Petrol Ofisi'ne tazminat davası
Broker Sahid Zeki, OMV Petrol Ofisi A.Ş.'ye borsa kotundan çıkacağını ilan edip bu karardan vazgeçmesi üzerine 20 bin TL'lik maddi tazminat davası açtı. İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi yargıcı, Zeki'nin şirketin kötü niyetli davranışlarıyla ya da kusuruyla zarara uğratılıp uğratılmadığının ve olası zararın miktarının belirlenmesi için bilirkişi raporu alınmasına karar verdi.
cumhuriyet.com.trSahid Zeki’nin avukatı Ali Şafak dava dilekçesinde, müvekkilinin birikiminin büyük kısmını enerji sekörüne yatırmak istediğini ve 250.000 lot PO hissesi aldığını belirtti. Doğan Grubu’nun 2010 yılında PO hisselerini OMV Enerji Holding’e devretmesiyle, OMV’nin yüzde 95’le hakim ortak olduğunu anlattı. Şirketlerin borsa kotundan çıkma işlemlerinde uyacakları ilkelerin SPK tarafından belirlendiğini, devirden sonra kottan çıkma hakkına sahip olan OMV’nin, 25 Ekim 2010’da, finans çevrelerine kottan çıkmayacağını beyan ettiğini ifade etti. Şafak, şöyle devam etti: “22 Mart 2011’de gün içinde en yüksek işlem değeri 9.7 TL olan hisse senetlerini, çağrı bedeli olan 7.01 TL üzerinden, alarak kottan çıkacağını ilan etti. Ertesi gün kottan çıkmak için İMKB’ye ve SPK’ya başvrdu. Bu başvuru hem PO hisselerini hem de borsayı olumsuz etkiledi.” Sahid Zeki’nin hisselerini elinden çıkarmaya çalıştığını, hisse senetlerinin toplam satış bedelinin 1.945.082 TL, müvekkilinin ise 479.918 TL zarar ettiğini ifade eden Şafak, SPK’nin hisse senetlerinin değerinin yeniden hesaplanacağını, çağrı bedelinin yeni hesap üzerinden belirleneceğini belirtmesi üzerine şirketin kottan çıkmaktan vazgeçtiğini kaydetti. Şafak, “Zarar, PO yönetiminin ağır kusurundan ve keyfiyetinden kaynaklanmaktadır. Kottan çıkmaya yönelik bir genel kurulu kararı olmaksızın, 9.7 TL den işlem gören hisseleri 7.01 den satın alabilmek için hukuka aykırı işlemler yapmış, yatırımcıları kasıtlı olarak yanlış yönlendirmek suretiyle aldatmış ve zarara uğratmıştır” dedi.
Davanın reddini istediler
PO’nun avukatları İsmail Esin ve Seda Özbay ise mahkemeye sundukları dilekçede, davanın reddedilmesini isteyerek, “Huzurdaki davanın hukuken kabul edilebilir hiçbir yönü yoktur. Davacıların dilekçesinde gerçekler çarpıtılmıştır. Mesleğinin broker, eskilerin deyimiyle borsa simsarı olduğunu beyan eden davacının da çok açıklıkla bildiği gibi, yönetim kurulu, çağrı izni ve borsadan çıkma başvurusu için aldığı kararı her zaman kaldırabilir. SPK’ya yaptığı çağrı izni başvurusunu her zaman geri çekebilir” dediler. Bir çağrı fiyatının ilgili kurumların önerisine sulunmasının ve çağrının yapılmasının, borsa kotundan çıkılmasını zorunlu kılmadığını ifade eden avukatlar, şunları söyledi: “Tüm tetkik ve belirleme süreçlerinin ardından, yasa koyucu, bu işlemin gerçekleştirilmesinde, ancak genel kurul tarafından karara bağlanmasını esas almaktadır. Genel kurul kararı açıklanana dek, her aşamada, sürecin işletilmesinden dönülmesi, kanun ve mantık gereği zaten olanaklıdır."