte yandan perşembe günü AB liderlerini Brüksel’de bir araya getirecek olan ve iki gün sürecek olan zirve başlayacak. Görüşülecek konular arasında Ukrayna’nın Rusya politikasına verilecek olan destek, Avro bölgesi ekonomisi, bütçesi ve yatırım programı yer alıyor.

TL’den kaçış hızlandı

Türkiye piyasalarında bu hafta Türk lirasındaki değer kaybı devam ederken, faizlerde de çıkış eğilimi vardı. Türk Lirası diğer gelişmekte olan para birimlerine göre petrol fiyatlarındaki düşüşle birlikte daha iyi performans göstermesine rağmen, dolar karşısında özellikle haftanın son gününde değer kaybını hızlandırdı. Fed toplantısının yarattığı gerginlik ve artan siyasi riskler TL’yi  vurdu. Borsa İstanbul haftalık bazda yüzde 2.36 değer yitirdi. Döviz ve altın ise haftayı kazançla kapattı. Kapalıçarşı’da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı yüzde 3.63 artışla 89.85 liraya çıktı. Cumhuriyet altınının satış fiyatı yüzde 3.58 artarak 607 liraya tırmandı. Dolar yüzde 1.82, Avro yüzde 3.28 yükseldi.

Petrol vuruyor

OPEC ülkeleri fiyat kırmaya devam ederken petrol fiyatlarındaki düşüş geçen hafta da hızlanarak sürdü. Brent petrol varil başına 61.65, ABD hafif ham petrolü ise 57.81 dolara indi. Fiyatlardaki bu düşüş AB ve ABD’deki toparlanma sürecini tehlikeye sokabilir. Rusya başta olmak üzere ihracatçı ve finansal açıdan petrol ihracatına bağlı olan ülkeler için de düşüşün devamı olumsuz. Rus Merkez Bankası’nın müdahalelerine rağmen ruble serbest düşüşle 58.17 dolardan haftayı tamamladı. Rubledeki düşüşün durdurulamaması TL’yi de negatif etkiliyor.

Türkiye’nin de içinde bulunduğu MSCI Gelişmekte Olan Piyasalar (GOP) Hisse Endeksi de hafta boyunca ise yüzde 4.8 kan kaybetti. ABD’de S&P 500 ise haftayı ise yüzde 3.5 değer kaybı ile sonlandırdı. Bu, son iki buçuk yılın en kötü haftası oldu. Dolar yılsonu ve kâr realizasyonlarının da etkisiyle Avro ve yene karşı hafif geriledi. Ancak gelişen para birimlerine karşı değer kazanmaya devam etti. Avro/dolar paritesi 1.2460, dolar/yen paritesi 118.80 dolaylarından kapandı. Altının onsu 1222.50 dolar düzeyine çıktı.