"Padişahları tabulaştırmaya gerek yok"

Hukukçular Birliği Vakfı, son günlerde tartışmalara konu olan ''Muhteşem Yüzyıl'' dizisine ilişkin, toplum olarak tabulardan kurtulmak gerektiği görüşünü bildirdi.

cumhuriyet.com.tr

Hukukçular Birliği Vakfı'ndan yapılan yazılı açıklamada, bir televizyon kanalında yayımlanan ''Muhteşem Yüzyıl'' isimli dizi nedeniyle RTÜK tarafından kanala uyarı cezası verildiği hatırlatıldı.

Açıklamada, ''Muhteşem Yüzyıl'' isimli dizinin bilimsel bir tarih incelemesi değil, reyting kaygısıyla gerçekleştirilmiş hayal ürünü bir yapım olduğu belirtilerek, böylesi hayal ürünü eserlerde tarihi gerçeklerin tam olarak yansıtılmasının beklenmemesi gerektiğini vurgulandı. Senarist ve filmin yapımcılarının bilimsel kaygılardan ziyade izlenme kaygısıyla hareket ederek kendi yorumlarını da diziye kattıkları ifade edildi.

Dizinin mutlak tarihi gerçekleri ifade etmesi zorunluluğu olmadığı öne sürülen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

''Ne var ki, toplumda böylesi hayal mahsulü ve yorumdan ibaret olan bir dizinin yayınlanması etrafında tartışmalar ve fırtınalar kopartılması yorum ve ifade özgürlüğü ile bağdaşacak boyutları aşmış bulunmaktadır. Bu kapsamda dizi için uyarı cezası verilmesi ve ilerisi için dizinin yayından kaldırılması ihtimali bulunmaktadır.
Tarihimizde dokunulmazlık zırhı giydirilmiş yeterince tarihi şahsiyet ve tarihi olay bulunmaktadır. Bunların üzerine Osmanlı padişahlarının ya da belirli tarihi dönemlerin eklenmesi bir zorunluluk değildir. Toplum olarak tabulardan kurtulmamız gerekirken Osmanlı dönemini ve padişahlarını tabulaştırmaya hiç gerek yoktur.''

Açıklamada, ilgili kanalda yayınlanan dizinin yayından kaldırılması isteklerinin, yasakçı ve sansürcü düşüncenin bir ifadesi olduğu iddia edilerek, şu görüşlere yer verildi:
''Yasaklamalarla bir yerlere varılamayacağı ancak yeni dokunulamaz yasaklı alanlar oluşturacağı bir gerçekliktir. Yasaklamaların milletimize, ülkemize yararından çok zararının olduğu açıktır.

Bu tür dizilerin tarihimizi küçültemeyeceği ancak yasaklamaların geleceğimizi küçülteceği, düşünce ve ifade özgürlüğü önünde bir engel oluşturacağı bilinmelidir.''