'Petrol fiyatları cari açığı etkiler'

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bu yıl cari açığın temel belirleyicilerinden bir tanesinin petrol fiyatları olacağını belirterek, ''Petrol fiyatları da cari açığı olumlu ya da olumsuz etkileyebilecek'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Babacan, Ankara Sanayi Odası (ASO) Gündem Toplantısı'nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlarken, 2012 yılıyla alakalı perspektifin, Orta Vadeli Program (OVP) ile ortaya konan politikaların bulunduğunu kaydederek, bu politikaların şu anda uygulandığını söyledi. Bu uygulamaların sonuçlarının da genel anlamda bekledikleri çerçevede geliştiğini kaydeden Babacan, şöyle devam etti:

''Biz demiştik ki artık cari açıkta en kötü rakamlar geride kaldı, bundan sonra tedrici olarak her yıl yavaş yavaş inecek, beklentimiz bu yönde demiştik. Bu da gerçekleşti. Tabi her ayki değişmeyi kendi içinde değerlendirmek çok doğru olmayabilir. Ay ay hata payları olur, inişler çıkışlar olur. Önemli olan genel trend.

Şubat ayını geçen yılın Şubat ayı ile mukayese ettiğimizde bir miktar düşüş var, genel trend de aşağı doğru devam ediyor. Ama cari açık birkaç yıl daha Türkiye'de yüksek seyretmeye devam edecek. Cari açık sorunu çözülüyor bitiyor, böyle bir şey yok. Daha yüksek seviyede devam edecek. Yeni teşvik sistemimiz dahi belki orta vadede, uzun vadede cari açığa yardımcı olacak, fakat kısa vadede yatırım harcaması yapacağımız için cari açığa kısa vadede çok katkısı olmayacak. Yeni Yatırım Teşvik Programı dahi orta, uzun vadede cari açığı düşürmede yardımcı olacak. Önemli olan genel eğilim, genel trendler ama genel trendler doğru yönde hareket ediyor.''

Babacan, bir unsurun da enerji olduğunu ifade ederek, OVP'nin 2012 yılı için petrol fiyatı varsayımının 110 dolar olduğunu, bunun nedeninin de geçen sene Ekim'de OVP açıklandığında, Uluslararası Enerji Ajansı'nın, Dünya Bankası'nın, IMF'nin pek çok uluslararası kuruluşun petrol fiyatı beklentisinin 110 dolar olmasıyla açıkladı. Babacan, ''Bugün petrol 120, 125 dolar arasında seyrediyor. Dolayısıyla petrol fiyatlarındaki bu artışa rağmen, cari açıkta tedrici düşüş aslında olumlu işaretler. Ama bu yılki cari açığımızın temel belirleyicilerimizden bir tanesi petrol fiyatları olacak. Yani bizim makro ekonomik politikalarımız, bütçeyle ilgili bankacılık sistemi üzerinden makroihtiyati tedbirlerimiz, bunların hepsi kuşkusuz önemli ama kontrolümüzde olmayan tamamen dışarıdaki gelişmelere bağlı olan konu petrol fiyatları. Petrol fiyatları da cari açığı olumlu ya da olumsuz etkileyebilecek.''

Suriye

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Suriye ile ilgili soru üzerine de hükümetin şimdiye kadar Suriye ile ilgili her noktada attığı her adımı uluslararası meşruiyet çerçevesi içinde attığını, bundan sonra da o çerçevede atacağını söyledi. ''Bizim için önemli olan uluslararası meşruiyettir, uluslararası siyasi meşruiyet, uluslararası hukuki meşruiyettir'' diyen Babacan, bunun temel çerçeve ve temel ilkeleri olduğunu söyledi.
Bunun ötesinde olayın bir de insanlık boyutu olduğunu kaydeden Babacan, şöyle devam etti:

''Suriye'de olup bitenler kabul edilemez gelişmelerdir. Suriye'de olup bitenler göz yumulamaz gelişmelerdir. Dolayısıyla uluslararası toplumun, kuruluşların Suriye'nin dostları dediğimiz 83 ülkelik grubun beraberce konuyu istişare ederek, Arap Ligi'nin de katkısı var çalışmalarda, istişare ile gidiyor. Tabi bundan sonraki dönemde ne zaman ne olur bununla ilgili pek çok alternatif senaryo var. Bizim temel ilkemiz uluslararası meşruiyet.

Suriye'deki rejimden, baskıdan kaçıp bizlere sığınan ve bizlerin misafir edeceği Suriye vatandaşlarına kapılarımız açık, onlara her türlü imkanı, desteği sağladık, sağlıyoruz, bundan sonra da sağlamaya devam edeceğiz.

İşin ekonomik boyutu tamamen sayılarla alakalı, bu sayıların nereye doğru gideceğini bugünden bilmemiz söz konusu değil. Ama Türkiye'nin toplam bütçesi, toplam mali kaynaklarını düşündüğümüzde bu işin maddi yanı bizim gündeme getirdiğimiz bir konu değil.''

Memur zammı

Memur zammına ilişkin soru üzerine de Babacan, önümüzdeki bir aylık süre memur sendikalarıyla müzakere heyetinin beraberce çalışacağı bir süre olacağını söyledi.
Bu süreçte, sendikaların getirdiği, kamu işveren tarafının getirdiği teklifler olacağını, bunların karşılıklı görüşüleceğini kaydeden Babacan, eskiden toplu görüşme olduğunu, şimdi ise toplu sözleşme olduğunu söyledi. Babacan, şöyle devam etti:

''Biz umarız ki bu görüşmeler mutabakatla tamamlansın. Mutabakat olmazsa bir hakem heyeti kuruluyor, konu oraya gidiyor, dolayısıyla bir ayda işin şekli belli olur. Ama dünyadaki şartları, Avrupa'daki şartları dikkate aldığımızda, istikrarın önemini düşündüğümüzde, kuşkusuz bütçe dengeleri son derece önemli. Biz bir yandan kamu çalışanlarımızın refah seviyesini, ülkemizin geldiği noktaya, ülkemizin geldiği ekonomik başarıya paralel ölçüde artmasını isteriz. Ama öte yandan da kamu bütçe dengeleri bozulduğunda hemen yanı başımızdaki ülkelerden tutun da daha uzaklara doğru sonunda ülke olarak topyekun zarar gördüğünü unutmamak lazım. Dolayısıyla bir yandan bütçe dengeleri, bir yandan çalışanlarımızın beklentilerinin arasında bir yerde buluşulur diye ben düşünüyorum.''

''15 Mayıs'a yetişir mi?'' sorusu üzerine de Babacan, Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra 30 günlük bir sürecin bulunduğunu hatırlatarak, ''30 günden daha erken biterse yetişir ama 30 günün sonuna kadar devam ederse de kayabilir. O her iki tarafında hem işveren hem de çalışan tarafın müzakere hızına bağlı'' dedi.

Teşvik Sistemi

Başbakan Yardımcısı Babacan, bir soru üzerine, ''yeni teşvik geliyor'' açıklamalarının geçen sene aşağı yukarı Temmuz ayından itibaren başladığını hatırlatarak, şöyle konuştu:
''Çok yüksek sesle yeni teşvik geliyor, yeni teşvik geliyor diye gündeme hızlı bir şekilde düşünce biz şundan endişe ettik; Yatırımcılar teşvik gelsin ben ondan sonra yatırım yapayım, şu anda biraz bekleyim bari demesin istedik. Dolayısıyla, yatırım yapanlar korkmasın, devam etsinler, eğer teşvik sisteminde kendi lehlerine ilave bazı düzenlemeler olursa, biz onları telafi edecek geçiş düzenlemeleri yaparız dedik. 2011 yılında yatırım yapan pişman olmayacak dedik. Ama bunun mekanizmasının, bunun nasıl uygulanacağını EKK'da belirleyeceğiz.

Teşvik sistemi ile ilgili EKK'yı 4 defa topladık. Tüm bakan arkadaşlarımızın katkılarıyla en son şekli verildi. Başbakanımıza da sunduk, onun onayı ve açıklamasıyla kamuoyuna duyurmuş olduk. Ama tebliğ ve kararname öncesi en az bir, belki 2 EKK yapmamız gerekecek. Bütün bu gri alanları, hem de küçük detayları sonuca ulaştırmak için kamuoyuna yansıdıktan sonra görüşler geliyor, sorular geliyor. Teknik çalışmada ihmal edilmiş, atlanmış hususlar, boşluklar olabilir. Bu süreçlere bütün bu görüşleri soruları toplayacağız. Önce bir Bakanlar Kurulu kararı gerekiyor, ardından bir tebliğ gerekiyor, bunlar yayımlanacak. Hatta birkaç madde de yasal düzenleme gerekiyor. Yeni teşvik sisteminde eskisinde olmayan bazı unsurları gerçekleştirmek için, bir de yasal düzenlememiz gerekiyor. Daha önümüzde birkaç hafta sürecek bir süreç var, bu süreçte soru işaretlerinin hepsi netleşir.''

Babacan, 4 4 4'den oluşan yeni eğitim sisteminin maliyetinin 22,7 milyar liraya kadar çıkabileceğine ilişkin öngörülerin hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

''O konuda Milli Eğitim Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı beraber, bu işi konuşarak çalışıyorlar. Bu işle ilgili kuşkusuz ilave bazı maliyetler var. Ama bu maliyetler tedrici olarak, zaman içerisinde artacak. Zaten yasanın uygulamasına bakacak olursanız, hemen başlayacak unsurlar var ama yıllara sari olarak başlayacak konular da var. Fiziksel kapasite konusu var, okulların şu andaki fiziksel kapasitesi belli. Bugün başlasanız inşaata, Eylül ayında okullar açılırken yetişmesi mümkün değil. Ya da öğretmen sayımızla ilgili konular var. Bütün bunlar zaman alabilecek konular. Bir yandan Milli Eğitim Bakanlığımızın iş planı, bir yandan Maliye Bakanlığı'nın bütçe planı bunları buluşturarak, konuşarak devam ediyoruz. Ama yönetilemeyecek konular değil bunlar. Maliyetin miktarı biraz afaki rakamlar, o boyutları bulacağını biz tahmin etmiyoruz ya da aynı kanunu daha ekonomik yönden daha farklı yönlerden uygulayabileceğimizi düşünüyoruz.''