Perinçek'ten Kışlalı suikastına ilişkin açıklama
Birinci Ergenekon davası 25 Temmuz 2011 tarihine ertelendi. 27 tutuklu sanığın bulunduğu davada Başkan Şengün, aralarında Doğu Perinçek’in de bulunduğu çok sayıda tanığın tahliyesi yönünde oy kullandı. Tahliye talepleri oy çokluğuyla reddedildi.
cumhuriyet.com.trİstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen davanın bugünkü duruşmasına, Alparslan Arslan ve Doğu Perinçek ile Savcı Zekeriya Öz'ü tehdit ettiği iddiasıyla yargılandığı dava dosyası bu davayla birleştirilen Özkan Kurt'un da aralarında bulunduğu 24 tutuklu sanık katıldı.
Tutuklu sanıklar Osman Yıldırım, İsmail Yıldız ve Ergün Poyraz ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada tutuksuz yargılanan Nusret Senem ve Güler Kömürcü Öztürk ile başka suçtan tutuklu yargılanan Semih Tufan Gülaltay da hazır bulundu.
Sanıkların taleplerinin alındığı duruşmada konuşan Cumhuriyet gazetesine molotofkokteyli atılması davasının tutuklu sanığı Boğaç Kaan Murathan, bu eylemi gerçekleştiren sanıklardan Bedirhan Şinal'in olayın azmettiricileri olarak verdiği isimler arasında ilk etapta kendisinden söz etmediğini söyledi.
Bu eylemin azmettiricisi olduğu iddiasıyla 3 yıldır cezaevinde kaldığını ifade eden Murathan, şunları kaydetti:
''Yarım bardak benzinli eylem. Bunu ben içerim. Böyle bir eylemi PKK yapar. Ben PKK'lı değilim. Şinal'in ifadeleri üzerine hiç tanımadığım insanlarla bir araya geldim. Şinal ile Bayrampaşa Cezaevi'nde aynı koğuşta yatmadım. Cezaevinden çıktıktan 25 gün sonra böyle bir insanı tanıyıp eylem yaptırmam mümkün değildir. 1 tane tanık çıksın bu eylemi kabul edeceğim. Bedirhan denilen hayalperest hikayecinin her söylediği dikkate alınmaktadır. Molotofkokteyli bile yapamamış. Bardağın içine benzin koyup gitmiş çöp kutusuna atmış. Ben böyle bir eylem yaptırmam. Basit bir eylem yapmıştır. Herkes gülüyor. Ben iş adamıyım. Molotofkokteylinden yargılanmam işlemi etkiler. Benim ismime yakışmaz. Molotofkokteylinin cezası 6 ay. 31 aydır tutukluyuz.''
Gülaltay'ın konuşması
Semih Tufan Gülaltay da dünkü oturumda dinlenen tanık Engin Bağbars'ın beyanlarına atıfta bulunarak, Bağbars'ın kendisine iftira attığını, hakaret ettiğini, her şeyi uydurduğunu söyledi.
Tekirdağ F Tipi Cezaevinde yatarken sosyal aktivitelere çıkartılmadıklarını, bunun için başvurular yaptığını belirten Gülaltay, ''Beni resim kursuna çıkarttılar. Kameranın önünde bir yere oturttular. Yanımda da Engin Bağbars oturuyordu. Bana, 'Ben o ifadeyi verdim, ama kusur ettim' dedi. 'Hangi ifadeler' dedim. 'Ben Muzaffer ağabey (Tekin) hakkında ifade verdim. Çok pişmanım. Ben de Bingöllüyüm, ülkücüyüm. Muzaffer Tekin senin arkadaşınmış. Sen istersen bu ifadeyi geri çekerim' dedi. Kamera olmasına rağmen çok rahat konuşuyordu. Yeşil'i tanıdığını söyledi. Mahmut Yıldırım ile ilgili bir şeyler sordu, konuştuk. Ben de ''Muzaffer Beyi tanırım ama pişmansan, bir atfı cürümde bulunduysan, o da sana kalmış' dedim. Bunun kurgu ve tertip olduğu dünkü duruşmada ortaya çıktı'' şeklinde konuştu.
Gülaltay, bu dava ile ilişkisinin, 1999 yılında başladığını ifade ederek, Akın Birdal suikastından dolayı Yozgat'ta cezaevinde yatarken de Fethullah Gülen'in gizli servislerle ilişkilerini ortaya çıkaran bir kitap yazdığını söyledi.
Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı'nın cezaevine gelerek Osman Yıldırım'ın kendisinin hemşehrisi olduğunu, kantine bile çıkamadığını söyleyerek, koğuşa almasını istediğini dile getiren Gülaltay, bundan şüphelenerek Yıldırım'ı yanına almadığını anlattı. Cezevinden çıktıktan sonra daha büyük komploların başladığını savunan Gülaltay, Osman Yıldırım'ın kendisini özel cep telefonundan aradığını belirtti.
Yıldırım'ın bu numarayı kurduğu Ulusal Birlik Partisinden aldığını söylediğini, ancak buna inanmadığını dile getiren Gülaltay, ''yeni komplolar örülmekte olduğunu anladığını'' ileri sürdü.
Semih Tufan Gülaltay, MHP hakkındaki kasetlerin de aynı komplocular tarafından yapıldığını iddia etti.
"Kışlalı'yı Perinçek öldürttü" iddiası
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada konuşan Birinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, 40-50 yıllık devrimci hayatı olduğunu, 45 yıldır programlarını Atatürk devrimini tamamlamak olarak belirlediklerini söyledi.
''Ben hayatım boyunca darbeciliğe karşı çıkmışım, darbecilik bana karşı çıkmış. Her darbede hapse atılmışım'' diyen Perinçek, darbelerin komutanlar ve Amerika iş birliğinde olduğunu, Türk ordusunun milletle iş birliği yapması sonucu da devrim olduğunu ifade etti.
Kurtuluş Savaşı'nın bir devrim, 1980'in de Amerikancı darbeler olduğunu ifade eden Perinçek, ''Bugün de bir Amerikan darbesi yaşıyoruz. 2002'den beri Türkiye, Amerikan darbesini yaşıyor. Bu sivil değildir. Amerika ordusunun gücüyle uygulanıyor. Perinçek yine içeridedir'' dedi.
Perinçek, 'Ergenekon, ''Balyoz'' ve ''Kafes'' iddianamelerine bakınca vatansever subayların ''Ne oluyor, nereye gidiyoruz, Cumhuriyetimiz parçalanıyor'' dediğinin göründüğünü vurgulayarak, ''Bu bir suç değildir. Türkiye bu bölünme, parçalanma, yıkım sürecine devrimle cevap verecek'' iddiasında bulundu.
Türkiye'nin seçime gittiğini, İzmir 2. bölge bağımsız milletvekili adayı olduğunu anımsatan Perinçek, Türkiye'de 1973'ten beri yapılan birçok seçimde cezaevinde olduğunu kaydetti.
''Böyle bir demokrasi olamaz'' diyen Perinçek, dünkü duruşmada tanık olarak dinlenilen Engin Bağbars'ın Semih Tufan Gülaltay'dan duyduğu ''Ahmet Taner Kışlalı'nın ölüm emrini Perinçek ve İbrahim Şahin'ın verdiği''ne ilişkin sözlerine değindi.
Bağbars'ın bu açıklamalarının yer aldığı bazı gazetelerde çıkan haberleri heyete gösteren Perinçek, ''Ahmet Taner Kışlalı, en yakın arkadaşlarımdandır. Kışlalı'nın kitaplarında en çok kaynak gösterdiği Perinçek'tir. Ergenekon tertip örgütü, seçim faaliyetine başladı. Perinçek tutuklu ama karşı taraf seçim faaliyetini bu salonda yürütüyor. Buraya çöplükten delil getirmesinler. (Ahmet Taner Kışlalı'yı Perinçek öldürttü) diyenler bunun altında kalır. Bu saçmalıklarla, yalanlarla, tertiplerle nereye varılır? Bu Ergenekon tertibinin acizliğini, zavallılığını gösterir. Mahkemenin artık bu sürece karşı, faziletli, kendine yakışan bir tavır alması gerekir'' şeklinde konuştu.
Son zamanlardaki komutanların tutuklanmasına da değinen Perinçek, bunun bir düşman operasyonu olduğunu savundu.
Heyete ''Beni bırakın. Kendi adıma değil, Türkiyemiz adına bırakın'' diye seslenen Perinçek, 5 Haziran'da İzmir'in Bornova Meydanı'nda mitingi olduğunu söyledi.
Perinçek, ''Bırakın açıklayayım, söyleyeceklerimi söyleyeyim. Milletime parmaklıkların ardından seslendirtmeyin. Tahliyemi istiyorum. Miting konuşmamı yapayım'' dedi.
Bugün 40. kitabı olan ''Türk Ordusu Kuşatmayı Nasıl Yaracak'' adlı eserinin çıktığını belirten Perinçek, bu kitabın aynı zamanda savunmasının bir parçası olduğunu ifade ederek, kitabını hem savcılara, hem de heyete sundu. Duruşmaya taleplerin alınmasıyla devam ediliyor.
Birinci Ergenekon davası 25 Temmuz 2011 tarihine ertelendi. 27 tutuklu sanığın bulunduğu davada Başkan Şengün, aralarında Doğu Perinçek’in de bulunduğu çok sayıda tanığın tahliyesi yönünde oy kullandı. Tahliye talepleri oy çokluğuyla reddedildi.