Papa'nın en büyük arzusu...

Katoliklerin ruhani lideri Papa Francesco, Kutsal Makam’daki ikinci yılı nedeniyle özel açıklamalarda bulundu. Dışarıya çıkıp, kimse tarafından tanınmadan bir pizza yemeyi çok arzuladığını söyleyen Papa, bu makamdaki görevinin kısa süreceğini hissettiğini de belirtti.

DHA

Emerit Papa 16. Benediktus’un, yaşının ilerlemesi ve buna bağlı olarak sağlık durumunu gerekçe göstererek şaşırtıcı bir şekilde görevinden feragat etmesinin ardından, 13 Mart 2013 tarihinde Katolik Kilisesi’nin yönetimine seçilen Papa Francesco, Meksika menşeli TV kanalı Televisa’ya özel bir röportaj verdi.

Yıllardır bu kanalın Kutsal Makam (Vatikan) temsilciliğini yapan Valentina Alazraki’ye konuşan 78 yaşındaki ruhani lider: “Papalığımın kısa süreceğini hissediyorum: dört ya da beş yıl, bilmiyorum, belki de iki ya da üç yıl. İki yıl zaten geçti. Belki de bu, kaybedeceğine kendini ikna etmiş, yani hayal kırıklığına hazır, ancak kazanınca da mutlu olan bir kumarbazın psikolojisi gibidir. Ancak Tanrı’nın bana bu görevi kısa süreliğine verdiğini düşünüyorum. Bu sadece bir önsezi. Belki de yanılıyorumdur, ama ben her zaman ihtimalleri açık tutarım” ifadelerini kullandı.

Papa bunun, selefinin izinden gideceği anlamına mı geldiğinin sorulması üzerine, böyle bir olasılıktan bahsetmediğini, ancak 16. Benediktus’un açtığı bu yolun da takdir edilmesi gerektiğinin altını çizerek:“Onunki çok cesurca bir seçimdi. Papalık büyük bir lütuftur” dedi.

ÖZGÜR OLMAYI ÖZLEDİM

Papa olmaktan duyduğu hoşnutluğu da ifade eden Arjantinli lider: “Ancak özgürce dolaşmayı özledim. Sadece kimse beni tanımadan bir gün dışarıya çıkarak, bir pizzacıya girip, pizza yemeyi çok arzu ediyorum” dedi.

Seyahat etmeyi sevmediğini de anlatan Papa, bunun sebebini, “Bu benim için bir nevrozdur. Herkesin bir nevrozu vardır, benimki ise habitatıma saldırıda bulunulmuş hissi veren seyahat etmektir. Benim en büyük kefaretimin yolculuklar olduğunu düşünüyorum. Yolculuk etmeyi sevmiyorum” diye açıkladı.