"Perişanlık ifade eden bir durum"
Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Yargıtay dairelerinin tahliye kararlarıyla ilgili, ''Dairelerin farklı kararlar vermesi, Yargıtay Başkanının bir dairenin verdiği karardan haberdar olmaması son derece üzücü, perişanlık ifade eden bir durumdur'' dedi.
cumhuriyet.com.trÇayyolu Platformu ile Çayyolu Koruma, Geliştirme, Dayanışma, Kültür-Sanat Derneği tarafından Yenimahalle Belediyesi ek hizmet binasında ''Anayasa Değişikliğinden Sonra Yargının Durumu'' konulu açık oturum düzenlendi.
Türk, etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, 12 Eylül 2010'da halk oylamasıyla yapılan anayasa değişikliklerinin yargıya ilişkin hükümlerinin tartışma konusu olduğunu anımsattı. Anayasa değişikliğine ilişkin bilgi veren Türk, bu değişikliklerin ilk sonuçlarının alınmaya başlandığını söyledi.
Değişiklikler kapsamında HSYK ve Anayasa Mahkemesi'nin yeniden yapılandırıldığını anlatan Türk, HSYK üye seçimlerindeki propaganda yasaklarına değindi. Yasaklar kapsamında sadece internet sitesinde özgeçmiş yayınlanmasına izin verildiğini ancak uygulamanın böyle olmadığını savunan Türk, ''Adalet Bakanlığı mensuplarının oluşturduğu bir grubun, destek yemekleriyle kendilerini daha iyi tanıttıklarını'' öne sürdü.
Halkoylaması sürecinde ''yargıda yapılacak değişikliklerin HSYK'nın siyasi iktidarın etkisine açık hale gelmesine neden olacağının'' söylendiğini belirten Türk, ''bu değerlendirmenin haklılık kazandığını'' savundu. Hikmet Sami Türk, ''Yargının bugün geldiği nokta tek kelimeyle özetlenebilir, perişanlık. Yargı perişan durumdadır. Özellikle son yaşanan olaylarda bu ortaya çıkmaktadır. Dairelerin farklı kararlar vermesi, Yargıtay Başkanının bir dairenin verdiği karardan haberdar olmaması son derece üzücü, perişanlık ifade eden bir durumdur'' diye konuştu.
Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Emine Ülker Tarhan da söz konusu değişiklikler yapılırken kendi görüşlerinin alınmadığını savundu.
Değişikliğin ardından Adalet Bakanının HSYK'nin tek hakimi haline geldiğini öne süren Tarhan, kendilerinin Adalet Bakanı ve Müsteşarının kurulda olmamasını istediklerini, buna karşın ''neredeyse tüm bakanlık bürokratlarının kurula taşındığını'' iddia etti.
''Bugün olup bitenler bizi haklı çıkardı. Söylediğimiz her şey bugün yaşanıyor'' diyen Tarhan, referandumda evet oyu veren yüzde 58'lik kesimin bugün beklentilerinin karşılanmadığını da ileri sürdü.
Tarhan, Türkiye'de yargı bağımsızlığını engelleyen tüm yasaların değiştirilmesini, halkın adalete hızlı ulaşmasının sağlanmasını, yargının etkin, hukukun üstün olduğu bir ülke istediklerini dile getirdi.